Rehberimde AŞK Var?! | Texting

3.7

"Ben matematiği sadece para sayarken seviyorum." diye omuz silkerek konuştu Ceyhun.

"Matematik seven insan benim düşmanımdır." diye konuşan Cenay'a Berkay kendini işaret ederek "Yani ben." dedi tek kaşını kaldırarak.

Bahadır yanıma oturduğunda hafif gülümseyerek kafa salladım. Cüneyt sandalyesini götürerek benimle Bahadır'ın arasına sıkıştırdığında Alp gülmüştü.

"Ne olacak sizin şu kızlara olan kıskançlığınız?" diye surat asarak sitem etti Cenay.

"Ulan, ben sizin karı kızınıza acıyorum ha!" diye gözlerini kısarak Cüneyt ve Berkay'ı işaret etti Ceyhun.

"Seninle evlenmeyeceğime göre?" diye sağ gözün kırpıp kafasını salladı kaşlarını çatarak Berkay.

"Kıskançlık iyidir de ama hepsi ölçüsünde, abi. Sizin yaptığınız şu kızları karşı cinsten tutabildiğiniz kadar uzak tutmak. Gelecekteki evleneceğiniz kıza da bunu yaparsanız sıkılır ama o." dedi kafasını sağa sola sallayarak Altay.

"E iyi ya, karşı cinsle ne yapacak ki? Karşı cins olarak ben olurum yanında." diye kendini haklı çıkarmaya çalıştı Cüneyt.

"Siz kadınlara güvenmediğiniz için böylesiniz. Hiç terk edilmediniz anlaşılan ve bunu yaşamaktan da korkuyorsunuz. Onu önlemek için elinizden geleni yapacak kapasiteye sahipsiniz. Yalan yok, ben de böyleydim ama neyi fark ettim biliyor musunuz? Gerçekten birinin seni sevdiğine emin olduktan sonra ne sana geç yazması, ne az araması, ne sensiz dışarı çıkması, ne de karşı cinsten biri ile konuşması batıyor. Anlatabildim mi? Basbayağı kızlardan şüphe duyuyorsunuz. Bu yüzden bunun adını korumak yahut kaybetmekten korkuyorum koymayın." diye bıkkınlıkla konuşan Ceyhun'a şaşkınca baktım. Sanırım bu grupta en mantıklı konuşan ve bir o kadar umursamaz olan kişi oydu. Diğerlerine göre çabuk tavır değiştirme yeteneğine de sahip idi. Bazen eğlenceli bazen çok ağırbaşlı olabiliyordu.

Gözleri beni bulduğunda dudağını kıvırarak ruhsuz bir gülümseme ile gözlerini kaçırdı benden. Bu çocuğun karanlık bir yanı olduğu doğmuştu içime.

"Sen güvendin de ne halt ettin?!" diye homurdanan Cenay'a sert bir şekilde baktı Ceyhun.

"Demedim bir şey!" diye telaşla ellerini kaldırdı Cenay.

"Bende öyle düşünmüştüm." dedi kafasını sallayarak.

"Banu değil mi o?" diye konuşan Altay'ın baktığı yöne baktık hepimiz. Gerçekten Banu çok güzel bir kızdı. Ama biraz sert bir yüz çizgilerine sahipti. Bizi gördüğünde yanındaki erkeğin kulağına bir şey söyleyerek güldü ve bizim masadan bir hayli uzakta diğer bir grubun masasında oturdular.

"Nefes de orada." diye konuştu Bahadır.

"Ben sahneni hazırlamaya gideyim," diyerek ayağa kalkan Ceyhun'dan hızlı bir şekilde ayağa kalktım. "Ben de kutuyu alayım o zaman." dedim tebessüm ederek yürüdüğüm zaman Rafet abi, "Kızım, ora yeni silindi, kayg---" diye söylediğinde ayağım kaymıştı bile. Ne çabuk söyledin, Rafet abi!

Düşeceğim sırada biri kapüşonumun şapkasından tutarak havaya kaldırdığında dengemi sağlamama imkân yaratmıştı kapüşonumdan tutan şahıs. Gülümseyerek beni tutan daha doğrusu kapüşonumu tutan Ceyhun'a çevrilip teşekkür ettiğimde yine ayağım kaymış ve onun üzerine düşmüştüm. Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırarak bana baktığında gözleri bir an parlamıştı. Yüzünde varla yok arası gülümsemeni fark ettiğimde gülmemek için kendini sıktığını anladım.

Karnıma dolanan güçlü kollar beni, ellerini belime koymaya mecbur kalmış Ceyhun'dan ayırdığında beni havaya kaldıranın Berkay olması beni şaşırtmamıştı.