sebea ve erbaun

26.6K 2.8K 2.5K
                                    

Bu gece anlaştığımız gibi Ahsen'de kalacaktık ve ben de erkenden gitmek için yola koyulmuştum.

Yol kenarından geçerken küçük bir bakkala girip poşeti cips, çikolata dondurma ve gazozlarla doldurmuştum.

Ahsenler'in evine geldikten sonra zile basıp açmalarını bekledim. Kısa bir süre sonra kapı Ahsen'in anneannesi tarafından açılmıştı. 

"Hoşgeldin kızım selamün aleyküm."

"Hoşbuldum, Müjgan teyze. Aleyküm selam. Nasılsın? Nasıl geçti umre? "

Elinde tespih, yarı kambur bir şekilde duruyordu karşımda. Çiçekli entarisi ile başındaki başörtünün uyumu da harikaydı.  "Aman hiç sorma. Bizim gelin de hiç iş yok. Tek bıraktı beni." dedi burun kıvırarak.

"Gelin mi?" diyerek söylendiğim sırada kapının arkasından Ahsen belirdi.

"Hoşgeldin kankacım. Geç içeri. Anneanne hadi dizini izle sen. Kushi başlıyor hadi. "

"Aha bizim gelin de geldi. Sabahtan beri oturup duruyor. İnsan bir etrafın tozunu alır. " diyerek söylendikten sonra elindeki tesbihle birlikte salona doğru ilerledi. Anneannesinin alzheimer hastalığı olduğunu biliyordum ama bir anlığına unutmuştum.

O sıra Ahsen'in gözü elimde tuttuğum poşetteydi. "Off kanka orada cips mi görüyorum ben haa? O ne öyle kızım!?"

"Kızlar gecesi diyip geçmemek lazım." diyerek içeri geçerken Ahsen elimdeki poşeti alıp mutfağa koşturmuştu bile.

"Nilüfer gelmedi mi?!" diyerek arkasından bağırdım.

"Yolda yolda geliyor !"

O sırada Müjgan Teyzenin yanına gelip oturdum. "Bu gelin de pek iş beceremiyor ha?!" dedim gülümseyerek.

"He ya öyle valla kızım. Kocası gelmeyor bilene eve. "

"Allahallah kocası kim ki ? "

"Miraç Safa oğlumdan bahsediyor. Hafız oğlum benim. Gitti beceriksiz birine tututuldu. "

Miraç Safa ismini duyunca gülmeye başlamıştım. Ahsen'e gerçekten inanamıyordum. Anneannesine bile aşılamıştı bu ismi.

"Ne konuşuyorsunuz siz bakalım? " diyen Ahsen mutfaktan gelip yanımızda yerimi almıştı.

"Sen sus gelin, git bacıma çay koy." dedi.

"O çay içmez anneanne. Boşver." dedi gülerek.

Ahsen'in bu dediklerine karşı sadece burun kıvırmış ve gülen bir yüzle bana dönmüştü "Nerelisin kızım sen kimleeedensin bakem ?"

"Annem Eskişehir'li babam Rizeli."

"Rizeliler başkalarına kız vermezler, nasıl oldu gı o?" dedi kaşlarına çatarak.

"Valla bilmiyorum Müjgan Teyzcim. Gönüller bi olunca samanlık seyran oldu herhal. "

"Amann bizim zamanımızda öyle miydi?  Köyde kahvehanenin önünden geçmeyelim diye tarlanın yolunu uzatayorduk. Bir erkek görelim başörtünün ucuyla yüzümüzü kapatıverirdik hemencecik. "

"Haklısın Müjgam Teyzecim." diyerek gülümsedim. Büyükler ile konuşmak güzeldi ama konu ilerledikçe farklı yerlere dağılyordu.

"Sen bizim Zale abamın gızımın yoksam? "(Jale Abla'nın kızı mısın yoksa?)

Ahsen şiveli konuşmasıyla hemen araya girdi. "He ya onlardan, Zale Aba'nın gızı. Memoli ile evlendiler ye geçen yaz. "

Ahsen'e 'ne diyorsun ya sen' bakışları atıp duruyordum.

Haram Bro |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin