"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü.
"Tutku'yla Harmanlanmış Bedenler." "
Böyle başlamıştı hikayeleri.
Elmaların özü birdi, ihtiyaçları birdi.
Aşktan gelen çocuklar, aşk için yaşar, aşk uğruna öl...
Mutlaka yorum bırakmayı, severseniz yıldızlamayı 🌟🌟🌟 bölüm sonunu okumayı unutmayın. Keyifli okumalar...
3.GÖZ Tutku, oflayarak yanaklarına kontür yapan kızlara dik dik baktı bu işkencenin artık bitmesi için. Çünkü resmen onu hazırlama teklifine balıklama atlamışlardı ve Selin'den aldıkları direktiflerle Tutkuyla uğraşırlarken, sadece yarım saatte bile "açık kahve" mi yoksa "sütlü kahve" mi far sürseler karar verememişlerdi. Tutku şey gibiydi.
"İkisi aynı şey değil mi aq."
Ama sesini çıkarmadı çünkü "randevu" onluk değildi. O biriyle sevgili olursa -şuana kadar sadece üç kişiyle ciddi anlamda görüşmüştü- onunla romantik aktivitelere girmezdi. Klasik kombinini yapıp, çıkardı. İlişkilerinin uzun ömürlü olmamasının birkaç sebebinden biri bu umursamazlığı olabilirdi. Şimdi Selin'in ekstra ısrarı ve ricası olmasa, Anıl denen çocukla yemeğe çıkmazdı ama kabul etmişti.
Alp, neredeyse gelmek üzereydi...
Neyse ki sonunda hazırladıkları eserden memnun bir şekilde geri çekildiklerinde, aynadaki aksine baktı. Haklarını yememeliydi. Gerçekten hoş görünüyordu, kendi tarzının dışına da çıkmış sayılmazdı. Kızlar iyi bir ekip işi çıkarmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Önerilen diğer kıyafetleri de zamanla bölümlerde göreceksinizdir. Sadece SHB'de değil üstelik. Çok güzel kıyafetler atan okurlarımın hepsine teşekkür ediyorum. Bu kıyafeti de Amine isimli okurum attı. Teşekkürler güzellik!)
Saçlarının arasından parmaklarını geçirerek, Gamzenin yaptığı maşayı biraz açıp iri dalga halini almasını sağladı ve sıkıntıyla yanaklarını şişirdi. Kızların aniden çıkan randevuya bozulmasından biraz çekinmişti ama aksine yayılıp, oturmak yerine Tutku'yu barbie bebek gibi süslemek hoşlarına gitmişti. Telefonu çaldığında arayanın Selin olduğunu görüp yanıtladı.
-Canım, Anıl, sizin oralarda. Beş on dakikaya almaya geliyor seni kapıdan. Emrivaki yaptığım için kusura bakma." Sorun olmadığını söyleyecekken, bir yandan da kendisine parfüm bocalayan Gamze'ye engel olmaya çalışıyordu. "Ama Alp'e uyuz oldum, senin yoluna devam ettiğini kanıtlayayım kudursun derken de aniden böyle bir yalan uydurdum." Songül, kızın elinden şişeyi almayı becerdiğinde rahat bir nefes alan Tutku, çantasına sürdüğü parlatıcıyı attı ve çekmeceden bir çakı çıkarıp koydu.
-Sorun değil Selin, anladım ben seni. Şimdi kapatıp çıkayım o zaman. Görüşürüz." Selin karşılık verince telefonu kapattı ve çakıya tuhaf bakışlar atan Gamze'ye ne olduğunu sorarcasına kafa salladı. Kız tam bir şeyler söyleyecekti ki makyaj masasının alt çekmecesini açtı ve muştalarını inceledi.
