Haram Bro |Texting

vahid ve hamsun

Babam, benim okulda fenalaştığımı duyduktan hemen sonra alıp eve götürmek için gelmişti. Her ne kadar evde iyi olacağımı söylesemde beni zorla hastaneye götürmüştü. Doktor beni tedavi ettikten sonra evde dinlenmem için iki günlük rapor yazdı.

Şimdi ise evdeydim. Annemin saat başı getirip zorla içememi isteği nane limonları mideye indiriyordum.

Durumum düne oranla daha iyiydi. En azından ateşim yoktu. Sadece burun akıntım ve göz kızarıklığım vardı. Ayrıca gün boyu yattığım için de bir taraflarım tutulmak üzerydi.

İşte her şey böylece olup geçerken kapının tıklanması ile derin düşüncelerimden ayrıldım.

"Abla?"

"Süleyman, sen misin? "

"Evet, giriyorum! " dedi kapının arkasından bağırarak.

Açıkcası şaşırmıştım. Her zaman odama paldır küldür dalan çocuk, şimdi izin isteyerek girmeyi bekliyordu.

"Gel, gel." dedim.

Süleyman kapıyı açarak elinde bardakla içeri girdi. "Annem gönderdi. "

"Sağol." diyerek elindeki bardağı alıverdim.

Gitmesini bekliyordum ama o yüzüme garip bir şekilde bakıyordu. "Ne oldu, bir şey mi var ?" dedim göz kırparak.

Kafasını salladı. "İkimizin de başı dertte."

Kaşlarım istemsizce çatıldı. "Ne diyorsun sen ya." dedim fısıldayarak. "Ne yaptın yine sen bakayım ? "

"Babam." dedi söze başlayarak. "Çok garip davranmıyor mu ?"

"Kapıyı kapat gel." dedikten sonra yattığım yerde doğrularak bardağı kenardaki komodinin üzerine koydum.

Ardından Süleyman kapıyı kapatıp tekrar yanıma geldi ve yatağın üzerine oturdu.

"Öncelikle şunu söyliyeyim, ben her şeyi biliyorum."

Güldüm. "Ne her şeyi ?"

"Muaz abinin sana kötü davranması sizin birlik olup ona ders vermeye çalışmanız falan." dedi.

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı."Süleyman, Süleyman." dedim dişlerimi sıkarak. "Nereden öğrendin sen bunu?"

"Kızmayacaksın?" dedi.

"Söyle hadi." dedim kolundan dürtükleyerek.

"Bir kaç kez konuşmlarınıza şahit oldum. Anlamam uzun sürmedi." dedikten sonra cebinden bir flashbellek çıkartıp bana uzattı. "Ayrıca bir de bu var. "

"Ne bu ?" dedim elime alarak.

"Dinlersin sonra. İşinize yarayabilecek bir şey."

"Babam meselesi ne ?"dedim.

"Yakında bize patlayacak. Hiç kızmıyor farketmedin mi? "

"Evet, evet. Farkettim. Hadi ben neyse. Senin ne sıkıntın var? "

"Enes abiyi tanıyor musun ? " dedi.

"Evet. "

"Gerçekten tanıyor musun? Ne yaptığını falan? "

"Süleyman, bak beni sinirlendirme. "

"Şuan ittifak kurmamız lazım." dedi göz devirerek. "Böyle yaparsak olmaz."

"Tamam." dedim gülerek. "Devam et." derken kafamı sinirli bir şekilde sallıyordum.

"9. sınıflar için ders notu çıkarıyorum." dedi ve bana baktı.