Düşman sınıflar [3]

89#🍁

Ey vicdansız, karanlıktan
korkan bir insanı karanlığa sığınır yaptın

Gökyüzündeki bütün bulutlar boşanırcasına başlarından aşşağı yağıyordu. Her mutluluğunuzun bir sebebi vardı Asel'in mutluluğu gözlerinin önüne seriliydi zaten olmak istediği yerde olmak istediği adamın kollarındaydı

"Seni seviyorum"

Milyonlarca kez söylemek istiyordu özgürce çekinmeden tüm gücüyle haykırarak seni seviyorum içinde tarif edilemez bir mutluluk vardı.

"Benim ağzımdan laf bir kez çıkar"

"Sen seni seviyorum demedin ama"

Bars kaşlarını çatarak suratını suratıma yaklaştırdı.

"Bazı kelimeler o söylediğin kelimelerden daha anlamlıdır Asel, sana aşık olduğum kadının tek hatırasını verdim bunu her önüne gelene vermiyorum annemin bana komaya girmeden önce dediği sözünü yerine getirdim artık annemin hatırası aşık olduğum kadının bileğinde bu bile yeter başka anlamlara yer arama"

Gülümsedim bu bile yeterdi benim için Bars elinin altındaki kızı kendinden uzaklaştırdı.

"Hasta olacaksın yine hadi gir içeri sen bende gideyim"

"Has....ta olacağıma garanti veririm"

"Sen mi girersin yoksa Alp beyimize bir yumruk daha atmak için ben mi önden gideyim"

"Kalsın durduk yere çocuğu dövmenin lüzumu yok"

"Onu bana savunma kararımı değiştirmeden sende daha fazla ıslanmadan geç içeri akşam da burada kalmayı düşünme"

Onu kafamla onayladım yanından ayrılırken bedenimdeki üşüme Bars'ın yanından ayrılınca etkisini göstermeye başlamıştı. Bars'ın sıcak göğsü yoktu beni ısıtacak, kollarımı kendime daha sıkı sararak kapıyı çaldım

"Ne bu halin Asel? Sırılsıklam olmuşsun geç içeri geç hasta olacaksın şimdi"

Alp kapı önünden çekilince bende içeriye adımımı attım abimde salonda gergin bir surat ifadesiyle oturuyordu. Yüzünde hafif çıkan sakallarını sıvazlıyordu

"Bekle sen burada sana havlu üstüne giyebileceğin iki üç parça getiriyorum"

Alp bana söylediklerini yapmak için içeri taraflara gidip gözden kayboldu.

"Asel"

Alp salona girince abimde susmak zorunda kaldı. Bana uzattığı havluyu sessizce aldım

"Saçlarını kurula bununla"

Alp'te aramızdaki gergin ortamın farkındaydı ama sesiz kalarak birşey sormuyordu. Belkide bunu kendi aramızda çözmemiz gerektiğini düşünüyordu

"Bu kadar ıslanmayı nasıl başardın yağmurun altında kalmış gibi bir halin var. Al bu kıyafetleri de"

Alp'in bana uzattığı pantol ve salaş tişörte göz attım bu bir kıza ait olduğu gozle görülür birşeydi. Ama Alp'e bu kıyafetler nasıl ulaştı asıl merak ettiği soru buydu

"Bu kız kıyafeti?"

"Erkeklerinkinin sana bir bedenden fazla büyük geleceğini düşündüm komik duruma düşme diye sana bunları verdim"

"Bana verdiğin bu kıyafetler kime ait?"

"Ne demişler üzümünü ye bağını sorma"

"Ben başkasının giydiği kıyafeti giymem sen al bunları bana başka birşey ver"