-56-

333 49 19
                                    

Jennie"Ve bende sizi kuzenimin bana verdiği yetkiye dayanarak koca koca ilan ediyorum!"

Herkes alkışlarken ben şaşkınca en arka sandalyede oturan Changbin'e bakıyordum. Orada oturmuş dik dik bana bakıyordu.

Taehyung"Aşkım bir şey mi oldu?"

Bakışlarımı hızlıca Tae'ye çevirmiştim ama çok geçti çünkü Taehyung Changbin'i görmüştü.

Taehyung"Bunun düğünümüzde ne işi var!? Kim çağırdı seni!?"

Tae yanımdan kalkıp Changbin'in yanına doğru ilerledi. Koşarak bileğini tuttum.

Jimin"Aşkım yapma. Düğünümüzü mahvetmesine izin verme."

Taehyung"Merak etme bebeğim. Sadece konuşacağım."

Taehyung bileğindeki elimi çekip Changbin'in yanına gitti.

Lisa"Jennie! İyi misin!? Koşun Jennie bayıldı!"

Ne tarafa gideceğime karar verememiştim. Neden gelmişti? Jennie onu görünce fenalaşmıştı. Bir haftadır izine bile rastlanmayan Changbin'in bugün burada ne işi vardı?

Herkes Jennie'nin başına toplandı. Taehyung ve Changbin'in yanına gittim. Taehyung ben gelir gelmez elimi kavrarken Changbin kızarmış gözleriyle ellerimize bakıyordu. Ağladığı belliydi.

Taehyung"Bugün bizim en mutlu günümüz. Bu yüzden senden ricam bu mutlu günümüzü mahvetme ve çek git buradan."

Changbin bir şey söylemeden öylece durdu.

Jimin"Changbin sen neden buradasın? Bir haftadır kimse sana ulaşamadı, şimdi neden buradasın?"

Yanımıza Jungkook geldi.

Taehyung"Jennie nasıl?"

Jungkook"Baygın ama iyi olacak. Endişelenecek bir şey yok. Changbin. Sana ulaşamadım ve başına bir şey geldi diye ne kadar korktum haberin var mı?"

Jungkook Changbin'e sarıldı.

Changbin"Mutluluğunuzu kendi gözlerimle görmek için geldim."

Jungkook"Changbin bence Jennie'nin yanına gitmelisin. Uyanınca seni görürse mutlu olacaktır."

Taehyung"Ne!? Jungkook senin ne dediğini kulağın duyuyor mu? Jennie bu herif yüzünden ne kadar üzüldü biliyorsun, şimdi aynı şeylerin tekrar etmesine izin veremeyiz."

Changbin"Jennie beni sevmiyordu ki. Kimse beni sevmiyor zaten. Neyse. Mutluluklar dilerim Jimin."

Changbin cebinden bir kutu çıkardı ve bana uzattı. Alacağım sırada Taehyung elimi tutmuştu.

Taehyung"Hediyene gerek yok. Hemen git buradan ve bir daha karşımıza çıkma."

Jungkook"Yah! Tae nasıl böyle konuşabilirsin? Changbin senin için önemli biri olmayabilir ama benim lise arkadaşım. Changbin yanılıyorsun. Seni seven biri var."

Changbin"Teşekkür ederim Jungkook. Jimin hediyemi al lütfen."

Taehyung'a baktım. Sinirle Changbin'e bakıyordu.

Jimin"Bu-Bunu kabul edemem Changbin. Üzgünüm."

Changbin buruk bir gülümsemeyle kutuyu tekrar cebine koydu.

Changbin"Jennie nerede?"

Taehyung Changbin'in yakasına yapışırken Jungkook ikisinin arasına girip ayırdı.

Jungkook"Yeter! Kesin şunu! Tae sen Jimin'le kal bende Changbin'i Jennie'ye götüreyim tamam mı?"

Taehyung"N-Ne? Jungkook. Delirdin mi sen!? Kuzenimizi bu adama nasıl emanet edersin?"

Jungkook"Abartma. Sadece Jennie'yi görecek. Gel Changbin."

Jungkook ve Changbin evimize girerlerken Taehyung sinirle ellerini saçlarına geçirdi.

Jimin"Aşkım sakin ol. Düğünümüz devam ediyor."

Taehyung"Ne düğünü Jimin!? Geldi sıçtı batırdı düğünü! Düğün mü kaldı?"

Jimin"Neden bana bağırıyorsun? Ben mi çağırdım?"

Taehyung"Haklısın. Haklısın ben... Çok özür dilerim Jimin. Sadece böyle hayal etmemiştim."

Tae'ye yaklaşıp gözünden akan bir damla yaşı elimle sildim. Yüzündeki elimi tutup yanağını elime daha çok yasladı.

Jimin"Artık daima beraber olacağız. O yüzden bu tip şeylere çok fazla takılmamalısın. Bana güven. Biz çok mutlu olacağız. Güveniyorsun değil mi?"

Tae gözyaşlarının arasından gülerek bana sarıldı. Gülümseyerek ona sıkıca sarıldım. Hiç bırakmak istemiyormuşum gibi. Ki istemiyordum zaten. Onun sonsuza kadar yanında olmak ve onu korumak istiyordum.

Jihyo ve Jeongin yanımıza gelince ayrıldık.

Jihyo"Jimin. Tekrar mutluluklar canım. Biz gidiyoruz."

Jimin"Ama daha çok erken."

Jihyo"Otobüs saatleri geçmeden önce Busan'a gitmemiz gerek."

Jimin"Peki noona. Görüşürüz o zaman."

Jihyo"Jeongin bir işe yarada hediyemizi ver hadi."

Jeongin içi çiçek ve meyve dolu sepeti bana uzattı. Gülümseyerek aldım.

Jeongin"Düğününü kutlarım hyung."

Jimin"Darısı senin başına küçük adam."

Jeongin'in saçlarını karıştırdım.

Jeongin"En çok seninle öpüşmelerimizi özleyeceğim hyung."

Jimin"Jeongin sussana."

Jeongin piç smile attı.

Jihyo"Hadi Jimin'cim görüşürüz."

Jihyo'yla sarıldık. İkili giderken hiçbir şey olmamış gibi yürüdüm. Taehyung kolumu tuttu.

Taehyung"Dur bakalım kaçamazsın."

Jimin"Ne?"

Tae'ye doğru döndüm.

Taehyung"Jimin sen kuzeninle mi öpüştün?"

Al işte şimdi açıkla Jimin.

İmkansız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin