Sabah taş yutmuş gibi kalkıp külçe misali ağır olan vücudunu zorla da olsa yataktan kaldırıp banyoya geçti Bennur. Yüzünü yıkayıp aynada kendine bakarak mırıldandı."Sabahın körüne ders koymakta ne bileyim biraz şov bence... "
Sonra yaptığı sosyal medya alıntısı ile ile yüzünü buruşturup gözlerini yumdu. Tekrar açtığında hala sabah dersi olduğu gerçeği zihnini bulandırıyordu. İç çekerek banyodaki işlerini halledip giyinme odasına geçti. Beyaz bir tişört ve gri bir Jean alıp giydi. Saçına sprey kreminden sıkıp taradı. Siyah sırt çantasını ve beyaz spor ayakkabılarını alıp sarsak adımlarla salona geldi.
Celasun ortalıkta yoktu erken kalkıp işine gitmiş olmalıydı. Evden çıkıp sağına soluna bakındı. Gelip onu okula bırakmayacak mıydı? Adımlarını yönlendirip durağa doğru gideceği sırada beyaz büyük bir jip tam önünde durdu. Cam açılma sesi ile arabanın içine baktı. Gördüğü kişiyle tebessüm etti.
"Gel seni ben bırakacağım."
Başını sallayarak arabaya bindi Bennur.
"Günaydın, kusura bakma şaşırdım."
O da Bennur gibi gülümseyerek arabayı çalıştırdı.
"Önemli değil. Sabahın bu saatinde ders mi olur ya liselilerden ne farkınız kaldı şimdi sizin? "
Söylediği şeyle gülümsemesi iyice genişlerken çalan telefonunu bulup müsade isteyerek açtı. Aylin sabahları aradığında açmayınca triplere giriyordu. Hele ki sabahları acayip aksi olurdu.
"Günaydın, geç mi kalacaksın yani tek tük ortak dersimiz var ona da geç kal Bennur aferin sa-. "
Sözünü kesip araya girdi genç kız. Yoksa gidene kadar saydırmaya devam edebilirdi. Ama o bir an önce telefonu kapatıp okula gitmeden Cevahir'den Celasun'un nerede olduğunu öğrenmek istiyordu.
" Geliyoruz Aylin kahve falan iç biraz uykun açılsın on beş dakika sonra orada olurum. "
En yakın arkadaşı telefonu tamam dahi demeden kapatınca güldü Bennur. Sabahları kesinlikle çekilmez birine dönüşüyordu. Cevahir'e hafif dönerek sesindeki merakı gidermeye çalışıp konuştu.
"Celasun'un çok önemli bir işi var sanırım. Kendi gelmediğine göre. "
Cevahir aklında ki planı uygulamak için harekete geçmişti bile, Celasun'a son dakika önemli bir toplantı kilitleyip mühim bir işinin olduğunu söylemiş Bennur'u da gitmeden bırakırım demişti. Arkadaşına güveni sonsuz olduğu için çok fazla zorlamadan kabul etmişti Celasun. Zaten kızın onu görmek isteyeceğini de düşünmüyordu. Nerden bilebilirdi arkadaşının kendi başına bu işlere kalkışacağını.
Beklediği soru ile sinsice sırıtıp kırmızı ışıkta durarak yanında ki meraklı kıza döndü genç adam.
"Bayağı önemli ince iş anlarsın ya."
İnce iş... İnce iş ve başka birisi ile duyduğu şeye inanamıyordu Bennur. Daha dün kendine imalarla dolu cümleler kuran adam bu gün ince bir iş peşinde miydi gerçekten? Sıkıntıyla bir nefes alıp dudaklarını birbirine bastırdı. Pelin, evet evet kesin onunla beraberdi. Ne sanıyordu ki Celasun gibi bir adamı reddedecek o da oturup Bennur gibi bir kızın yasını mı tutacaktı?
İkna edebilirdi. İnandırabilirdi.
Diye geçirdi içinden sızlanarak.Uzun süre sessiz kaldığını fark edince genzini temizleyip içinde ki savaşı sesine yansıtmamayı diledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/216831163-288-k929018.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENNUR
Romance"Özür dilerim. Yaralarını tekrar tekrar kanattığım için." Derin sessizlik çöktü kuytu karanlıklara... adam sürüldü. Kadın terk edildi. Öyle mağrur öyle sevilesi bir kız çocuğu terk edilmişti. "Özür dilerim. Kanayan yaran olduğum için." Gün ışığı ara...