Multimedya;
Sezen Aksu- Son BakışSevgiyle Harmanlanmış Bedenler 16.Bölüm: "Son Bakış"
-Sezon Finali-3.GÖZ
Adımlarını, her zamankinin aksine, korkuyla atan genç kız, yutkunarak elindeki kutu şeklinde olan çantasını sıktı. Terleyen avuçları, siyah derinin üzerini kayganlaştırmış, çantayı tutmasını da zorlaştırmıştı.
-Gir güzelim." Belinden tutarak onu kapıya ilerleten adamın bileğini kırmayı çok isterdi, hatta kırabilirdi de ama onu öldürecek zamanı kazanmak koridordaki 8 koruma düşünülürse imkansızdı.
Kırmızı halı serili, led ışıklarla aydınlanan koridorun sonundaki kral dairesine girerlerken, boğazındaki kuruluğu öksürünce gidererek yutkundu. Ne yapmalıydı? Buradan kurtulması gerekiyordu ve işler hiç de planladığı gibi ilerlememişti.
Babasının hepsine verdiği özel bilekliği yanına almış olsa ve düğmesine bassa, konumunu bildirmiş olurdu ama yerinin bulunmaması için çıkardığı bileklik yine tavanı cam yatak odasının çekmecesinde kuzu kuzu yatıyordu.
Hoş zaten olsa da kullanamazdı çünkü tüm aile üyelerine gidecekti konumu, herkesi telaşlandırmış, tehlikeye sokmuş olacaktı.
Parmak iziyle odanın kapısını açan adamla kendine gelirken, buna sevinse mi bilemedi. Eğer içeri korumalar girmeyecekse, önce bu kodaman herifi etkisiz hale getirir sonra başının çaresine bakardı. Bu ihtiyar umuyordu ki göründüğü gibiydi, işe yaramaz, uyuşuk tombul bir et yığını gibi...
-Herkes istediği gibi giriyor, bu odaya?" Yalandan aksanlı Türkçe konuşması ve ilerlettiği Rusçası, birkaç gecelik oynayacağı bu oyununda şüpheye yer vermeyecek şekildeydi. Rüzgarla dört gündür üzerinde sıkıca çalışmışlardı ama ağabeyi bir anda ortadan kaybolunca oyunda yalnız kalmıştı Tutku.
-Sadece korumalar." Belindeki el onu kavrayınca yalandan gülümsedi. Ama her zerresinden iğreniyordu bu pisliğin.
Tutku değildi, iki sene önce Türkiye'de en gösterişli barlardan birinin sahibine -karşısındaki beyinsizin en yakın arkadaşına- pazarlanmış bir fahişeydi sözde. İkisi de insan ticareti yapan şeref yoksunu köpeklerdi, genç kızları zorla ailelerinden koparıp buralara sürüklüyor, gösterişle gösterdikleri dünyanın perde arkasında zavallılara işkence çektiriyorlardı.
Bu işe ağabeyini zorlayarak girmişti, Rüzgar'ı bekliyordu ama yarım saattir ortalarda yoktu. Bara beraber girdiği genç adam, bir anlık gözden kaçırmasında ortadan kaybolmuştu. Şimdi buralara kadar gelmişti ve korkudan bayılmamak için ekstra soğukkanlı davranıyordu. Korku onluk bir duygu değildi.
Ama karşısındaki tecavüzden insan ticaretine, organ mafyacılığından uyuşturucu kaçakçılığına uzanan bir mafya babasıydı.
50 li yaşlarından dolayı yer yer dökülen turuncu saçları, düşük göz kapaklarının hemen altında yer alan masmavi gözleri vardı. Köpek dişlerinin birinin üzerinde gümüş-pırlanta karışımı bir kaplama yapılmıştı. İngiliz kökenli bir aileden geliyordu, ama bahsettikleri o görkemli ailenin içi de en az bu herif kadar kirli sırlarla doluydu.
Büyük bir örgütün başı bu pislikten geçiyordu ve Tutku ona cezasını vermeye son derece kararlıydı. Riske girse de, o kızlardan birini tanıdıktan sonra kafasını çevirerek kendi hayatına devam edecek değildi! Sessiz kalamazdı, geninde yoktu böyle bir şey. (Uyarı bölümünde, barda ağlayan kız)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)
Romansa"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü. "Tutku'yla Harmanlanmış Bedenler." " Böyle başlamıştı hikayeleri. Elmaların özü birdi, ihtiyaçları birdi. Aşktan gelen çocuklar, aşk için yaşar, aşk uğruna öl...