vahid ve erbaun

26.6K 2.8K 1.3K
                                    

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım. Elimi kalbime tekrar götürdüğümde deminki gibi hızlı atmadığını farkettim.

"Ne biçim bir şeysin sen yahu." diye söylendim kendimce. Kafasına göre hızlı atıp duruyordu. "Acaba bir hastalığım falan mı var? Gizli kalp.. Yok yok kesin öleceğim. Bir şey var bende."

Başımdaki şalı düzelttikten sonra tuvaletten çıkıp sınıfa doğru ilerlermeye başladım. Yine herkes okuldan gitmişti ama biz cezalı olduğumuz için sona kalmıştık.

Sınıfa uğrayıp çantamı aldıktan sonra  merdivenlerden inip arka bahçeye doğru yürüdüm. Büyük ihtimal Ahsen beni uzun zamandır bekliyordu.

Tabii hiç kimsenin olmaması beni şaşırtmıştı. Unutmuş olamazdı. Büyük ihtimal abisinin işi olduğu için erkenden gitmişlerdi.

Aramak için elimi telefonumun bulunduğu cebime götürdüğümde boş bir ceple karşılaştım.

"Hayda... Nerede unuttum ben bunu?"

Tam o sırada kulağımı çınlatan o sesi duydum. "Kankaaaa?!"

Kafamı arka tarafa doğru çevirdiğimde üzerime doğru koşan Ahsen ile karşılaştım. Üzerime öyle bir hızla koşuyordu ki gören biri yıllarca görüşmedik zannederdi.

Ben öylece sap gibi dururken bütün gücüyle kollarını bana sardı ve sımsıkı bir şekilde sarılıverdi

"Ne oluyor ya?" dedim gülerek. Eğer biraz daha sıkarsa nefes alamayacaktım. "Bu ne özlem böyle?"

"Seni sensiz, senden uzakta yaşamak ne zormuş." dedi içli bit şekilde.

"Bu özlü sözlerin kaynağı ne?"

O sırada Ahsen'in arkasından Nilüfer, Buğra ve Enes'de gelmişti. Onlar da hallerine bakılırsa bir hayli telaşlıydı.

"Anneannemle Çalıkuşu izliyorum, çaktırma." diyerek fısıldadı.

Nilüfer koşarak yanıma kadar geldi. Yukardan aşağıya beni süzmüştü. "Efnan... İyi misin?"

"Asıl siz iyi misiniz? Bir şey mi oldu?"

Göz ucuyla Buğra ya baktığımda onun da endişeli olduğunu farkettim. Herkesi bu kadar endişeye sokan olayın ne olduğunu merak ediyordum.

"Muaz bir şey yaptı zannettik."

Muaz mı? O ne alaka şimdi?

"Neden böyle bir düşünceye kapıldınız? " dedim kaşlarımı çatarak.

"Baştan beri Muaz'mış." dedi Buğra. O sırada bilmiş bir şekilde gülüyordu. Nerden baksan sinirli olduğu belliydi.

"Nasıl ya?" dedim.

"Enes söyledi." dedi Nilüfer.

Enes ise utangaç bir şekilde Buğra'nın yanında duruyordu.

"Ee ne olacak şimdi? " dedim.

Fazlasıyla şaşkındım. Tamam Muaz'ın  olacağını tahmin etmiyor değilim ama yine de Muaz'ın olması beni biraz hayal kırıklığına uğrtamıştı.

"Ben diyorum ki." diye başladı söze Ahsen. "Zeyrek'e gidelim. Kıymalı börek gömer plan yaparız. "

"Geç oldu. Babam en sonunda kızacak. Yarın gitsek? " dedim mahcup bir şekilde.

Eğer babam bu sakin hallerinden faydalandığımı farkederse. Beni daha ayrıntılı bir şekilde sorguya çekebilirdi.

"Cezamız vardı dersin. Bir şey olmaz. Hadi ne olur? " dedi Ahsen yalvarırcasına.

Haram Bro |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin