Kapını tıkladığımda "Kapıyı da ben açıyorum sen ne iş yapıyorsun Allah aşkına, Cenay?" diye uykulu Ceyhun'un sesini duyunca gülümsedim. Kapı açıldığında esneyerek bana uyuşuk bir şekilde baktı Ceyhun.
Gözleri beni bulduğunda otomatik kaşları kalkıp gözlerini ovuşturarak "Asena?" dedi şaşkın bir yüz ifadesi ile.
Gülümseyip "İçeri davet etmeyecek misin?" dedim dudak büzerek. Kapıdan çekilip,
"Yok, gel. Şaşırdım da, sen bizim evi nereden biliyorsun?" şaşırarak sorduğunda çekingen bir tavırla ben de içeri geçtim. Ayakkabılarımı çıkarırken,
"Cenay benden ders notlarını istemişti de hem boş olduğumdan getireyim dedim hem de pazar olduğu için pek işim yoktu diye Cenay'la konuşuruz filan diye geldim." dedim omuz silkerek.
Kafa sallayıp "Gel, odamıza götüreyim seni." dedi önden giderek beni yönlendirip.
"Aynı oda da mı kalıyorsunuz?" sorduğum soruya karşı yüzünü buruşturup "Maalesef," diye memnuniyetsiz bir hâlde mırıldandı.
Odalarına geçtiğimde odanın pembe olduğunu görünce ağzım hafif aralandı. Ceyhun "Rica ederim dalga geçme! Zaten bizimkiler bu yüzden yeterince sinirimi bozdular." deyince gülmekle yetinmiştim.
Cenay bana yaklaşıp sarılarak "Hoş geldin, Asena!" diye sevinçle çığlık attı.
Onun bu çocukça tavırlarına gülerek "Annenler duyacak yavaş ol." dedim.
"Ya evde yoklar merak etme, zaten bizimkileri de çağırdım. Alp, Altay'da gelecek, hatta geldiler bile!" aşağı kapı çaldığında, Ceyhun "Ben ölsem de açmam, sen git bu sefer." dedi omuz silkerek.
Cenay yüzünü buruşturup söylenerek aşağı indiğinde ben de yaklaşarak Cenay'ın yatağına oturdum.
Ceyhun'un kaçmak bakışlarını fark ettiğimde kaşlarımı kaldırarak ona diktim bakışlarımı.
Ona baktığımı görününce alt dudağını kemirerek "Cüneyt iyi mi?" diye mahçup bir hâlde sorunca gülümsedim.
Boşuna bu çocuğun yufka yürekli olduğunu düşünmüyordum. Otobüste Cenay'ın Cüneyt'in üzerine düşmesi sonucu Ceyhun Cüneyt'in bunu bilerek yaptığını sanıp ufak bir kavga etmişti Cüneyt'le. Cüneyt de az suçsuz değildi, Ceyhun'un dayağını hak etmişti. Kim ona kızgın bir abinin üzerine gitmesi gerektiğini söyledi ki?
Kafamı sallayıp "Turp gibi, merak etme." dedim göz kırparak. Kafasını sallayarak eline telefonunu alıp yatağında iyice yayıldı.
Ben de derin bir nefes alıp Cenay'ların gelmesini bekledim. Aşk olma adaylarımızın hepsi bugün burada olacaktı. Fırsatı değerlendirebilirdim.
Gülerek merdivenden çıkan Alp "Ceyhun, Cenay'ı benim kardeşimle değişsek mi?" diye sordu, bakışları beni fark ettiğinde kaşları kalktı. "Asena, sende mi buradasın?"
Gözlerini kapatarak uzanan Ceyhun "Cenay'ı tek bir şartla veririm. Götürürsen geri getirme, Alp." dedi bıkkın bir ifadeyle.
"Tospik'in Niloya'nı terk ettiği gibi sen de beni mi terk mi ediyorsun, ikiz?"
Cenay'ın ne dediğini anlamayarak "Tospik Niloya ne?" dediğimde,
Cenay "Kendine Arkadaş Bulmuşsun,
Beni Ne Çabuk Unutmuşsun.
Nereye Nereye Gidiyorsun?
Tospiğim, Nereye Gidiyorsun?" diye şarkı söyleyince güldüm.Ceyhun bana bakarak "Çizgi filmi, izlemedin mi?" diye sorunca ben de şaşkınca ona baktım.
Altay Ceyhun'un saçını anne edasıyla okşayıp "Aaa, Ceyhun'um, annem, sen çizgi filmi mi izliyorsun? Yavrum, kaç yaşında bir bebeksin sen?" alayla konuştuğunda Ceyhun Altay'a aldırmadı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehberimde AŞK Var?! | Texting
القصة القصيرةHafıza kaybı yaşayan bir kız ve telefonunda Aşk diye kayıtlı tanımadığı bir numara. Bu onların birbirini bulma hikâyesi. ---------- Asena: Kimsiniz? Aşk: Bunu ben sormalıyım. Aşk: Kimsin? Asena: Ama numaranız...