İmkansız 2

-88-

Soobin'le yemek için hazırlandık.

Jimin"Bak orada bir şey çaktırma. Tae ve ben bugün kardeşiz ona göre."

Soobin"Tamam merak etme. Kai çaktırmazsa iyi."

Jimin"Aynen."

Soobin"Biliyorum daha erken ama Changbin gelmeden çıksak mı?"

Jimin"Haklısın."

Evden çıktık ve Soobin'in arabasına bindik.

Soobin"Üstünü açayım mı?"

Jimin"N-Ne?"

Soobin gülüp arabanın üstünü açtı.

Jimin"Ha o üst. Salak salak gülmesene."

Soobin"Tamam sustum."

Soobin arabayı çalıştırdı.

Jimin"Dün akşam tuvalette olduğum için kaçırdım. Rose öğrenince ne dedi? Kai meselesini."

Soobin"Önce sen benim kardeşimle gönül mü eğlendirdin dedi. Tabii ben bir açıklama yapamadım. Kai çok eğlendiğini arkadaş olduğumuzu filan söyleyince Rose Hoca yumuşadı."

Jimin"Bu Kai başlarda beni korkutuyordu ama bizi savunması filan iyi birine benziyor."

Soobin"Geldik."

Soobin arabayı park etti ve arabadan indik.

Jimin"Bir şey soracağım."

Soobin"Sor."

Jimin"Sen ailenle görüşmüyordun bu arabayı nasıl satın aldın? Öğrencisin sonuçta."

Soobin"Aslında o olay şöyle, ailemle görüşmüyorum evet ama bu onların bana bakmadığı anlamına gelmiyor. Her ay bana para yolluyorlar. Okul taksitlerimi ödüyorlar."

Jimin"Harika bir şey bu."

Soobin"Bunun yerine yanımda olup başımı okşamalarını tercih ederdim."

Parmak ucumda yükselip Soobin'in saçını okşadım.

Jimin"Bunu ben de yapabilirim."

Güldü.

Soobin"Sağol hyung."

Jimin"Soobin biz bir şeyi unuttuk."

Soobin"Neyi?"

Jimin"Jennie'yi almayı unuttuk. Bi de eve eli boş mu gireceğiz?"

Soobin"Jennie kendi geleceğini söyledi. Nedense onu almamı istemiyor. Hem eli boş gelmedik."

Soobin bagajı açtı. Çiçeği alıp bagajı geri kapattı.

Jimin"Onu ne ara aldın?"

Soobin"Bir ara işte."

Jimin"Çikolata nerde?"

Soobin"Çikolata da mı almalıydım?"

Jimin"Tabii. Kız istemeyecek miyiz?"

Güldüm. Soobin şakayla omzuma vurdu.

Soobin"Bas zile."

Zile bastım.

Rose kapıyı açtı.

Rose"Hoş geldiniz. Sen Soobin'sin tamam peki sen?"

Jimin"Jimin efendim. Taemin ve Jina'nın oğluyum."

Soobin"Hocam bu çiçek size."

Rose çiçeği aldı.

Rose"Bir de gül almış. Al Kai suya koy bunları. Hadi geçin içeri."

Kai çiçekleri alıp kayboldu. Biz de içeri geçtik.

Soobin"Jennie? Gelmişsin."

Soobin ve Jennie kısaca sarıldılar.

Jennie"Erken gelip Rose'yle sohbet etmek istedim."

Soobin"Anladım. Biz de biraz erken geldik önemli sebeplerden."

Rose"Neymiş o sebep?"

Jimin"Biz de yemek öncesi biraz sohbet edelim dedik o yüzden."

Soobin"Aynen."

Rose"Edelim. Jimin. Senin kardeşin nerede? O da gelecekti yanlış hatırlamıyorsam?"

Jimin"Yoldadır."

Rose"Aynı evde yaşamıyor musunuz? Neden ayrı geliyorsunuz?"

Jimin"Bizim aramız bozuk biraz. Küstük birbirimize. Her kardeş arasında olur zaten değil mi?"

Rose"Evet."

Jimin"Bu arada Kai nerede? Onunla tanışmak isterim."

Rose"Odasında herhalde. Ben bir çağırayım."

Ayağa kalktım.

Jimin"Hiç gerek yok. Ben bakarım. İzninizle tabii."

Rose"Tabii bakabilirsin. Koridordaki en son oda."

Gülümseyerek salondan ayrıldım ve Kai'nin odasına gittim.

Kai"Kapıyı çalsana."

Jimin"Pardon. Gelebilir miyim?"

Kai"Geldin zaten."

Jimin"Oturabilir miyim?"

Kai"Evet."

Yatağın ucuna oturdum. Kai rahatını bozmadan uzanmaya devam etti. Kulaklık takıyordu ve manga okuyordu. Beni takacağını hiç sanmıyordum ama şansımı denedim.

Jimin"Kai? Biraz konuşabilir miyiz?"

Kulaklığını çıkardı.

Kai"Soobin'le ilgiliyse konuşacak bir şey yok. Ben sözümü tuttum. Bir gecelik demiştin ve bir gecelik olarak kaldı. Öyle de kalacak. Endişelenmene gerek yok."

Jimin"Hayır konu ben ve Tae'yle ilgili. Bizi bardan tanıdığını içerde söylemezsen sevinirim. Biz bugün seninle ilk kez tanışıyoruz bu konuda anlaştık mı?"

Kai"Yemekte siz olduğunuzu anlamıştım. Orada bir şey söylemedim burada da söylemem merak etme."

Jimin"Çok teşekkür ederim."

Kai"Bir şey değil. Bittiyse gider misin?"

Ayağa kalktım.

Jimin"Gidiyorum ama bir şey daha. Konuyu sen açtın diye soruyorum. Soobin'e karşı hislerin var mı?"

Kai"Bu seni neden ilgilendiriyor?"

Jimin"Var mı yok mu? Arkadaşın olarak merak ediyorum diyelim."

Kai"Var dersem ne olacak?"

Jimin"Bir şey olmayacak. Sadece sana hislerini kendine saklamanı söyleyecektim."

Kai"Benim hislerimden neden korktuğunu anlayamıyorum. Sonuçta Soobin beni sevmiyor yani aramızda bir şey olamaz."

Jimin"Bu işler belli olmaz. Biz kendimizi sağlama alalım da."

Kai"Bak Jimin. Kaç tane drama çeviriyorsunuz bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Tek ricam beni bu dramadan uzak tutun. Yalanla dolanla ve özellikle oyunla hiç işim olmaz. Bugün sizi koruyorsam bunun tek nedeni etraf karışmasın ve ablam üzülmesin diye."

Jimin"Drama mı? Ne dersen de. Tamam. Sebebi ne olursa olsun yine de teşekkürler."

Kai'nin odasından çıkıp salona gittim. Onun adına nedense üzülmüştüm. Belli ki Soobin'i seviyordu ama bu imkansızdı.