Bars'la konuşmalarının üzerinden tam 1 hafta geçmişti. İkiside kendi yarattığı ateşte birlikte yanıyordu sonları belli değildi belki ama aynı ateşin içinde birlikteydiler tenleri birbirine değmiyor belkide ama Asel onu bizzat o ateşin içine attığına emindi. Peşinden kendi de atlamıştı şimdi bedeni yanıyordu bu sıcaklığa göğüs geriyordu."Hadi uyan eğer uyanmamışsan seni yatakla beraber aşşağıya fırlatırım"
Alya odamın kapısını açıp beni uyanık görmesiyle "İşte örnek arkadaş beni uğraştırıp yormuyor" dedi
Yatağımdan kalktım kızlara ailemle olan sorunlardan bahsetmiştim saklamanın bir anlamı yoktu. Bars'la yaşadığımız son olayları Azra dışında kimseye anlatmasamda Erkan'larla olan samimiyetimi anlattım. Cansu bu duruma kızmadı anlayışla karşıladı ama biliyordum ki Hakan'ı affetmesi kolay olmayacaktı
"Hazırlan hadi okulun ilk gününde geç kaldı damgası yemelim"
"Peki tamam"
Alya odada beni yalnız bıraktığında bir süre dolabı inceledim fazla düşünmeyerek üstüme mavi kot gömlek altıma da siyah pantolonumu geçirdim. Aynanın karşısında yerimi alıp saçımı da fazla oyalanmayarak hızlıca yaptım düşünmem gereken bir sürü sorunum vardı. Bunlardan ilkinde okul masraflarım geliyordu artık başımda ailem diyebileceğim biri olmadığına göre okul masraflarımı çalışarak kendim halletmeliydim
Hazır olduğuma karar vererek aşşağıya inerken herkesin salonda toplandığını gördüm.
"Kızım ben sana demedim mi odanı topla diye" solana teşrif eden Alya bu lafı bizzat Sibel'e dönerek etmişti.
"Demedin"
"Demem mi lazım?"
Alya sabır dilenip bu konuyu uzatmamaya karar kıldı. Ev bizim yokluğumuzda sessizleşmişti kızlarla yan yana yürüyerek gidiyorduk okula, bir kaç teyzenin 'Yaylana yaylana yürümesenize düzgün yürüyün şu yolda şimdiki kızlar okula gidiyorum diye evden çıkıyor Merve'lere gidiyor ah haah bu gençler yokmu iflah olmazlar' diye söyleniyorlardı
"Her geçen teyzenin bu lafları söylemesi ilginç bu gençlerde hiç mi terbiye yok? Herşeyi teyzelerimiz biliyor" diye açık açık fikrini dile getirmişti Cansu.
Okulun bahçesi kalabalık herkes özlemle birbirlerini bulmuş kaynaşmışlardı.
"Hey maşşallah şu bahçeyi görüyormusunuz adım atacak yer yok herkes ayak üstü dedikoduya başlamış"
"Uzun zaman sonra okul yüzü gördük"
"Gördük işte şimdi tekrar eve dönüp o sımsıcak yorganımın altına girip yumyumuşacık yastığa kafamı koymak vardı ama nerde"
Sibel'in bu haline güldüm daha sonrada acıklı bir şekilde bahçeye göz gezdirdim herkes okula hasret kalmış gibi bir hali vardı.
"Evet çocuklar görüyorum ki herkes okulunu baya özlemiş o sıcak yorganlarınızın altından çıkıp okulun yolunu bulabilmeniz çok büyük bir başarı" diyerek elindeki mikrofonla öğrencileri kahkahaya boğan konuşmayı yaptı.
"Yeni bir döneme hep birlikte girmiş bulunuyoruz hepinizin de bu tatil boyunca okulunuzu ne kadar çok özlediğinizi tahmin edebiliyorum sizi daha fazla bekletmeyerek sınıflara alıyoruz teker teker bu bahçeyi boşaltıyorsunuz"
Murat bey konuşmasını yaptıktan sonra karınca sürüsü misali herkes içeri akın etmeye başlamıştı.
"Günaydın kızlar"
Erkan'ın arkamızdan gelen sesiyle ona döndük
"Hayırdır Erkan selam vermeden geçmek istemedin mi?" Diye tersledi onu Azra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman sınıflar [3]
Mystery / ThrillerHerşeyin bir ilki vardı. Sen bana ilklerimi yaşatan kadınımsın