Bölüm 8 - Kıvırcık adamın bordo gömleğinin jilet gibi duran yakasıGözlerim yavaşça kapanırken, "Naz?" sesi ile hemen kendime geldim. Bu adam ismimi çok seviyor olmalı. Naz aşağı Naz yukarı geziyor son zamanlarda.
"Efendim?"
Verilebilecek en mantıklı cevap kesinlikle buydu Naz. Ağzımdan salya da akıyorsa tamam, uyukladığımı anlamaması için kör ve sağır olmalı.
"Raporları hazırladın mı?"
Tabi ki hazırladım, sen beni ne sandın Çetin? Görevlerimi zamanında bitirmek gibi bir huyum var. Ayrıca çok planlı bir insanım, bugünün işini yarına asla ama asla bırakmam. "Hazırladım."
Çetin ellerini iki yana kaldırdı ve, "Neden sunmuyorsun o zaman?" dedi. Bana bak portakallı ördeğim, seni evire çevire yerim.
"Kitap okuyordum, dalmışım. Özür dilerim." Elimdeki uzun zamandır açık olan kitabı Çetin görsün diye yavaşça kapattım. Çetin'in kahve gözlerinin her bir noktasını üzerimde hissediyorum. İşte böyle. Su akar yolunu bulur derler, doğruymuş. "Hemen sunacağım."
Diz üstü bilgisayarı da alarak Çetin'in arkasından gittim ve ofisine girdim. Bu odaya ne zaman girsem içim açılıyor. Oldukça ferah ve sessiz. Ben zenginim diye bağıran bir oda. Tam benlik yani. "Az önce dikkatimi çekti. Karl Marx mı okuyordun sen?"
Haftalardır ben dikkatini çekmedim ama iki dakika gördüğün kitap ilgini çekti demek? Seni kırbaçlamamam için hiçbir sebep yok şu an.
"Evet."
"Ne düşünüyorsun peki?"
Ne düşündüğümü bilmek istemezsin. Sen ve ben bir yataktayız. Ben kırmızı bir iç çamaşır giymişim...
"İlham verici."
Kitaba daha yeni başladım koçum. İki kitap okumakla filozof olacak halim yok herhalde. Biraz beklesen de işimize gelse. Kaç aylıksın sen?
Çetin başını aşağı yukarı sallayarak, aşağı eğdi. "Kısa ve öz bir yorum. Beni çok şaşırttın."
İşte Naz'a kendi ellerinle harika bir fırsat verdin Çetin. Benim kazanmamı istediğini biliyorum kıvırcık. "Neden şaşırttım? Ben kitap okuyup yorum yapamaz mıyım? Bilgisiz, kültürsüz, aptal biri miyim ben?"
Damla Naz Aydoğan'dan laf sokma sanatı. Yakında tüm platformlarda sizinleyiz.
"Öyle demek istemedim Naz."
Çetin ağzı açık bir şekilde bana bakarken kapı tıklatıldı. Kim bu ya? Tam almış gazı gidiyordum. Kınalı kuzumun pestilini çıkartacaktım. Ey kapıyı çalan, yaktım seni! İçeri giren kişinin babam olduğunu görene kadar kendi kendime sinirlendim. Elbette babamı yakacak halim yok. Ama tam zamanında geldin gerçekten baba. Sen neden geldin sahi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzyılın Prensesi
HumorDamla Naz Aydoğan yirmi altı yaşına gelmiş, istediği her şeyi elde eden, zengin, egoist, kibirli, ukala, çok bilmiş, şımarık ve bir o kadar da güzel bir kadındır. Naz'ın hayatının sınavı ise daha önce hiç karşılaşmadığı kadar zor bir adam olacaktı...