Duyduklarım kadar duymadıklarımın hesabı vardı şimdi kafamın içinde dönüp duran, 'aramızda ki çekim' demişti. Sahi ben neden farkında değildim ki bu çekimin. Daha önce hiç kimseye çekilmediğim için olabilir miydi bu direniş..Yatağımda dizlerimi karnıma çekmiş başımı da dizlerimin tam üzerine yaslamış o gece ürpermemi sağlayan o sahneyi tekrar tekrar düşünüp tartıyordum kafamda, ne kadar doğru bilinmez ama evet aramızda bir çekim vardı. Siyah saçları, parlak kahve tonunda ki gözleri beliriyordu sürekli göz perdemin üzerinde, sıkıntıyla iç çektim.
Allah'ım sen beni ne ile imtihan ediyorsun?
Evet evet! İmtihandı bu adam. Durduk yerde çıka gelmişti. Alakasız bir yerde alakasız bir zamanda karşıma çıkmış sonra hayatımda acı tatlı yer etmiş bir ailenin ferdi olduğunu öğrenmiştim. O da yetmemiş şu an onun evinde onun yatağında onu düşünecek kadar acizdim.
Başımı kaldırıp iki yana salladım.
Sen nelere göğüs gerdin Bennur. Kıçı kırık bir aşk masalına sakın yenileyim deme sakın!
Daha kafamda ki hiç bir soru işaretini cevaplamamışken şimdi de görevi sadece kan pompalayıp beni hayatta tutmak olan kalbime sorun yaratmıştı.
Bu adam bana iyi gelmez.
Kesinlikle gelmezdi. Bir kere anne babamız en büyük maniydi.
O gece sarılıp uyuduktan sonra düzenli nefes alış verişini dinleyerek emin olduğum an yanından kalkıp salonda uyumuştum. Yabancısı olduğum duygular olmasından çok kendime yakıştıramayacağım kadar ucuz bir hareketti sevilmediğimi bildiğim kollarda huzurla uyumak. Yaklaşık üç haftadır aynı evin içinde iki yabancı olarak yaşıyorduk. Fırsat bulduğu her zaman beni okula o bırakıp alıyordu. Yoğun iş temposundan fırsat bulamazsa mutlaka kapıya şirketin şoförlerinden birini yolluyordu. Başkası olsa bunu karşıdakinin düşünceli yapısına yorardı ama ben onun dediğim dedik bir manyak olmasına bağlıyordum. Gariptir ama babamdan ses seda yoktu henüz. Mahalleye gitmeye ve babamla yüzleşmeye cesaret edemiyordum. Aklım Emine'de kalmamıştı çünkü Celasun onu güvenli bir yere yerleştirdiğini keyfinin yerinde olduğunu söylemişti.
Yine aklıma sözleri gelince başımı iyice dizlerime kenetledim. O gün herhangi bir cevap vermediğim için mi yoksa cidden tutarsızlığından mı bilinmez bir daha isteğim üzere bana asla dokunmamıştı. Arabada pek konuşmasakta son bir kaç gündür küçük sohbetler etmeye başlamıştık. Artık kibar davranmaya özen gösteriyordu.
Dizlerimi çözüp uyuşan bacaklarımı serbest bıraktım. Silkilenerek kendime geldim. Ne yapıyordum ben Allah aşkına, adam sanki gel evlenelim demiş gibi burada oturmuş gelin güvey oluyordum sabahtan bu yana sahi nereye gitmişti sabahın köründe acaba?
Öyle ya yine toplantısı vardı beyefendinin. Üstelik Pelincikle diye söylene söylene yataktan kalkıp lavaboya ilerledim. Yeteri kadar saçma sapan şeyler düşünüp kurmuştum. Bir şey olduğu yoktu çekim dediği belki de Celasun'un cinsel açlığından öte bir şey de değildi. Lavaboda su çarptığım yüzüme bakıp emin duruşumu bozmadan sesli bir şekilde kendimi son kez uyardım.
'Kafamı karıştırmasına izin vermeyeceğim. Duydun mu beni Bennur Hanım iki sarıldı bir iki manalı laf etti diye oran buran oynamasın. Sen kim o kim? Sahi kim?
Evinde ne işim var? Hadi orası annemle ilgili gizemli bir muammaydı. Peki bu adam kısa sürede benim aklımda nasıl bu kadar varlık edindi. Ne diye benimle duygusal yönden uğraşıyor. Aaa yeter."Diyerek kendi kendime konuşmayı bıraktım. El birliği ile deli ettiler körpecik aklımı yeterdi gerçekten. Lavabodan çıkıp giyinme odasına girerek mavi bir kot pantolon ve koyu yeşil bir tişört alıp giydim. Yeşil giymeyi seviyordum çünkü gözlerimi ön plana çıkarıyordu. Dikkat çekmeyi sevmesem de bu hoşuma gidiyordu. Siyah deri sırt çantama gerekli şeyleri koyup dış kapıya yöneldim. Kapının yanında ki dolaba bıraktığım beyaz spor ayakkabıları alıp giydim. Bunları o almıştı ama bende önceden yaptığım iyiliklerin karşılığı olarak evrenin bana yolladığı bir hediye olarak kabul etmiştim. Hem zaten bir kere giymiştim bir başkası kullanmazdı ve atılırsa cidden yazık olurdu. Asansör'ün düğmesine basıp ayağımla ritim tutmaya başlamışken bir kaç adım sesi ile ayağımı durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENNUR
Romance"Özür dilerim. Yaralarını tekrar tekrar kanattığım için." Derin sessizlik çöktü kuytu karanlıklara... adam sürüldü. Kadın terk edildi. Öyle mağrur öyle sevilesi bir kız çocuğu terk edilmişti. "Özür dilerim. Kanayan yaran olduğum için." Gün ışığı ara...