🖤YILDIZLAMAYI VE YORUMLAMAYI LÜTFEN UNUTMAYIN. BÖLÜM SONUNA MUTLAKA BAKIN. Keyifli okumalar! 🖤3.GÖZ
Sınıftaki birkaç kişi Tutku ismiyle kızın bu acımasız oltaya takılmasına kıs kıs gülerken, ismini duyan kız başını hızla hocasına çevirdi. Altan Bey, yuvarlak gözlüklerinin arkasındaki ışıl ışıl iri torbalı gözleriyle, ince dudaklarındaki kibirli gülüşle söylendi.
-Eminim sorunu cevaplayacaktır. Sınıfımla iletişimime ve sorulara hazır olduklarına güvenim tam."
O kadar emin konuşmuştu ki, Tutku bile bir an "öyle mi?" diyecek gibi olurken kendini susturmayı becerdi.
-O halde..." Alp'in ses tonu bile sinirlerini bozarken başını ona çevirmek zorunda kalmıştı. "Daha demin anlattığım çocuğun ailevi durumunu göz önüne alarak bu durumda onun psikososyal ve psikoseksüel gelişimi hakkında hangi fikirlere sahip olursun?"
Cümleyi bitirdiğinde yutkundu.
Tutku'nun sesini duyacaktı.
Sınıfta bir sessizlik oluşurken, kız bakışları üstüne topladığı gerçeğinden nefret ederek gözlerini tahtaya çevirdi ve çocuğun yaşadıklarını bir kez daha okudu.
-Psikoseksüel gelişimde üçüncü evrede, yani fallik dönemde. Aşırı çekingenlik, cinsel kimlikte güvensizlik ve cinsel soğukluk sorunuyla karşılaşması büyük bir ihtimal. Oedipus kompleksi hissetmesi de muhtemel, annesiyle yakınlığı ve babasıyla uzak ilişkisi düşünülürse. Psikososyal olarak yapılan kavgalarda kendini suçlu hissettiğine inanıyorum. Aynı zamanda gelecekte yapacağı evliliğin..."
Alp, konuşmayı bitirdiğini onun dudaklarını birbirine bastırıp başını yeniden kendisine çevirmesinden anladığı zaman hiç bozuntuya vermedi.
O kadar hoş görünüyordu ki. Alp, tam o anda yanına gitmek, onu sırtı sıranın üstüne yapışacak şekilde ellerini avuçlarında hapsetmek, deli gibi öpmek istiyordu. Bahsettiği psikoseksüel evrelerin hepsini sollayan bir şekilde onunla değişik hazlar yaşamak isterdi.
Kahretsin, sevişmeyeli çok uzun zaman olmuştu. En son Tutku'nun içinde sağılmış organı, çektiği yoklukla sızlar gibi olurken kanın oraya dolmasına engel olmak adına boğazını temizledi.
Yoksa onunla bambaşka evrelere geçebilirdi. Hatta rahmetli Freud bile şaşar kalırdı.
-Etkileyici. Hepsi doğru çünkü bahsettiğimiz çocuk bu sorunların hepsini yaşadı. Ek olarak geçen yıl ettikleri kavga sonrasında yanlışlıkla(!) eşini bıçakladı." Tutku'nun görevi bitmişti, yapmadı gereken artık susup dersi dinlemekti ama kendini tutamadı. Kaşları istemsizce çatılırken, Alp arkasını döndüğü an sordu.
-N'oldu peki? Ceza almadı mı yoksa?" Sınıftakiler çaktırmadan bir Tutku'ya bir Altan hocaya bir de Alp'e bakarken, sarı, yaşlı adama bir bakış atıp tek kaşını kaldırdı.
Tutku'nun soru sormasına sevinmişti, aslında biliyordu, artık kızın sikinde bile değildi o sadece bu kişinin hapse girip girmediğini merak ediyordu ama yine de diyalog kurmaları hoşuna gitmişti işte.
-Üç ay. Üç aylık bir ceza aldı." Sıraların önünden geçip araya girerek Tutku'ya doğru birkaç adım attı, gözlüğünü tek eliyle yavaşça kapatırken ağır ağır yaklaşıyordu kıza. Hepsi istemsizce ikisini süzmeye başlamıştı. Tutku'nun gözlerinde beliren öfkeyi görebiliyordu sarı. Hem kendisi için hem de o katil için. "Kadın ölene kadar durmayacak diye korkuyordu. Haklıydı da, duracak gibi değildi. Sonra biri davayı ele aldı ve üstüne çalıştı. Şuan kendisi hapiste. Ve uzun bir süre çıkabileceğini de sanmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)
Romance"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü. "Tutku'yla Harmanlanmış Bedenler." " Böyle başlamıştı hikayeleri. Elmaların özü birdi, ihtiyaçları birdi. Aşktan gelen çocuklar, aşk için yaşar, aşk uğruna öl...