-24-

487 62 36
                                    

Şaşkınca Jennie'ye bakmaya devam ederken Jennie gülüp gitmişti. Taehyung hızla ayağa kalktı.

Taehyung"Basıldık. Kuzenim tarafından. Of. Neden liseli bir kız gibi utanıyorum?"

Gülerek ayağa kalktım.

Jimin"Utangaç olanın ben olduğumu sanıyordum."

Taehyung gülümseyip elimi tuttu.

Taehyung"Artık daha iyi hissetmeni sağlayacağım aşkım. Bundan emin olabilirsin."

Fesat düşüncelerimi Tae'nin masumca gülümsemesiyle gönderdim.

El ele salona indik. Jennie kendi kendine gülerek ekrana bakıyordu. Biz gelince yattığı yerden doğrulup bize baktı.

Taehyung"Tamam Jennie dalganı sonra geç."

Jennie çığlık atıp koltukta zıplamaya başlayınca endişelenmiştim. Bizim öpüşmemize mi seviniyordu yani?

Jimin"Jennie iyi misin?"

Taehyung"Noluyor?"

Jennie telefonunu açıp Taehyung'a verdi. Taehyung önce şaşkınca bakıp sonra gülümsedi.

Taehyung"Changbin uyanmış."

Taehyung'un elindeki telefonu hızla alıp Jungkook'tan gelen mesaja baktım. Gözlerim dolmuştu. Bu sefer mutluluktan. İçim çok rahatlamıştı ve biran önce Changbin'i görmek istiyordum.

Jimin"Hemen gidelim."

Jennie"Tuvaletimi giyip geliyorum bir dakika."

Jennie koşarak odasına gitti. Gülerek Taehyung'a sarıldım.

Jimin"Tae. O uyandı. Ben söylemiştim ama. İnanmamıştın."

Taehyung bir şey söylemeyip sadece sarılışıma karşılık vermişti. Jennie geldi.

Jennie"Tuvaletim olmadığını farkettim. Bu elbise nasıl?"

Jennie askılı siyah mini bir elbise giymişti. Vücuduna yakışmıştı.

Taehyung"Sanki podyuma gidiyor."

Jennie"Jimin şu odun kuzenime bir şey söyler misin?"

Jimin"Tae. Bir şey. Oldu mu Jen?"

Jennie somurtup evden çıktı. Peşinden çıktık.

Biz arka koltukta fingirdeşirken Jennie hızlıca arabayı Changbin'in kaldığı hastaneye sürmüştü. Arabayı park edip dikiz aynasından bize baktı.

Jennie"Alo? Hey. İki kuğu. Çifte kuğu muydu neydi? Aloo."

Taehyung"Çifte kumru o."

Jennie"Her neyseniz işte. Ay siz burada kalın valla hiç umrumda değil. Ben sevgilimi görmeye gidiyorum."

Jennie hızlıca arbadan inip hastaneye koştu. Biz de gülerek inip hastaneye girdik. Heyecanla odaya girdim. Taehyung anında elimi tutmuştu. Garipçe ona baktım. Ne yani Changbin'in yanına varıp elini tutamayacak mıydım? Ya da sarılamayacak mıydım? Taehyung gözlerime dik dik bakıyordu. Yani bu sorularıma evet anlamını veriyordu. Umursamayıp gülümseyerek Changbin'e baktım. Changbin de bana hafifçe gülümsemişti. Yüzündeki yaralar tamamen kaybolmuştu. Uyurken iyileşmişti aynı zamanda da.

Odaya Yoongi ve Jungkook ikilisi girdi.

Yoongi"Aigoo Jimin. Benim can arkadaşım özledim."

Yoongi bana sarıldı. Tae'nin elini bırakıp sarılmasına karşılık verdim. Ben de yogimi özlemiştim.

Changbin"Burada hasta olan kişi benim sanıyordum. Siz görüşmüyor muydunuz?"

Yoongi"Biz Kook'la vakit geçirirken sizi unuttuk. Özür dilerim arkadaşlar hazır toplanmışken."

Jungkook"Tch. Hiç olmadı. Hastane köşelerinde mi buluşacaktık. Keşke daha iyi bir ortamda buluşsaydık ama neyse önemli değil. Benim kankam iyileşti bunun kutlaması olacaktır."

Changbin sırıtıp Jungkook'a baktıktan sonra bakışları bana dönmüştü. Aramızda bir buz hissediyordum. Bunun sebebi tabii ki de beni her an yakacakmış gibi bakan Taehyung değildi ne saçmalıyorsunuz.

Changbin"Jimin. Gelsene."

Changbin eliyle yanını pat patladı. Önce Taehyung'a izin alır gibi bakmıştım. Bakışları daha da sertleşmiş bir de kaşlarını çatmıştı. Ama bu haksızlıktı. Ben onu Jisoo'yla öpüşürken bile görmüştüm. Üstelik o zamanlar bana inat olsun diye yaptığını bilmiyordum. Çok kırılmıştım. Şimdi intikam zamanıydı.

Changbin'in baş ucuna oturup elini tuttum. Gülümsedim.

Changbin"Çok özledim seni. Yani aslında hep rüyala-"

Changbin Jennie'nin adeta ateş atan bakışlarını görünce susmuştu.

Jimin"Ben de seni çok özledim."

Tae'ye yan gözle bir bakış attım. Kravatını gevşetmekle meşguldü. Her an Changbin'e dalacak gibi bir hali vardı. Aslında Jennie de her an beni yolabilecek gibi bakıyordu tırsmadım değildi.

Jungkook"Yoongi bu atmosferde ne?"

Yoongi"Boşver atmosferi evimize mi dönsek?"

İmkansız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin