"Ceyhun! Kurtar beni öldüm lan, öldüm!"
"Dur, dur, dur! Geldim. Kurtarıyorum. Aşağı eğil, biçecek herif bizi! Yükleniyor, sabret."
"Ceyhun! Ceyhun, geldi! Geldi! Arkandaaa! Arkanda! Yaaa!"
"LANET OLSUN! ÖLDÜRDÜ HERİF BİZİ!"
"Yaaaa!" diye yerimde tepinmeye başladım ağlamaklı sesimle.
"3 kişi kalmıştı yahu!" diye hayıflandı Ceyhun kafasını sallayarak.
"Allah'ım, n'olur canımı al da kurtulayım bu manyakları içinden." diye sitem eden Cenay'a tek kaşımı kaldırarak baktım.
Ceyhun'a kafamı çevirdiğimde "Gördün mü ebemizi belledi herif." dedi sinirle homurdanarak.
Gülümseyerek ona baktım. Sinirlenmesi bile tatlı be bu çocuğun. Aşk'ın Ceyhun olduğunu öğrendiğim zamandan 1 gün geçmişti. Okula geldiğimde ilk bunu söylemek istesem de sonradan vazgeçmiştim. Ceyhun'un kesin aklında bir şey vardı ve bu yüzden beklememi istemişti ama ben onu dinlemeyerek bulmak için çabalamıştım kendisi de belki bunu anlamıştı ama çaktırmıyordu. Belki de onu bildiğimi bilmiyordu. Kahverengi gözlerini bana çevirdiğinde hâlâ ona bakıyor olduğumu fark etti ve çatık kaşları düz bir hâl aldığında dudakları iki yana kıvrılmıştı. Sağ gözün kırpıp kafasını sağa sola 'N'oluyor?' der gibi salladığında kalbim tetiklemişti. Bu çocuğa fena düşüyordum herhâlde. Yutkunup "Hiç," dedim sırıtarak.
"Doparlanamıyorum ben artık bıragdım gendimi." diye oflayarak konuştu Cüneyt. "Sen bana bir şans versen?!" umutla Cenay'a baktığında Cenay gözlerini kısıp dilini damağına vurarak olumsuz sesler çıkardı.
"Kızım, ben seni seviyorum yahu! O kadar çok seviyorum ki her sabah benim banyomda dişlerini fırçalamanı duymak istiyorum, böyle fıçıfıçıfııçıfıçıfıçıfııçı!" dediğinde bir kahkahanı patlattım.
"Bu nasıl bir romantiklik seviyesidir?" diye Ceyhun yüzünü buruşturduğunda kendisine hâkim olamayıp o da gülmüştü hafif.
Zil çalınca çocuklar kendi yerlerine geçmişti. Ceyhun telefonunu cebine sıkıştırdığında ben de çantaya atmıştım.
Sınıfa giren başka öğretmene dikkatle baktığımızda "Çocuklar, matematik öğretmeniniz gecikecek o yüzden biraz sessiz olun olur mu?" dediğinde sevinç nidaları doldurdu sınıfı. Evet, bizim sınıf matematik düşmanı olarak ancak böyle kendini belli edebilirdi.
Ceyhun ellerini sıraya koyup kafasını da ellerine koyarak uyumaya başlayınca ona diktim bakışlarımı. Kısa bir aradan sonra düzenli olarak nefes aldığında ben de onun gibi ellerimi uzatıp kafamı da ellerimin üzerine koyarak ona bakmaya devam ettim. Bebek gibi bir suratı vardı gerçi kalbi de öyleydi ya bu çocuğun. O kadar zorluk yaşamıştı ve sevgilisi tarafından da kazık yemişti. Hâlâ kendini dik tutmak için çabalıyordu. Kızgınlıklarını, acılarını içinde yaşıyordu. Kahverengi dağınık gür saçlarına baktım. Alp'in saçları hafif kıvırcıktı ama Ceyhun'un saçları düz ve akarsu gibi hoştu. İnsanda dokunma isteği oluşturuyordu. Sol elimi kaldırıp saçlarına dokunmak istediğinde Alp'ın kulağımızın dibinde elini çırparak gürültü yapması ile Ceyhun ile ikimiz de sıçramıştık yerimizden. Ceyhun gözünü ovuşturup, "N'oluyor lan?" dedi uykulu sesle.
"Uyuma, canım sıkılıyor." diye omuzlarını silkerek konuşan Alp'e baktım şaşkınca. Gözlerini bana dikip dudaklarını dişlerinin arasına alarak tekrar kaçırdığında kaşlarım kalktı. Neden böyle davranıyor? Ceyhun'un saçına dokunacağımı fark etmiş miydi yoksa?
"İkiz, bize şarkı söylesene? Boşuz zaten. Olur mu, Hocam?" diye heyecanla ellerini birbirine çırpan Cenay'ı onaylayınca hoca, herkes gözlerini Ceyhun'a dikti. Ceyhun yüzünü buruşturup kafasını olumsuzca salladığında Cenay'ın yüzü düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehberimde AŞK Var?! | Texting
Short StoryHafıza kaybı yaşayan bir kız ve telefonunda Aşk diye kayıtlı tanımadığı bir numara. Bu onların birbirini bulma hikâyesi. ---------- Asena: Kimsiniz? Aşk: Bunu ben sormalıyım. Aşk: Kimsin? Asena: Ama numaranız...