sebeati aşerah

36.6K 3.3K 2K
                                    

"Bu ne demek biliyor musun? " dedim yüzümdeki şaşkınlıkla.

"Küfür işte. İstiyorsan söyliyeyim ama yakışı kalmaz. "

"Yok yok kalsın. " dedim. "Küfür sonuçta. "

"Aynen. " dedi onaylarak.

"Ama sen yine de kimseye söyleme bunu. "

Arada geçen bu kötü ve utanç diyaloglardan sonra son kez etrafı kolaçan ettik ve dağınık duran yerleri topladık. Her yer tertemiz olmuştu.

"Hadi çıkalım artık. " dedi.

Başımla onayladıktan sonra nihayet deterjan kokan salondan çıkmıştık.

İşimiz bitmişti ama okul da kimse kalmamıştı. Ve çıkış saatini neredeyse bir saat aksatmıştık.

Zaman ne kadar çabul geçmişti öyle.

Birlikte bisikletlerin bağlı olduğu yere doğru yürüyerek ilerliyorduk. Seni seviyorum lafından sonra nedense içimi bir kuşku kaplamıştı.

Acaba bana mesaj atan sapık Buğra olabilir miydi?  Belki de bilerek söylemişti o cümleyi. Amacı farklıydı.

Aman Yarabbi ya bana bir şey yapsaydı.

"Alerjim vardı." dedi durduk yere.

"Anlamadım." dedim.

"İşten kaçtığımdan değil. Alerjim olduğu için eşyaları toparlamak istedim. " dedi sonra durdu. "Yanlış anlama yani. "

"Hee.. Yo ne yanlış anlayacağım ya. Tahmin etmiştim zaten. Yüzünü buruşturup duruyordun. " dedim gülerek.

Gerizekalı gerizekalı ne yapıyorsun sen kendine gel.

Öksürdüm.

"Yani önemli değil. " diyerek ekledim.

Nihayetinde bisikletilerin olduğu yere gelmiştik. Her okulda böyle bisikletçiler var mıydı bilmiyorum ama bizim okulun yüzde yetmişbeşi bisiklet kullanıyordu. Müdür bu yüzden bisikletler için özel bir yer yaptırmıştı.

Kendi bisikletimi aradığım sırada koyduğum yerde bulamadım. Üstelik çantam da yoktu. En son zinciri açık bırakmıştım ama yine de birinin alması imkansızdı.

"Bisikletim yok. " diyerek söylendim kendimce. "Çantam da yok. " diyerek ekledim.

"Nasıl yani? "dedi.

"Basbasya yok işte burdaydı sen de gördün."

"Sen bir az daha bak. Ben sırt çantamı alarak geliyorum. " dedi ve koşarak okulun içine girdi.

O sırada diğer bisikletleri geziyor benimkine benzeyen bir tanesi var mı diye bakıyordum.

Ama yoktu.

Birden telefonum çaldı.

Arayanın Ahsen olduğunu umarak direk açtım ve kulağıma götürdüm.

Yanılmıştım.

O değildi.

"Efnan... " dedi bir ses.

Telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım.

Nazike yazıyordu.

"Kapatmayı aklından bile geçirme. " dedi ciddi bir şekilde.

Biran da korkmuş elim ayağım titremeye başlamıştı. Acaba beni izliyor muydu? Gözlerim okulun pencerelerinde fır dönüyordu. Bir oraya bakıyor, bir oraya bakıyor etrafımda dönüp duruyordum.

Haram Bro |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin