İmkansız 2

-63-

Gergince koltuğa oturdum. Taehyung da yanıma oturdu.

Jimin"Jungkook yok mu?"

Taehyung"İşe gitti."

Jimin"Sen neden gitmedin?"

Taehyung"Ne? Jimin insanda işe gidecek güç mü bıraktın?"

Jimin"Ben Jungkook'la konuşmak için gelmiştim yok madem gidiyorum."

Ayağa kalktım. Tam kapıdan sıvışacakken Taehyung kolumu tuttu.

Taehyung"Bahaneye bak. Jungkook'la konuşacakmış. Barışana kadar hiçbir yere gitmiyorsun."

Taehyung kapıyı kitleyip anahtarı cebine koydu.

Jimin"T-Tae? Ver şunu."

Taehyung"Kendin al."

Elimi Tae'nin cebine sokacakken arkasını dönmüştü ve kalçasına dokunmuş olmuştum. Elimi hızlıca çektim.

Jimin"Tae. Ver şu anahtarı."

Taehyung bana doğru döndü.

Taehyung"Gitmek istiyorsan bana gerçekleri anlatmalısın."

Jimin"Her şey gerçek işte neden anlamıyorsun kabul et artık."

Tae bana doğru bir adım atıp durdu. Geri çekilmedim. Çekilemedim çünkü onun kokusunu çok özlemiştim ve buram buram çilek kokuyordu.

Taehyung"Gözlerimin içine bak Jimin."

Gözlerimi kaçırdım. Tae elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı.

Taehyung"Şimdi beni sevmediğini söyle."

Jimin"Saçmalamayı keser misin? Aç şu kapıyı."

Taehyung"Açmıyorum. Sabaha kadar buradasın. Hatta sabaha kadar neler olduğunu anlatmazsan sabahtan sonra da buradasın. O yüzden anlat bakalım Jimin."

Taehyung ellerini cebine koydu. Koltuklara doğru ilerledi. Ben anahtarı nasıl alacağımı bilirim Taehyung.

Tae tam oturacakken sırtına atladım. İkimiz beraber koltuğa düşmüştük. Ben Tae'nin üstündeydim.

Taehyung"Jimin ne yapıyorsun? Seme olmana izin vereceğim o yüzden lütfen anlat artık hm?"

Elimi Tae'nin cebine soktum. Anahtarı alırken Tae beni altına almıştı.

Jimin"Ya çekil!"

Her ne kadar itmeye çalışsam da hayvan gibiydi hiç kımıldamamıştı.

Taehyung"Şimdi anahtarı sakince bana veriyorsun."

Jimin"Beni buraya hapis edemezsin."

Taehyung"Öyle mi?"

Jimin"Anahtarı asla alamayacaksın."

Anahtar olan elimi yumruk yaptım.

Taehyung birden boynuma eğildi.

Jimin"N-Ne yapıyorsun?"

Burnunu boynuma sürterken istemsizce gözlerim kapanmıştı. Elini tişörtümün üstünden göğsümde gezdirdi.

Jimin"T-Tae."

Elini önce kolumda gezdirdi sonra ise... Elimi tutmuştu. Gözlerim hala kapalıyken Taehyung çoktan anahtarı almıştı.

Hızlıca gözlerimi açtım. Bana sırıtıyordu.

Taehyung"Asla alamazdım hani?"

Tae gözümün önünde anahtarı salladı. Almaya çalışsam da başaramamıştım. Anahtarı geri cebine koydu.

Jimin"A-Ama buna hile yapmak denir!"

Taehyung"Sen başlattın."

Elim tekrar Tae'nin cebine ulaşacağı sırada Tae ayağa kalkıp pencerenin önüne geçmişti. Kalkıp yanına ilerledim.

Taehyung"Sen şimdi her şeyi anlatıyor musun anlatmıyor musun?"

Jimin"Anlatacak bir şey yok diye kaç kez söylemem gerek?"

Tae başını olumlu anlamda sallayıp camı açtı.

Jimin"Ne yapıyorsun?"

Cebinden anahtarı alıp bahçeye fırlattı.

Jimin"Tae! Ne yaptın sen!? Ben de atlayacağım."

Taehyung"N-Ne? Jimin saçmalama."

Pencereye çıktım.

Taehyung"Jimin!"

Atlayacağım sırada Tae belimi kavramış ve beni indirmişti. Eli hala belimdeydi ve biz çok yakındık. Şuanda göğsüne yaslanıp huzurla gözlerimi kapatmak istiyordum. Ben hayallere dalmışken Tae inadıma yapar gibi bana biraz daha yaklaşmıştı. Niye şimdi kapı çalmıyordu? Kalan zamanda bizi hep biri bölerdi. Şimdi bölünmek istiyordum ama kimse gelmiyordu. Telefon da çalmıyordu. Sahi telefonumda evde kalmıştı.

Taehyung iyice dibime girip burunlarımızı birbirine değdirdi. Jimin senin rol yapman gerek şuan ne yapıyorsun? Of. Hepsi Jisoo yüzündendi. Ben sana ne yapacağımı bilirim Jisoo.

Anın büyüsüne kapılıp gözlerimi kapattım.

Taehyung"Seni öpmemi istiyor musun?"

Jimin"Ev- ne? Yok artık. Çekil lütfen rahatsız oluyorum."

Güldü.

Taehyung"Hiç rahatsız olur gibi bir halin yok."

Gözlerimi açtım. Tae'den biraz uzaklaştığım sırada Tae beni tekrar kendine çekmişti. Ellerimi göğsüne koydum.

Jimin"Yapma."

Taehyung"Senden asla vazgeçmem. Ve senin de benden asla vazgeçmeyeceğini biliyorum. Neler oluyor Jimin? Neden bana anlatmıyorsun?"

Jimin"Anlatamam çünkü..."

Taehyung"Çünkü ne?"

Jimin"Katil olmanı istemiyorum."