23

169 25 5
                                    

Eun Hee telaşla ayağa kalktı. Kolumdan tutup beni sürüklemeye çalışırken kolumu kendime çekerek durdurdum. Eun Hee panikle bir nefes verdi.

"Yemin ederim her şeyi açıklayacağım sana Mi Sun." Derken sinirle kollarımı birleştirdim.

"Neyi açıklayacaksın Eun Hee? Seokjin'in ne kadar iyi öpüştüğünü mü?"

Hasta olduğuna bizi inandırıp evde bir adamın üstüne çıkması aniden sinirlendirmişti beni. Yalan söylemeden bize anlatsa herkes kabul edebilirdi. Beni bırakıp yaka paça Seokjin'i ayağa kaldırdı.

"Arayacağım seni. Lütfen şimdilik git." Diyip kapıya doğru itekledi. Anlayışla sesini çıkarmadan ilerleyen Seokjin'i göz hapsine aldım. Kapıdan çıkarken Eun Hee'ye eğilip bir şeyler fısıldadığını gördüm ama duyamadım. Kapıyı kapatıp beni koltuğa çektiğinde gözlerimi kaçırdım.

"Lütfen sadece dinle beni olur mu?" Kafamla onayladım.

"Her şey çok çabuk oldu. Bende anlamadım." Dedi tırnaklarıyla oynarken.

"Tanrı aşkına Eun Hee. Eve abin gelecekti, seni merak ettiğim için gelmekte ısrar ettim. Ya o gelseydi?" Dedim elimi alnıma koyarak. Bir panik dalgası süzüldü gözlerinden, titrek bir nefes verdi.

"Bilmiyorum Mi Sun, bilmiyorum. Hiç bir şey planladığım gibi gitmiyor. Kapalı bir kutunun içinde çırpınıyorum sanki." Dedikten sonra dolu bekleyen gözlerinden bir damla döküldü. Yaklaşıp eline dokundum.

"Neler oldu? Anlat bana." Dedim kızgınlığım bir kuş misali uçarken. Elinin tersiyle gözlerini silip burnunu çekti.

"Taehyung oppa'dan psikoloğunun numarasını aldığımı biliyorsun zaten. İsmini bildiğine göre Taehyung oppa tanıştırmış olmalı." Kafamla onayladığımda devam etti. "Bir kaç kere yanına uğradım. Kendimi çok daha iyi hissetmeme sebep oldu ama gittiğim ilk andan beri dikkatimi çekmeye başlamıştı Mi Sun. Yemin ederim gözümde bir psikolog konumunda hiç olmadı. Sevdiğim adamla dertleşiyor gibi hissediyordum."

Biraz soluklandı. Masanın üzerinde bırakılmış yarım sudan biraz içti.

"Sonra bir gün tam çıkış saatine denk getirerek yanına gittim. Duygularımı itiraf etmek için. Ama itiraf etmek yerine yaptığım ilk şey kendime onu çevirerek öpmek oldu." Dedi bir çırpıda. Şaşkınlıkla bir çığlık bıraktım salona.

"Şaka yapıyorsun Eun Hee."

"Hayır." Dedi kafasını iki yana sallarken. "Şaka falan yapmıyorum. O da öpüşüme karşılık verince beklenmedik bir durum karşında kendimizi bulduk."

Kaşlarımı çatarak daha da yaklaştım yanına. Taehyung'a aşık olduğumda ben daha fazla yanlış yapmıştım. Aşık olmanın insanı nasil delirttiğinin farkındaydım bu yüzden kızmak istesemde yapamadım.

"Eun Hee duygularından emin misin peki? Duygusal bir boşluktayken tanıştınız. Sebebi bu olmasın? " dedim şüpheyle. Eun Hee elleriyle yüzünü kapadı ve boğuk sesiyle konuşmaya devam etti.

"Sorun da bu anlıyor musun? Bilmiyorum."

Ellerimi omzuna yaslayarak kendime çektim. Sarılırken ağlaması daha da şiddetlendi.

"Jimin beni öldürecek." Dedi.

"Anlayışla karşılayacaktır Eun Hee." Dediğimde bana sarılmayı kesip ağlamasına rağmen alaycı bir gülüş attı.

"En son ki sevgilimden neden ayrıldım biliyor musun? Çünkü bir kaç kavgaya karışmıştı. Ailesi bilmiyormuş ve Jimin onu ailesine söylemekle tehdit etti." Dedi sinirle. Şaşkınlığımı gizleyemezken Jimin'in abi profilinin çok daha farklı olduğunu fark ederek ürktüm.

"Belki bu kadar katı olmaz artık büyüdün Eun Hee." Derken minicik bir umut arıyordum.

"Jimin'i tanımıyosun sen." Dedi. "Ailelerimiz çok meşgul olduğu için beni o büyüttü. Çocuğundan farksız görüyor beni. Hep yanımda koruma iç güdüsüyle hareket etti. Yani beni epey zorlayacak." Derken gülmeye çalıştı. Gözlerinde kalan son bir kaç damlayıda silerken devam etti. "Sen neden gelmiştin?"

"Sahilde otururken canımız şarap istedi. Sizin evde varmış onları almaya gelmiştim. Hasta olduğunu zannettiğim için seni kontrol etmek istedim."

Mahçup bir ifade yüzünü doldurdu.

"Size yalan söylediğim için çok özür dilerim. Sadece diyorum ya kafam çok karışık."

Elimi omzuna koyarak pat patladım. "Sorun değil. Kendine dikkat et yalnızca."

Evden iki şişe şarabı alıp Eun Hee'yi geride bıraktığımda aklım bulanmıştı.

Umut ediyorduk. Bekliyorduk. Bir şeylere değip değmeyeceğini bilmeden.

Bazen sevdiğimiz kişiyi sevip sevmediğimizi sorguluyorduk. Bazen birine ölürcesine bağlanıyorduk.

Eun Hee'nin hayatının berbat bir evresinde olduğunu fark ediyordum.

Düşünce karmaşıklığı bir azaptı. Her sabaha yeni bir fikirle uyanırdın. Hiç birinden emin olamadığın için dalgınlıkların başlardı. Devamlı düşünme sürececi insanın kafasını sağa sola vurmasını istemesine sebep olurdu.

Ve işin içinden çıkamamak ruhunu tüketmeye başlardı.

Umarım dedim kendi kendime. Umarım her şey senin için iyi olur.

-

Biraz kısa oldu. Özür dilerim.

Just One Day || TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin