Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)

ACAR&ELVİN: "Bazı yaralar..."

Bölüm Şarkısı: Mariah Carey- My All

Acar DEVRAN'dan
Evde gezinirken, Elvin'i bulmanın derdindeydim. Neredeydi bu sincap yine?

-Baba!" 9 yaşında duran, 19 yaşında gibi davranan oğlum Rüzgar'a döndüm.

-Efendim oğlum?" Yanıma gelip, bana baktığında önemli bir şey söyleyeceğini anladım.

-Bugün maçım var benim...Çok da önemli değil aslında ama..." gülümseyerek boyuna eğildim ve birebir benden almış olduğu simsiyah saçlarından öptüm.

Rüzgar "Gel,gel!" Diye tutturacak birisi değildi. Emindim ki bunu da bilgim olsun diye söylemişti, geleyim diye değil.

-Geleceğiz paşa." Dudağının bir kenarını kıvırarak gülümsedi.

-Cidden mi? İşin vardır ama..." Omuz silktim.

-Sizden başka önemli işim yok." Elleri belinde bir Aden'i görmeyi nasip etti sonra Allah.

-Öyle mi babacığım? Benimle neden alışverişe gitmiyorsun acaba uzun zamandır?" Gözlerimi kısarak ona baktım.

-Bence okula gitme zamanınız geldi. Kemal amcanız çağırıyor." Odasından telaşla çıkan Tuna, Rüzgarla beraber merdivenlerden inerken Aden hala yerinden kımıldamamıştı.

-Ben neden duymuyorum?" Yanına gidip kucağıma aldım.

-Çünkü benim süper gücüm var!" Boynuna burnumu sürttüğümde gıdıklanıp kikirdemeye başladı.

Çok fazla gıdıklanmaya başladığında Tutku'nun elinden tutan Elvin uyardı beni.

-Acar yapma şöyle, astımını tetikleyeceksin bak!" Lina'nın yüzünün kızardığını görünce ona hak verdim.

-Ya ben okula gitmek istemiyorum. Babamla kalayım n'olur!!!!" Dedi Aden kollarını boynuma sarıp kafasını omzuma koyarken. Elvin kafasını sağa sola salladı.

-Rüzgarla Tuna'yı da geciktireceksin okula. Hadi meleğim, su gibi git gel inşallah." Aden hala üzgün durunca ben girdim lafa.

-Barbie evi alacağım sana. Döndüğünde oynarız." Yüzü aydınlandı. Ne varsa şu Barbie'de?

-Yaa! Ken'i de al ama!" Korna çalınca kapıya yolladım onu.

-Yok Ken falan. Ben gelirim onun yerine." Gülerek bana el salladı.

-Oluuur..Seni çok seviyorum Acar Devran!" Göz kırptım ben de arabaya koşan miniğe.

-Ben de seni Aden Devran." Kapıyı kapattığımda yanıma gelen 4. Cadıydı. Elvin, Asu, Aden, Tutku'nun cadı meclisi dörtlüsünde çıldırıyordum. Tutku henüz 4 yaşında olduğu için beni en az yorandı şüphesiz. Tek kolumla onu kucağıma alıp salona geçtim.

Bilgisayardan birkaç maile bakarken o da göğsümde uzanmış, gömleğimin düğmeleriyle oynuyordu. Çok sessiz bir çocuktu ve halinden memnun görünüyordu. Bir anda salona giren Asu'ya ters ters baktım.

-BEN GELDİİİİİMMMMM!" Bir süre yüzüne boş boş bakmaya devam ettim. Ne yani ayağa kalkacaktım ve beraber popüler ponpon kız grubu dansımızı mı yapacaktık?

Tutku kucağımdan zıplayarak kalkıp Asu'ya koştu. Asu onu kucağına alırken bana sataşmaktan geri kalmadı.

-Ağabey insan hoşgeldin der!" Yıllardır aynı konuyu açıyordu bu kız. Annelik onu hiç olgunlaştırmamıştı. Ali adına üzülüyordum zaman zaman.

-Hoş moş geldin sonuçta." Ayağını yere vurdu.

-Of of! Neyse senin için gelmedim zaten. Tutku nasılsın halacığım?" Tutku sırıttı.