"Burası burası!" diye kulağımın dibinde anıran Asu'ya baktım.
"Asena, heyecanlı mısın?" diye sordu gözlerini kırpıştırarak.
"Sen benim kuzenim olamazsın!" diye isyan etti Cüneyt.
"Katılıyorum, kardeşim." diye onayladı Berkay.
"Ben de sizin benim kuzenim olmanıza inanamıyorum." diye söylenip indim arabadan.
Camdan teyzemin kocasına el sallayıp okul binasına yürüdüm.
Koşarak beni kolunun altına aldı Berkay. Arkadan da Berkay'a Cüneyt tekme atmıştı ama Berkay tekmeden kaçtığı için tekme benim çantama değmişti.
Sinirle Cüneyt'e baktığımda parmağı ile Asu'yu işaret etti. Asu'da iki elini yana açıp, "Ben suçsuzum." diye konuştu kendini temize çıkarmaya çalışarak.
Gözlerimi kısıp kafamı iki yana salladım olumsuzca. Ah, bu çocuklar! Hiç düzeleceği yoktu bunların. Gerçi iyi insanlardı hepsi tam olarak kendilerini hatırlamasamda. Onlar hakkında öğrendiğim şeyler: teyzelerimin çocukları olması, birlikte büyümemiz ve eğlenceli olduklarından ibaretti. Cüneyt ve Berkay abi kardeş olsalar da karakterleri birbirlerinden fazlasıyla zıttı. Berkay okula 1 yıl geç gittiği için Cüneyt'le bir sınıfta okuyordu. En büyüğümüz Berkay, en küçüğümüz Asu'ydu. Cüneyt'le ben aynı yaşta olsak bile bazen o çok çocuksu olabiliyordu. Şebek biri olmasından hiçbirimiz şikayetçi değildik zaten.
Cüneyt'in Berkay'a tekrar takılması yüzünden Berkay Cüneyt'e vurmaya çalıştı. Bakın, çalıştı diyorum. Çünkü yanlışlıkla beni vurmuştu. Sinirle çantamı ikisinin kafasına fırlattım. Bu kez de ben sakarlık yapmıştım ve çantamın bahçede oturan bir grup çocuğa toslamasına sebep olmuştum. Dudaklarımı dişlerimin arasına alıp korkuyla kaşları çatılarak bize dönen erkeklere baktım.
Berkay beni arkasına alıp "Pardon, birader. Yanlışlıkla oldu." dedi hayli ciddi bir havayla.
Çocukların ikisinden biri çantanı alıp yaklaşarak bana uzattı ama sinirliydi. Diğeri de yanında durarak beni gözden geçiriyordu ve bir anda kaşları çatıldı. Tanıyor mu beni diye kafamın karışmasına neden olmuştu bu çocuk. Çantamı uzatan çocuk "Bundan böyle fırlatmadan önce düşün istersen." dedi tek kaşını kaldırarak.
Berkay çocuğun karşısına geçerek beni görmesini engelleyip "Sana kim dedi akıl vermen gerektiğini? Söylesene?!" diye çıkışınca Cüneyt tuttu kolundan abisinin.
Çocuk dudağını kıvırdı. "Boş yapma, hoş olmuyor."
"Tamam, Beyler. Lütfen, sakin olur musunuz?" dedi aynı bu çocuğa benzeyen kız ikisinin arasına geçerek. "Sanırım bizim okulda yenisiniz?" diye sordu kız sevecen bir tavırla.
Kafamızı sallamıştık hepimiz aynı anda.
Kız yüzünü buruşturup "Çok hoş bir karşılama olmadı değil mi?" mahcup bir şekilde.
"Karşılama komitesinden olduğunu bilmiyordum, Cenay." dedi öfkeli hâline bürünerek çocuk.
"Sen sus, Ceyhun." dedi kız aynı öfkeyle çocuğa.
Tekrar bize dönüp "Ben Cenay, bu ikizim Ceyhun. Bu da Alp." diye tanıştırdı bizi.
İlk Alp bize el uzattı sanırım bana ama benim önümdeki Berkay da onun elini tutup "Ben de Berkay, kardeşim Cüneyt, kuzenlerim Asu ve Asena." diye tanıttı bizi konuşmamıza fırsat vermeden.
"Şimdi izin verirseniz, müdürün odasına gidecektik." dedi Asu hoş olmayan bir şekilde. Neden gıcık oldu ki bunlara? Ben pek olmamıştım ama şu Alp denen herife kıl olmuştum. Ne yalan söyleyeyim.
Cebimdeki telefonum titrerken elime alıp WhatsApp'a girdim. Kesin Aşk'tan gelmişti mesaj.
Aşk: İyi misin?
Aşk: Nasıl oldun?
Aşk: Merak ettim.
Asena: İyiyim. Sen nasılsın?
Aşk: Uyandırmadım inşallah.
Asena: Yok, merak etme.
Asena: Okuldayım zaten.
Aşk: Öyle mi?
Aşk: Okulda neredesin?
Asena Yazıyor...
Asena Çevrimiçi.
Asena Yazıyor...
Asena: Düşmedim.
Asena: Ama kabul edeyim, düşecek gibi oldum.
Aşk: Çok hızlı fark ediyorsun.
Aşk: Bu zekâ fazla.
"Kime sırıtıyorsun sen öyle?" diye konuşan Asu'ya şaşkınca baktım. Telefonumu kapatıp "Hiç, Instagram'da geziniyordum komik bir şey gördüm ona gülüyordum." diye geveledim.
Yemiş olacak ki, fazla üstünde durmadı konunun. Asu'ya Aşk'ı söyleyemezdim. Asu'nun çenesi epey düşüktü. Kendi kendini ele veriyordu o. Beni de verirdi. Cüneyt ve Berkay bunu yani Aşk'ı öğrenseydiler kellem giderdi. Fazla kıskanç oldukları için her ikisi bizi koruyup kolardı.
Aşk: Sanırım meşgulsün.
Aşk: Sonra konuşalım, gizemli kız.
Aşk: İyi dersler.
Asena: Sana da, Aşk.
Telefonumu cebime koyup gülümsedim. Haydi, seni bulma görevi başlasın Aşk Efendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehberimde AŞK Var?! | Texting
Short StoryHafıza kaybı yaşayan bir kız ve telefonunda Aşk diye kayıtlı tanımadığı bir numara. Bu onların birbirini bulma hikâyesi. ---------- Asena: Kimsiniz? Aşk: Bunu ben sormalıyım. Aşk: Kimsin? Asena: Ama numaranız...