80#🍁

2.7K 202 67
                                    


"Bars'ın annesinin durumu ciddi Asel, kim bilir belki bugün solunum aldığı cihazdan koparacaklar"

"Zor olmalı Bars için" diye mırıldandım

Erkan kafasını kaldırıp "Öyle" dedi sessizce "Ama Bars bunu başından belli biliyordu. Doktorlar bile annesinden umudu kesmişken Bars diretti yaşayacak dedi ellerinden geleni yapmalarını söyledi ama görüyorsun ki Bars'ı hayata bağlayan tek destek bugün ellerinin arasından kopuyor. Bars umudunu hiç yitirmedi ama bügün de gördüğün gibi...."

"Tam anlamıyla yıkıldı"

"Evet sana söylemek istediğim asıl şey herşeye hazırlıklı ol Bars kızsa da öfkelense de kabini kıracak bir şey desede öfkesi sana değil.
Sana değil bunun sorumlusu olan kişiye kızıyor. Senin kalbini parçalamak değil kendi içindeki zehri başkalarına akıtarak kusuyor Bars şuan tanıdığımız Bars olamayabilir? Annesini kaybetmek onu yıkacak hiç birşey eskisi gibi olamayabilir ben bunu sana söylüyorum çünkü o zehri sana akıtırsa üzülme, bırak kussun bırak canını yakarak mutlu olacağını sansın o eski tanıdığımız odun olan Bars'a dönecek ama zamana ihtiyacı var. Anlayış göster lütfen"

Bars annesini kaybetmenin üstesinden gelemez diyordu bunu anlayabiliyordum hangi evlat annesinden kolay kolay vazgeçebilirdi ki bu acı bir günde unutulmaz iki günde hafiflemez zamana ihtiyacı vardı bunların bende farkındaydım. Ya Erkan'ın diğer söyledikleri beni uyardı kalbimi kıracağını ama onu takmamı söyledi zor bir süreçten geçtiğini biliyorum yine de bunu çevresinde olan kişilerden çıkartması doğrumuydu? Ne kadar doğruydu

"Ondan bir süre uzak kalsan iyi edersin Asel, kendini kontrol edemeyebilir öfkesine yenik düşebilir uzak kal"

Uzak kal bedenim uzak kalabilirdi ya kalbim bu sözü kurarken kalbimi hiç mi düşünmüyordu? Kalbim ondan uzak kalabilmeyi kaldırabilecekmiydi?

Erkan'a çevirdim bakışlarımı "Az önce kalbimin sadece Bars için attığını kendin söyledin peki bu kalp Bars'tan uzak kalabilecek mi kalamaz Erkan, yapamaz" diye mırıldandım. Gözlerimi yere diktim kabul etmiştim ben onu sevdiğimi kabullenmiştim

"Asel"

"Onunla konuşmam gereken bazı konular var. Çekil önümden"

"Onun yanından geliyorum Asel seni dinleyecek durumda değil"

"Erkan"

Yolumu açarak "Umarım o eşşek herif gözlerinden yaş gelmesine neden olmaz"

Birşey demeyerek salona doğru ilerledim. Erkan geride kalırken ben yoluma devam ettim Bars salondaki koltuklardan birine kendini atmış uzanıyordu "Bars"

Gözlerini hafiften açarak "Ne istiyorsun?" Diye sordu

"Konuşmak" dedim çaresizce, Erkan'nın bana söylediği bedenime kadar işlemiş Bars'ın ne tepki vereceğini bilmiyordum. Bilemezdim de

"Konuş öyleyse"

Avcumun içindeki tokayı ona doğru açarak "Hatırlıyormusun bunu sana beni hile ile kandırırken vermiştim"

Bars gözlerini elimdeki tokaya dikip "Eee"

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken "Eee mi?" Diye sordum.

"Evet elindeki tokayı bana göstermiş ne yapıyorsun? Seninse senin al git başımdan, almak için benim iznine ihtiyacın yok"

Belkide önem vermiyordu artık onun için önemsizdi. "Peki" dedim sessizce birşey demedi hatta beni durdurmadı sadece nefes alış verişlerini duyabiliyordum.

Gözüme birşey takıldı. Kahverengi eski bir masanın üzerinde duran çerçevedeki fotoğraf, yaklaştım daha yakından görebilmek için iyice yaklaştım. Sarı uzun saçlı bir kadının yanında da oğlu duruyordu. Kameraya bakmış gülümsüyorlardı bu çekilen karede ikiside mutlu görünüyordu çerçeveye uzaktan bakmak yerine ellerimin arasına aldım. Hala inanamıyordum bu erkek çocuk onun tecavüzün pençelerinden kurtaran çocuktu ormana doğru koştuğunda kolunu tutup izini peşindeki adamdan kaybettiren çocuk buydu

Düşman sınıflar [3]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin