Bölüm 5 - Naz'ı yerin dibine sokma kampanyası
Eve gelmemle kendimi banyoya atmam bir oldu. Öyle ki merdivende karşılaştığım anneme homurtu şeklinde birkaç kelime söyleyip odama koştum. Aceleyle giyeceğim elbiseyi yatağımın üstüne atıp duşa girdim. Saç yapımı, makyaj derken bir saatim buhar olup uçtu. Yıkandığım su gibi akıp giden bir bir saatti. Ama aynada gördüğüm manzara oldukça hoşuma gitti. Sana ne yakışmaz ki Naz? Yaradan birkaç kadının da güzelliğini alıp sana vermiş kızım. Analar neler doğuruyor be.
Spa'dan dönünce küvetimin içinde köpükler arasında şarap içerek bu çekici vücudu şımartmalıydım ama Çetin için bu hazdan vazgeçtim. Gerçekten benim hakkımı nasıl ödeyecek bu adam? Bana nikahı basarak mesela?
Topuklularımı da giydikten sonra son derece çekici bir tavırla odamdan çıktım ve aşağıdan gelen sesleri ancak o zaman duydum. Kapılar çelik mübarek, hiçbir sesi geçirmiyor. Bu özellik bazı açılardan iyi tabi.
Hızlı adımlarla, adeta koşarak, aşağı indim ve salona girer girmez karşılaştığım beden ile birden durdum. Çoktan gelmiş! Neden kimse bana söylemiyor? Saygıdeğer ev halkı! Bu evin prensesi Damla Naz Aydoğan'a neden haber verilmedi??
"Hoş geldiniz Çetin Bey," dedim şaşırmış gibi. Çok şaşkınım. Normalde evde elbise ve makyajlı gezerim ben. Sen de alışırsın zamanla Çeto.
"Biz de tam seni çağıracaktık Naz," dedi babam gülerek. Bir şey keyfini oldukça yerine getirmiş olmalı. Sesi kulağa mutlu geliyor. Yani şu an ondan bir şey isteseniz reddetme ihtimali sıfır. Maserati isteyecektim, fırsat kaçtı.
"Herkes geldiğine göre yemeğe geçelim isterseniz," dedi annem. Ablama ufak bir bakış attım. Benim turuncu elbiseme kıyasla daha az dikkat çekici olan zeytin yeşili bir elbise giymiş. Pekala, onun da iyi bir fiziği olduğunu kabul etmem lazım. İşten yemek yemeye fırsat bulamıyor ki.
Diğerlerinin önünden giderek Çetin'in yanı olacağını düşündüğüm sandalyeye oturdum. Ancak planım çok yanlış işledi. Benim yanıma annem, annemin karşısına Çetin ve onun yanına ablam oturdu. Harika! Hayaller Çetin, gerçekler ablam. Naz sen bu dünyaya çile çekmeye gelmişsin be kızım. Zenginler de ağlar.
Asılan suratımı hemen yukarı çektim ve gülümsedim. "Bizim kız sizi çok uğraştırmıyordur umarım Çetin Bey. Bizi kırmayıp yanında çalışmasına izin verdiğiniz için teşekkür ederiz." Suratımı yeniden astım. Neden uğraştırayım baba? Bu evde göz göre göre evlat ayrımcılığı yapılıyor!
"Lafı bile olmaz Birol Bey. Naz Hanım oldukça iyi gidiyor."
Bir dakika, bir dakika. Çetin. Az. Önce. Beni. Övdü. Değil. Mi.
Çetin, mutfak! Çok acil!
"Tabi Nil çalışma hayatına alışkın. Ancak Naz için her şey çok yeni ona yardımcı olacağınızı umuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzyılın Prensesi
HumorDamla Naz Aydoğan yirmi altı yaşına gelmiş, istediği her şeyi elde eden, zengin, egoist, kibirli, ukala, çok bilmiş, şımarık ve bir o kadar da güzel bir kadındır. Naz'ın hayatının sınavı ise daha önce hiç karşılaşmadığı kadar zor bir adam olacaktı...