Cenaze arabası uzaktan göründüğünde zaman durmuştu sanki ,kardeşim şimdi o küçücük tabutun içinde miydi ?Kabullenemiyordum onun gittiğini, inanmak gelmiyordu içimden .Sanki hemen şu köşeden çıkıp şaka yaptım, ben ölmedim ki diyecekti ama onun yerine küçücük tabutu geliyordu . Araba biraz daha ilerleyip önümüzde durmuştu.Her şey hiç olmayacak kadar gerçekti.Babam ve bir iki kişi tabutu alıp defin yapılacak yerin başına geldiklerinde yavaşça yere bıraktılar.Annem yavaşça kardeşimin tabutuna yaklaşıp yere çömeldi.Eliyle kardeşim tabutunu usulca incitmekten korkar gibi okşuyordu.Benim güzel kardeşim doğduğu günü hatırlyorumda çok mutlu olmuştum. Senin o minik ellerini ,küçücük parmaklarını öperdim hep , o mis kokun bebek kokusu nasıl bir şey olduğunu seninle öğrenmiştim.Hep bir kız kardeşim olsun istemiştim.Büyüdüğünde seninle bir sürü şey yapacaktık ama ben şimdi seninle yapmak istediklerimi kiminle yapacağım.Biz nasıl dayanacağız bu acıya ,nasıl gittin bizi bırak.Biz sensiz ne yapacağız.Hiçbir şey eski gibi olmayacaktı. Zorda olsa annemi kardeşimin tabutundan ayırmışlardı.Babam kardeşimi tabuttan çıkarıp mezara yerleştirmişti.Tahtalarını yavaş yavaş yerleştiriyordu.Sonuncu tahtayı da yerleştirip mezarın içinden dışarı çıktı.Ama eli kardeşimin üstüne toprak atmaya gitmiyordu.Babam ,benim koca yürekli babam çaresizce mezara bakıp hüngür hüngür ağlıyordu.Herkes ağlamaktan bitap düşmüştü.Arda babamın elinden küreği alıp ilk toprağı atmıştı .Ardından sırayla herkes toprak atıyordu .Annem daha fazla dayanamadı .Kardeşimin mezarının başına çömelerek atılan toprağı sağa sola atıyordu elleriyle.
"Atmayın atmayın o çok korkar karanlıktan ,çok üşür burada yalnız ne yapar burada ,atmayın..."sude ve arda annemi kaldırmaya çalıştılar .Ama annem kardeşimin ölümünü kabullenemiyordu.Ben ve babam zorda olsak kaldırdık annemi yerden .Hoca kuran okumayı bitirince herkes sırayla baş sağlığı dileyip gitmişti.Günler geçmeye devam ediyordu.Kardeşimin ölümünün üzerinden bir hafta geçmişti.Bu süreçte sude , arda ve ömer bizi hiç yalnız bırakmadılar her zaman yanımda oldular.Yatağımın üstünde öylece otururken ömer kapıyı açıp elinde tepsiyle yanıma gelip oturdu.
"Melek günlerdir odandan dışarı çıkmadın ,pek bir şeyde yemiyorsun.En azından şunlardan biraz ye bak yüzün çok solgun."
"Canım yemek istemiyor."
"Yapma böyle bak iyi görünmüyorsun azcık ye..."
"Gerçekten yemek istemiyorum
"Melek yapma böyle, lütfen biraz ye ,hadi"
"Tamam"deyince ömer tepsiyi kucağıma koydu.Yemek için kendimi zorluyordum .Biraz yedikten sonra daha fazla midem almadı.
"Alır mısın "deyip tepsiyi ömere uzattım.
"Biraz daha yesen "
"Ömer midem almıyor ."
"Tamam" tepsiyi alıp baş ucumda ki şifonyerin üzerine bıraktı.
"Melek yapma böyle bak kardeşin senin böyle görse çok üzülürdü.Biraz dışarı çıkalım bir temiz hava al kaç gündür odandan çıkmadın ."
"Çıkmak istemiyorum "
"Melek hadi üzme beni burada kalmak sana hiç iyi gelmiyor en azından temiz hava al "tam bir şey diyecektim ki içer sude girdi.
"Canım nasılsın biraz yiyebildin mi?"
"Azcık yedi"
"Ama yine çok az yemişsin.Melek canım yapma böyle , nermin teyze seni böyle görmesin birde senin bu haline üzülmesin."
"Sude yiyemiyorum ne olur ısrar etmeyin"
"Melek en azından dışarı çıkalım bir hava al"
"ömer"
"Melek lütfen bak sana çok iyi gelecek dışarı çıkmak hadi"
"Tamam"ömer o kadar ısrar etmişti ki kabul etmek zorunda kalmıştım.
Ömere bir şey demesem de dışarı çıkmak gerçekten iyi gelmişti. Konuşmadan öylece yan yana yürüdük.
"Melek yorulduysan oturalım biraz."
"Tamam anlamında kafamı salladım."Bir banka geçip oturduk .Öylece hiç konuşmadan denize bakıp martıları izliyorduk .Gözlerimi kapatıp çevredeki sesleri dinlemeye başladım.Bir süre sonra taze simit kokusu gelmişti .Gözlerimi açtığımda ömer elinde iki tane simiti burnumun dibine tutuyordu.Şaşırdığımı görünce
"Buna hayır diyemezsin bu kadar güzel kokuyor iken"
"Simiti sevdiğimi nereden biliyorsun."
"Kahvaltı yaparken ilk önce simite uzanırdın . "
"Çok dikkatlisin ."ömer bana çok farklı bakıyordu.Ama hiçbir şey söylemedi.
"Bendeki de laf sonuçta kuzeniz tabi fark etmişsindir"dediğimde birazda sustu elimdeki simitten bir parça alıp ağzıma attım.
Ne garip, biz hayatımızda neler planlıyoruz,hayat bize neler yaşatıyor.Kardeşimden sonra kimsenin bu hayatta kalıcı olmadığını hatırlamış oldum.Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi davranmak yerine, her günümüzü son günümüz gibi yaşamalıyız.Bu hayat bizi sevdiklerinizden ayırdığında keşkelerimiz olmasın bu hayatta,kimse kaderin önüne geçemez ama kaderimize giden yolları değiştire biliriz.Nasıl bir hayat yaşamak istediğimizi biz karar veririz .O yüzden sevdiklerimizin kıymetini onları kaybetmeden farkına varmalıyız .Onları kaybettikten sonra çok geç oluyor artık .Öylece keşkelerimiz ile baş başa kalıyoruz.
"melek,melek"
"Efendim"
"Daldın ,ne düşünüyorsun."
"Hiç öyle dalmışım."
"Üşüdün mü?"
"Biraz"Ben üşüyünce ömer ceketini çıkarıp omuzlarıma koydu.
"Teşekkür ederim"
"Niçin"
"Her şey için, bu süreçte beni yalnız bırakmadın.Çok teşekkür ederim."
"Önemli değil ,ben her zaman yanında olacağı."
"Sağol"ömer ile aramızdaki bu durumu düşündüğümde aslın da çok garipti ,birbirimize katlanamıyor iken ne ara bu kadar yakın olmuştuk .Bu hayatta her zaman bizim planladığımız gibi olmuyormuş.Bunu çok iyi anlamıştım artık.Sevmem dediklerimizi bir bakmışız ki sevmeye başlamışız görmeye katlanamıyorum dediklerimizi de görmediğimiz de özler olmuşuz hayat işte ne düşünürken neler yaşıyoruz. Ömerin telefonu çalınca daldığım düşüncelerden çıkıp ona baktı.Telofana cevap verdikten bir süre sonra ömerin yüz ifadesi bir anda değişti.Bir haber almıştı.Ne olmuştu , neden bu kadar endişelendi ki...
![](https://img.wattpad.com/cover/67373436-288-k207016.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİMDEKİ SIR
RomanceTüm hayatınız bir yalandan ibaret olsa ,tüm bildiklerinizin yalan olduğunu öğrendiğinizde ne yapardınız ? Melek yaşayarak öğrenecekti; Hayatın ona neler getireceğini ve neler alıp gideceğini.Birinden hem nefret edip, hem de aşık olabilir mi insan? A...