"Allah'tan karşına iyi birinin çıkarmasını istemişsin bak o iyi biri ben oluyorum, güzelim! Bana kalbine giden yolu tarif eder misin?" diye çapkın bir erkek gibi Cenay'a doğru eğilerek göz kırpan Cüneyt'e yüzünü buruşturarak baktı Cenay.
Cüneyt'e doğru yaklaşıp "Ya daha iyisi varsa?" diye tek kaşını kaldırdığında güldüm. Cüneyt'in yüzü düşünce arkasına yaslanıp kafasını olumsuzca sağa sola salladı. Cenay havalı bir şekilde saçını arkaya atıp kafasını eğdi sağ omuzuna doğru. "Vallahi her şeyin en iyisini hak etmesem istemezdim de ama ediyorum işte." dedi ardından göz kırparak.
"Kızım, o zaman bu çocuğun kalbiyle niye oynuyorsun?" dedi Bahadır Cenay'a gözlerini kısarak.
Cenay omuz silkip "Gerçek aşkı beklerken diğerlerine mecburen biraz karşılık veriyor insan." dedi umursamazca.
Kafamı sallayıp elini kafasına koyup uyuyan Alp'in omuzuna dokunduğumda kafasını sağa doğru eğerek gözlerini açıp bana çevirdi kafasını.
"İyi misin, Alp?"
"Evet, merak etme." duraksayıp, "Başım ağrıyor sadece." diye hafif gülümseyerek geçiştirdi beni Alp.
Gözlerimi sipariş götüren Ceyhun'a çevirip elimi kaldırdığımda bakışlarını aniden bana çevirince "Rica etsem su getirir misin, Ceyhun?" dediğimde kafasını sallamıştı.
Elime arkamdaki çantamı alıp içini karıştırdım ve köşesine sıkışıp kalmış olan ilacı çıkarıp Alp'e uzattığımda kafasını kaldırdı masadan ve kısa bir süre boş boş elime baktı.
"Ne bu?"
"Öldürücü zehir."
Konuşmamla dudakları iki yana yukarı doğru kıvrılmıştı, sırıttı.
"Beni öldürmek mi istiyorsun?" dudaklarını sarkıtıp sağ elini kalbine koyarak acınası bir şekilde mırıldandı. "Beni, beni, Alp'ini?"
Gülerek omuzuna vurup karşısına koydum ilacı. Yanımıza varan Ceyhun suyu bana uzatınca alıp Alp'e verdim. Bizi izleyen Ceyhun'a "Alp'e ilaç verdim de o yüzden." diye açıklama yapmayı da ihmal etmemiştim. O sırada Ceyhun gözlerini sakin bir şekilde kırpıp, kafasını sallayarak ellerini önlüğün cebine sıkıştırdı.
"İkiz, iş saatin kaçta bitecek? Kök saldık yahu. İyi ki Asu'da gelmemiş yoksa kafanı patlatırdı 'Şimdi çıkıyorum.' dediğin için." dedi dudaklarını bükerek Cenay.
Ceyhun önlüğünün cebindeki sol elini kaldırarak saatini yüz hizasına getirip "10 dakika kaldı. Zaten pek müşteri yok." dedi önlüğünü çıkarırken, kendisi de karşımdaki sandalyeye oturmuştu.
"Tabu oynayalım mı, arkadaşlar?" diye söyleyen Bahadır'a gözlerimi hızla çevirip hevesle kafamı salladım. Tabu oynamak benim için hep eğlenceli olmuştu.
"Yalnız buralarda tabu benden sorulur." dedi Altay göz kırparak genişçe sırıtıp.
Sabahtan telefonuyla uğraşan Berkay kafasını kaldırıp "Benden sonra." dedi dudaklarını kıvırarak.
"Beni uğraştırmayın ya," diye konuştu Ceyhun dudaklarını büzüp arkasına doğru yayılarak. Ayaklarını hafif aralayıp kafasını da geriye yasladı gözlerini kapatarak.
"Hadi, Ceyhun! Çok eğleneceğiz. Oyunbozanlık yapma." dedim Ceyhun'a gözlerimi kocaman açarak.
Tek gözünü açıp dudağının sağ köşesini dişlerinin arasına aldı. "Öyle olsun bakalım." dedi nefesini dışarı verirken omuz silkerek.
"Ben oynamıyorum izleyeceğim, sabahtan kafam patlıyor zaten. Arada katılırım." dedi Alp kafasını tutarak.
"Okeyto, Alpaşkım, o zaman Ceyhun, Bahadır, Cüneyt birtakım. Ben Berkay, Asena, Altay birtakım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehberimde AŞK Var?! | Texting
Short StoryHafıza kaybı yaşayan bir kız ve telefonunda Aşk diye kayıtlı tanımadığı bir numara. Bu onların birbirini bulma hikâyesi. ---------- Asena: Kimsiniz? Aşk: Bunu ben sormalıyım. Aşk: Kimsin? Asena: Ama numaranız...