"Kızım, ben Ekrem'in her şeyini bilirim, yahu! Ne içer, ne yer, Instagram'da hangi kızları stalklar, kimlerin fotoğrafını beğenir, anına saniyesine kadar ezberimde. Sıçtığı bokun şeklini bile biliyorum ben bu herifin. Stalk yeteneğim o kız yani Nefes, Ekrem'in dikkatini bile çekemez diyor. Ama yine de onun yanında dolanması hoşuma gitmiyor tabii."
"Kızım, tüm bilgiler nasıl aklında kalıyor? Ben bugün ne yediğimi unutuyorum."
Hayretle konuşan Cüneyt'e kafasını gösterip sırıttı Cenay. "Oğlum, benim sim kartım da, cihaz hafızam da çok küvetli olduğunda hiçbir şey unutmuyorum." bilmiş bilmiş konuştuğunda Cüneyt gülüyordu Cenay'a.
Nedense Cüneyt ve Cenay'ı birbirine daha çok yakıştırıyordum. İkisi de oldukça çalışkan ve başarılı öğrenciydiler. Tabii, Cenay'ın gönlü Ekrem'de olmasaydı onlar için bir umut olduğunu düşünürdüm.
"Yarın sinemaya gidelim mi, Asena?" diye konuştu Berkay.
Cenay ve Asu'ya bakıp "Siz de gelir misiniz?" deyince Asu hevesle kafasını salladı.
"Ulan, oturun oturduğunuz yere! Pazartesi sınav var, sinema derdindesiniz? Hayret!" diye Cüneyt çemkirdi bize.
"Bence gidelim, Cüneyt. Hem zaten okuduğumuz kadar okuduk." diye bıkkınlıkla konuştu Cenay. Ulan dersler, şu ders manyağını bile usandırdınız ya, ne söyleyeyim size!
Cenay'ın bir an gözleri parladı ve benimle Asu'nun kolundan tutarak ayağa kaldırdı. "Bize iki dakika müsaade, Baylar." deyip hızla bizi ayağa kaldırıp Ekrem'lerin oturduğu piknik alanına doğru yönlendirdi.
"Ne yapıyoruz Allah aşkına, Cenay?" diye mırıldandı yapmacık bir tebessüm ederek Asu.
"Göreceksiniz, var aklımda bir şeyler."
Murat'ın orada olduğunu görünce Cenay'a direnmeye başladım "Murat orada gelemem, Cenay! Bizimkilerin hapishaneye girmesini mi istiyorsun?" diye telaşla konuşup geri gitmeye kalksamda çoktan beni iterek onların yanına getirmişti Cenay. Zoraki bir şekilde hepsine gülümseyerek baktım.
"N'aber, karakterine tükürdüğüm?" Cenay ani giriş yapınca Asu elini göğsünde kilitleyerek merakla olacakları izlemeye koyuldu.
"Yine turşumu mu koyacaksın, Cenay?" diye bıkkın bir şekilde sordu Ekrem.
Cenay yüzünü buruşturup "Senden bir cacık olmaz, canım ya. Cacığa bile su, yoğurt, sarımsak gerekir sen komple hıyarsın maalesef." diye lafı koyduğunda dudaklarımı dişlerim arasına alarak gergin ortamı pür dikkatle izledim.
"Sana da merhaba, Cenay'cım" adının Nefes olduğunu öğrendiğim kız alayla Cenay'a bakıyordu.
"Sen kendi seviyene doğru iniş yap, canım. Seninle uğraşmak zorunda değilim." iğnelercesine konuşmuştu kızla.
"Cenay, bak biz Nefes ve Banu'yla arkadaşız. Yanlış anlayıp onları üzerine gitmene gerek yok."
Cenay yapmacık bir şekilde gülüp "Bu yalanın hoşuma gitti, bu seferlik inanıyorum sana." dedi kaşlarını kaldırarak Ekrem'e.
"Ahhh, Cenay. Hâlâ değişmemişsin insanları kendine bağlayarak korumak istiyorsun ama bu çok bencilce. Farkında olmadan soğutuyorsun Ekrem'den kendini."
"Denizanaları da sanıyor ki, bir tek kendileri beyinsiz. Ama bak, sen onlarla ortak özelliğe sahipsin, Nefes. İster misin, Nefes, seni denize atıp nefessiz kalmanı sağlamamı?! Bana akıl verecek son kişi bile olmadığına göre çok konuşuyorsun sanki." uyarıyla konuşmuştu Nefes'e bakarak.
Kız samimiyetten çok uzak bir kahkaha attı. Gözleri beni bulduğunda alayla beni süzdü. Ayağa kalkıp yavaş hareketlerle yanıma yaklaştı ve karşımda durdu gözlerini bana sabitleyip "Benim yerime bulduğunuz bu mu cidden?" sordu hayretle.
"Bu derken?" diye kaşlarımı çatıp anlamayarak suratına baktım kızın.
"Bu derken, neyi kastediyorum biliyor musun? Hani başkasının yerine geçip kendini değerli sanan o varoş kızlar var ya, hah, bak onları kastediyorum." acıyarak konuşmuştu.
Cenay ve Asu Nefes'in üzerine yürüyecekken onları durdurup gözlerimi kıza sabitledim.
"Beni çözdüğünü sanıyorsun ama sana kötü bir haberim var. Ben bile ne zaman ne yapacağımı kestiremiyorum. O yüzden bence kendine ve laflarına dikkat et."
"Söylesene, hangisini tavladın? Ceyhun'u mu, Bahadır'ı mı, Alp'i mi yoksa Altay'ı mı?"
Ellerimi göğsümde bağlayarak kafamı dik tuttum. "Doğduğunda kulağına 3 defa karaktersiz diye mi fısıldadılar? Böyle karaktersiz olmanı neye borçluyuz?"
"O küçük beyninle benimle laf kalabalığı yapma bence."
"Hayır, istersem küfürle karşılık veririm ama vermiyorsan sen haddini aşma bence." aynı onun ses tonuyla karşılık verince sahte bir şekilde güldü.
"Varoş demekle yanılmamışım o zaman."
"Bana seni biri küçümsüyorsa sen de onu kıçımsa diye öğretildi de o yüzden."
"Kızım, zaten kullanmıyorsun o beyni, ne diye taşıyorsun? Ha, söylesene?!" diye Nefes sesini kaldırarak konuştuğunda ellerimi çözüp kolundan tutacağım an,
"Yeter, kızlar!" diye konuştu Ceyhun sert bir şekilde.
Gözlerimiz anında birkaç metre uzağımızda bizi izleyen erkeklere kayınca kıza gözlerimi kısarak baktım. Neden hepsi bu kıza böyle bakıyordu?
"Ooo, Ceyhun ve Altay Bey, özlediniz mi beni?" sırıtarak bakıyordu Ceyhun ve Altay'a.
"Bu durum seni hiç ilgilendirmiyor, Nefes." diye konuştu Altay.
"Allah sana da hayat vermiş, neden başkalarının hayatını karıştırıp duruyorsun?" diye bu kez konuşan sinirli bir adet Ceyhun'du.
Nefes hissiz bir gülüş sergiledi. "Ben böyleyim."
"Ben böyleyim diye savunma mı olur? Bok gibisin değiş işte!" diye öfkeyle konuştu Cenay.
"Nefes, uğraşma şu eziklerle, hadi." diye Banu Nefes'in koluna girerek bize küçümserce bakış atmayı ihmal etmeyip uzaklaştı yanımızdan.
Az önce yaşadığım olay tam olarak neydi ya?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehberimde AŞK Var?! | Texting
Short StoryHafıza kaybı yaşayan bir kız ve telefonunda Aşk diye kayıtlı tanımadığı bir numara. Bu onların birbirini bulma hikâyesi. ---------- Asena: Kimsiniz? Aşk: Bunu ben sormalıyım. Aşk: Kimsin? Asena: Ama numaranız...