Damla Naz Aydoğan yirmi altı yaşına gelmiş, istediği her şeyi elde eden, zengin, egoist, kibirli, ukala, çok bilmiş, şımarık ve bir o kadar da güzel bir kadındır.
Naz'ın hayatının sınavı ise daha önce hiç karşılaşmadığı kadar zor bir adam olacaktı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 39 - Kayınbabam bir süpermen!
"Büyük gün geldi. Ailelerin buluşması. Mehtap Hanım, Gülçin Hanım'a yumruk atacak mı? Birol Bey ve Fikri Bey poker oynayacak mı? Peki ya şık sosyete Damla Naz Aydoğan, tuzlu kahve yapacak mı? Hepsi az sonra bu evde!"
"Sus artık abla! Olayı iyice dramatize ettin." Gözlerimi ablamdan kaçırdım ve ekledim. "Annem yumruk atar mı ki gerçekten?"
Ablam kıkırdayarak kendini koltuğa bıraktı. "Gülçin Hanım dişine göre biriyse mümkün."
Benim için kavga etmeyin. Ben herkese yeterim annelerim. Boşuna dememişler savaşma seviş diye.
Ablam kahkaha atarken bende elimde olmadan güldüm. En azından stresimi alıyor bu şekilde. O da farkında sanırım. Neden stres yaptım peki? Ablamın dedikleri hakkında elbette. Annem yumruk atar mı? Ya babam poker oynayıp yenilirse?
Yavaşça ayağa kalktım ve kendi etrafımda döndüm. Gayet mütevazi, şık, güzel, göz alıcı, çekici görünüyorum. Siyah parlak derili bir tulum giymek vardı aslında. Herkes küçük dilini yutardı. Kedi kadın kostümüyle çıksam... o biraz yatak odasına uygun sanırım.
"Başına da şunu takalım," diyen ablam aklımdaki yırtıcı kadın imajına darbe indirerek, başıma yapay çiçekten yapılmış bir tac taktı. Açıkçası hiç hoşuma gitmedi. Arkasına döner dönmez çıkaracağım bunu.
"Hazır mısınız?"
İkimizde sesin sahibi olan anneme baktık. Ablama çaktırmadan tacı çıkardım ve, "Hazırız," dedim. Annem de kokteyle gidecek gibi şatafatlı bir elbise seçmiş. Gülçin Hanım da tavus kuşu gibi giyindiyse zor bir gece olacak. Gülmemek için kendimi sıkıp duracağım.
"Birazdan gelirler," der demez gelen zil sesiyle aşağı yöneldik. Babetlerimle çok rahat bir şekilde aşağı indim. Bir ara çok kapılıp balerin gibi hissettim kendimi. İstersen seninle bale yapabiliriz Çetincim.
Çetin demişken tek ilgimi çeken o oldu. Yürüyen karizma, Naz'ın bir tanesi, anasının gözü, mercimeğin babası, milyonların ekmek kapısı Çetin Karakurt Bey. Aileler şurada tanışsa da biz işimize baksak olmaz mı?
"Hoş geldiniz!"
Beklediğimden daha iyi ve sıcak bir karşılaşma oldu. Bana çiçek gelmiş üstelik, çiçek gibi bir kadın olduğum için.
"Buyurun içeri geçelim."
İçeri girmelerini bekler gibi yapıp Çetin'in gelmesini bekledim. Sonra bakışa bakışa birlikte içeri geçtik. Gizli aşıklar gibi tavırlar. Ortada bebek var üstelik. Oldukça gizli aşıklarız.
