Haram Bro |Texting

tisati aşerah

"Seni çağırıyo galiba. Üç deyince bak tamam mı? "

"Tamam hadi." dedim gaza gelerek.

"Üç. "

Kafamı kapıdan tarafa doğru çevirip yarım saattir tuttuğum nefesimi bir an da boşalttım.

Buğra...

Tabii ya neden şaşırmadım acaba.

"Kanka abdestin bozulmuş olabilir şuan. " dedi gülerek.

"Yarım saattir biri dediğin Buğra mı?" dedim kısık bir sesle.

"Miyopum ben."

"Sana baktığını nasıl gördün? "

"Hissettim galiba. "

Oturduğum yerden Buğra'ya bakarak işaret parmağımla kendimi gösterdim ve şöyle dedim.

"Ben mi? " dedim sadece dudaklarımı kıpırdatarak.

"Evet sen. " diyerek o da benim gibi yaptı.

"Ne var? " dedim yine aynı şekilde.

Eliyle gelmemi işaret etti.

Banane dercesine omzumu salladım.

"Kanka napıyorsun iki saattir. Ben anlamıyorum da? "

"Çağırıyor gideyim mi? "

"Salak mısın git tabii ki bir de soruyor. " dedi Ahsen gülerek. "Buraya gelecek gibi duruyor. "

Kanka desteğide aldığıma göre gidebilirdim sanırım.

"Dur bir dakika. Ya bu o mesaj atan çocuksa? " dedi şüpheli bir şekilde.

"Yok o değil. " diyerek sınıfın kapısından çıktım ve duvara yaslanrak bekleyen Buğra'ya baktım.

"Şükür." dedi sessizce.

"Neden çağırdın?"

"Bisikletim için."dedi.

"Ah o mesele. Merak etme başına hiç bir şey gelmedi. Ayrıca çok teşekkür ederim. "

Onu ilk gördüğüm gibi yine alaycı bir sırıtış vardı yüzünde.

"Bu ne? " dedi ve arkasından çıkardığı kutuyu bana uzattı.

"Hediyeye benziyor. " dedim. "Hayranın olmalı. "

"Yaa ne demsessin. Bakmak ister misin?"

Uzattığı hediyeyi alıp altını üstünü yokladım.

"Açsana. " dedi.

Paketi sıyırp içinden çıkan deftere baktım. Ağır bir koku hemen etrafa yayılmıştı.

Öksürmeye başladım.

"Bu ne ya iğrenç kokuyor bu." diyerek bu işkenceyi sonlandırdım ve defteri geri pakete koydum.

"Çürük çilek esanslı parfüm. Büyük ihtimal her sayfasına sıkılmış. "

"İğrenç. "

"Notu okudun mu? "

"Ne notu? "

Paketi elimden alıp içindeki notu çıkardı ve bana uzattı.

"Her sayfasını birlikte dolduracağımız ruh eşim... Efnan'a.. " diyerek mırıldandım.

Notu okumamla birlikte kan beynime sıçramıştı. Deliye dönmüş gibiydim. Kağıdı elimle buruşturup sınıf kapısının yanında bulunan çöpe atıverdim.

"Nerdeydi bu ?"

"Bisikletime bağlanmıştı. "

"Ne zaman kurtulucam ben bundan ya. " diyerek mırıldandım.

O sırada elimi alnıma götürmüş ya sabır çekiyordum.

"Ruh eşine söyle bir daha başkasının bisikletine böyle hediyeler bırakmasın. "

"Hı hı söylerim. "

Elinden paketi geri alıp Buğra'ya baktım. Gerçekten böyle ithamlar almayı kendime yakıştıramıyordum.

Kutuyu alıp sınıfa geri döndüm.

"Yardıma ihtiyacın olduğun apaçık orta ama kendi kendine çırpınıyorsun. "

Buğra'nın belki de duymamı istemediği o cümleyi duymuştum kendine kendine söylenirken ve içim daha da daralmıştı.

Evet.

Yardıma ihtiyacım vardı. Belki de patlamak üzere olan bir bomba gibiydim.

Bu işin nereye gideceğini bilmiyordum ve çığ gibi büyümeye devam ediyordu.

Sınıfa geri dönüp paketi sıranın üzerine koydum ve oturdum. Tek yaptığım şey gözlerimi kapatıp derin derin nefes almak oldu.

O sırada Ahsen yanı başımda sessizce paketi açmak ile uğraşıyordu.

"Uff kanka çok güzel kokuyor bu. Kim almış Buğra mı?"

Hiç bir şey demeden telefonumu aldım ve ona tıkladım.

Efnan: Benim bisikletim değildi o gerizekalı.

Efnan: Başkasınındı.

Efnan: Çilekten de nefret ederim.

Efnan: Ayrıca ruh eşin falan değilim.

Efnan: Hayatımı mahvetmek başka yaptığın bir şey yok.

~

Gençler galiba bende kısa yazma sorunsalı var. Bir türlü uzun yazamıyorum.

Ama merak etmeyin belki bir bölümcük daha yazabilirim...

Ha bir de bazen komik yazım hataları yabiliyorum. Gözümden kaçıyor falan.

Gelecek nesillere karizmayı çizdirmeyelim. Belirtirseniz sevirim...

Kitabı öylesine yazmaya başlamıştım ama sandığımdan daha çok ilgi gördü. Neredeyse onbin olacak şaka gibifjfkfl

Ve sizler de bu kitabın ilk okuyucuları olarak şanlı bir tayfasısınız.

Neyse yine çok konuştum fjfkflf

Haydi selametle...