Bölüm •7• 'Hiçbiri seninki kadar acıtmaz.'

101 33 63
                                    


Şarkı: Selena Gomez - The Heart Wants What It Want

Sevdiğin şey elinden alınmadıkça onu sevdiğini fark edemezsin.

Tadaa. Yeni bölüm karşınızda.

İyi okumalar💜

Bölüm Yedi: Hiçbiri Seninki Kadar Acıtmaz

Yerime giderken gözümü ondan çekmeye çalıştım. Ama bir türlü yapamıyordum. Ondan ne kadar nefret etsem bile her zaman onu sevecektim. Bana ne yaparsa yapsın ben onları unutmaya hazırdım. Çünkü gerçek aşk sana yaptığı hataları unutturur, içindeki güzel anıları yaşatır. Kimisi buna zayıflık der. Ama aşk asla bir zayıflık değildir. Çünkü uğrunda ölmeyi bile göze alacağın cesaret doğar içinden.

O mavilerini benden çekmiyordu. Tıpkı benim gibi. Siyah bir takım elbise giymişti. Siyah dışında başka bir renk yoktu. Onun da geleceğini unutmuştum. Buraya son katıldığımda o da vardı. Ama onun geleceğini hiç düşünmemiştim. O kendini karanlıklara boğmuştu her zamanki gibi. Ama bilmiyordu ki ben onun karanlığını kendi karanlığım ile birleştirmeye hazırdım. Ama onun beni sevmesi bana güvenmesi kadardı.

Durduğumuz yer, kocaman bir odaydı. Abartısız belki bir saha genişliğindeydi. Masalar sadece köşelerde duruyordu. Ortalar da ise güzel gösterecek şeyler. Ve bizim aramızda hiçbir şey yoktu. İkimiz de bakışımızı çekmedik. Gözlerimle anlatmak istedim ona her şeyi. Acımı. İlacım olsun istedim canımı yakanın o olmasına rağmen. Belki benim tek suçum çok sevmekti.

İlk gözlerini ayıran bendim. Çünkü kendime daha fazla eziyet edemezdim. Seda'nın yanına gittim ve Nazlı ile Savaş'a katıldım. Amcam diğer büyük iş adamları ile oturmuştu ve kurul ile. O, iyi bir eş veya baba değildi. Bizim masanın konuşma yaptığım yere ve girişe yakın olması işime gelmişti. Çünkü herkesin bakışları benim üzerimdeydi. Fısıltılar çoktan tüm odayı sarmıştı.

"Savaş Bey bakıyorum da ortalığı ateşe veriyorsunuz." Gülümsemeye başladı. Morali bozuktu.

"Sizde Masal Hanım. Baksanıza tüm şirket velihatları evlilik hayali kurmaya başlamışlardır."

"Onun başı bağlı." Seda'nın ayağına topuklumla vurdum.

"Nazlı iyi misin? Uzun zaman oldu." Hemen gülmeye başladı.

"İyiyim Masal abla. Hem bir şey diyeyim mi bugün çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim, fıstık." Eğilip burnunu parmaklarım arasında sıkıştırdım.

"Kıskanıyorum ama."

"Aman geç kaldın." Savaş Seda'ya takılıyordu.

"Hı. Sana soran oldu mu?"

"Seda abla biliyor musun? Arkadaşlarıma seninle arkadaş olduğumu söylediğimde bana inanmadılar. Ama bugün resim çekip onlara göstereceğim. Hem Masal abla seninle de çekinelim. Bizim okulda popülersin." Kaşlarım merakla havaya kalktı.

"Cidden mi? Ne diyorlar bakalım?"

"Ne diyebilirler ki? Savaş'ın kuzeni derler. Yanılıyor muyum?"

"Bizim sınıftaki bir kız sana aşık olmuş." Elleriyle ağzını kapatıp gülmeye başladı. Savaş onu gıdıklamaya başladı.

"Bunun neresine aşık oldular ki? Çocuk daha üçüncü sınıf hem ne anlar aşktan? İlk defa hayvan görmeyle karıştırmış."

•Ateş'in Masal'ı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin