Hem bu kadar huzurluyken hemde bedenimi saran bu soğukla artık göz kapaklarımı dayanamayıp açtım.Başım Bars'ın göğsünün üstündeydi. Sol elini de arkama atmıştı. Kafamı kaldırıp yüzünü izledim masum bir çocuğun suratıyla eş değerdi. Nedense onu sabahları izlemek hoşuma gitmişti
"Hapşu"
Sanırım bu hasta olacağımın belirtileriydi. Sabaha kadar yağmurun altında kalmış ikimizde içeri girelim artıkla başlayan cümleyi getirmemiştik
Bars'la birlikte geçirdiğim en güzel anlardan bir tanesiydi.
Daha fazla üstümüzdeki ıslak kıyafetlerle kalamazdık Bars'a doğru eğilerek "Bars" diye seslendim
"Rahat bırak beni"diyerek uykusuna devam ederken bu halleri benim gözüme çok tatlı geliyordu. Bu aralar Bars'la alakalı herşey güzel gelmeye başlamıştı.
"Bars uyan artık üstündeki kıyafetler ıslak daha fazla onlarla duramazsın hasta olucaksın bak şimdi"
Bars yavaş yavaş gözlerini açıp tepesinde beni gördü.
"Mutlumusun?" Diyerek huysuzlanarak kalktı. Mutluyum diye yanıtladım evet mutluydum nedensizce,sebepsizce, herşeye rağmen,tüm sorunlara rağmen, tüm yaşananlara rağmen Mutluydum
Bende balkondan çıkarak üstümdeki kıyafetleri çıkarmak için odama geçtim. Tabi sürekli ardı ardına gelen hapşuraklarımı saymıyordum fena şekilde kapmıştım gribi
Tabi bütün gece yağmurun altında kalıp sağlıklı birini tanımıyordum
Üzerimdeki ıslak kıyafetlerden kurtulup aşşağıya indim.
"Günaydın Asel"
"Günaydın Ceyhun" Diye karşılık verdim. Bars hariç Asya bile erkenciydi bu sabah tabi o ben yokmuşum gibi davranarak söylenenlere kulak asmıyor telefonuyla ilgileniyordu.
"Kurt gibi açım şu kahvaltı hazırlanıp ne zaman önüme koyulacak" diye sabırsız bir şekilde konuşan Kutay'ın bu haline güldüm.
"Ben hazırlarım kahvaltıyı ama içinizden biri bana yardım edecek"
Hepsi anlaşmış gibi Ceyhun'u gösterdi.
"İndirin kırarım o parmaklarınızı" Diye sinirle konuştu "Hem ben ne anlarım yemekten ne demiş atalarımız Erkekler yemek yapmak hariç herşeyden anlarlar bir tek onu anlamazlar"diye de ekledi.
"Ceyhun bana yardım etmekten kaçışın yok o kahvaltı sofrasına sende oturuyorsun sonuçta alt tarafı iki yumurta kıracaksın"
"Alt tarafı iki yumurta değil" diye homurdansada daha fazla itiraz etmedi. Benimle birlikte mutfağa geldi mutfağı boş gözlerle izlerken "Eee nerden başlıyoruz?" Diye sordu
"Dolaptan domates çıkartıp dilimlemekle başlayabilirsin bunu yapabilirsin umarım" diyerek bende çayı ocağa koydum. Bu sefer yumurtayı Ceyhuna bırakmayacaktım koca bir hüsranla sonuçlanıyor olan yumurtaya oluyordu sonra
"Domates?"
"Evet domates dolabı açtığında kasada gözüken kırmızı şeye biz domates diyoruz"dedim alayla, Ceyhun'un bana göz devirmeleri ardından ben yumurtayı hallederken Ceyhunda iki saattir bitiremediği domatesleri kesiyordu.
"Asel abla bende yardım edebilirmiyim?"
Arkamdan bana sarılan Kayra'ya döndüm "Günaydın tatlım" diyerek onu tezgahın üstüne oturttum. Masanın üzerinde öylece duran çileği alıp Kayra'ya doğru uzattım "Sen bunu ye Ceyhun abin burdayken sana ihtiyaç yok Kayra'cım"dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman sınıflar [3]
Mystery / ThrillerHerşeyin bir ilki vardı. Sen bana ilklerimi yaşatan kadınımsın