-6-

829 88 101
                                    

Jimin"Gel mi yo rum!"

Taehyung"Geliyorsun."

Jimin"Hayır."

Taehyung birden beni kucağına alıp dışarı götürdü. Düşmemek için boynuna sarıldım.

Diğerleri de dışarı geldiler.

Jisoo"Tae napıyorsun?"

Taehyung"Yoongi bagajı aç."

Jimin"Bagaj mı?"

Yoongi"Anahtar bende değil salak."

Taehyung"Ha doğru."

Taehyung bir eliyle kalçamı tutarken diğer elini cebine götürdü.

Jisoo"Ağlayacağım şimdi."

Jennie"Ağlama Jisoo makyajın akar sonra."

Jisoo"Makyaj yapmadım bi kere."

Jennie"Dudakların pespembe ruj işte görebiliyorum."

Jisoo"Yapmadım dedim. Lipbalm bu."

Jennie"Yaptın."

Jisoo"Yapmadım."

Yoongi"Susun artık. Tae izleme sende Jimin bagajda korkar arka koltuğa at onu."

Jimin"Napıyorsunuz?"

Taehyung"Seni kaçırıyoruz. Jungkook kapıyı aç."

Jimin"Jungkook beni seviyorsan kapıyı açma."

Jungkook bir süre düşünüp Tae'nin elindeki anahtarı aldı.

Jimin"Bende beni seviyorsun sanmıştım. Öyle olsun."

Jungkook"Seviyorum zaten. O yüzden al Changbin sen aç kapıyı."

Jungkook anahtarı Changbin'e verdi.

Taehyung"Şu siktiğimin kapısını açar mısınız artık? Jimin sandınız kadar hafif değil. Bu göt kaç kilo?"

Gözlerimi devirerek Tae'ye kötü kötü baktım.

Yoongi kapıyı açtı. Yoongi'ye de sen görürsün küçük kedi bakışı attım. O da bana zaa bakışı attı. Yani ben kazandım bakışı oluyor bu.

Taehyung beni arka koltuğa adeta fırlatarak atınca bakışmamız kesilmişti.

Jimin"Yavaş be!"

Taehyung iç çekip kahküllerini elleriyle geri attı. Ve ben bu adama birkez daha aşık oldum.

Jisoo'nun olaylara tepkisizliği beni kuşkulandırıyordu.

Taehyung"Artık yavaş filan olamam. Jisoo yarın boşanıyoruz."

Jisoo"Ne!"

Jennie"Ve Tae Soo ya gol atar."

Yoongi güldü. Jungkook saçma hareketler yapıp Yoongi'nin kafasına vurdu.

Yoongi"Hrr."

Jungkook"Easy boy easy boy."

Jungkook bunu söylerken Yoongi'nin başını okşamıştı. Aniden bir ahtapot gibi açık kapıdan Jungkook'un üstüne uçtum. Jungkook beni belimden yakalasa da ikimiz de yere kapaklanmıştık.

Jimin"Yoongi benim kedim anladın mı?"

Biz bunları tartışırken uzakta konuşan Taehyung ve Jisoo dikkatimi çekmişti. Tae bana kısaca bakıp Jisoo'ya döndü.

Jungkook beni itip ayağa kalktı. Changbin bana elini uzattı. Tutup kalktım.

Taehyung ve Jisoo yanımıza geldiler. Jisoo ağlamıştı. Gözleri kıpkırmızıydı.

Jennie Jisoo'ya sarıldı.

Jimin"Noluyor?"

Taehyung"Sen niye arabadan çıktın? Bin çabuk."

Jimin"Bana ne yapacağımı söyleyemezsin Taehyung."

Taehyung"Öyle bir söylerim ki."

Yakınlaşınca gözüne bakmayı kestim. Yoksa onu öpme isteğimi bastıramazdım.

Jennie"Her şey bitti mi şimdi?"

Jeongin"Jimin hyung gerçekten Seul'e mi döneceksin?"

Bu sorunun cevabını henüz ben de bilmiyordum. Dönmeli miydim?

Jihyo"Jisoo ağlama artık. Olan oldu."

Taehyung arabadan bir kağıt çıkarıp Jisoo'ya verdi. Bir de kalem vermişti.

Taehyung"İmzala."

Jisoo"Tae yapma bana bunu. Bize bunu yapma."

Jennie kağıdı alıp okudu.

Jennie"Boşanma- hah! Yuh be. Burada mı boşanacaksınız?"

Taehyung"Hayır Paris'te boşanacağız Jennie. Ver şunu."

Jennie kağıdı Tae'ye verdi.

Jisoo"İmzalamak istemiyorsam ne olacak?"

Taehyung korkunç bakışlarıyla Jisoo'ya yaklaştı. Jungkook Tae'nin önüne geçti.

Jungkook"Hyung. Sakinleş önce. Jisoo sen de bizim arabayla gel. Taehyung ve Jimin yalnız gelsinler geleceklerse. Yoon arabayı çalıştır hadi."

Yoongi arabaya bindi. Jisoo Jennie ve Jungkook da bindiler.

Changbin omzuma dokundu. Taehyung korkunç bakışlarıyla bu sefer Changbin'e bakıyordu ve yumruklarını sıkmıştı.

Changbin"Umarım gelirsin."

Changbin'e gülümsedim. O da bana gülümseyip arabaya bindi. Onlar giderken Jeongin ve Jihyo'da eve girmişlerdi. Şuan yalnızdık. Ve kalbim maraton koşuyordu. Ve bu sefer ne olursa olsun kim ne derse desin kalbimin sesini dinleyecektim.

Taehyung'a doğru bir adım attım. O da bana doğru bir adım attı. Bir adım daha atıp elini tuttum. Derin bakışlarıyla gözlerime baktıktan sonra ellerimize bakıp elimi tutmuştu.

Jimin"Selam Kim Taehyung Bey. Acaba beni evime bırakabilir misiniz?"

İmkansız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin