İmkansız 2

-36-

Jennie"O zaman siz sofraya geçin bende senin odanı ayarlayayım Jimin. Hemen gelirim."

Jennie gidince Changbin'le beraber mutfağa geçtik.

Changbin"Jimin aslında seninle bir şey konuşmam gerek."

Jimin"Tamam dinliyorum."

Changbin"Burada olmaz. Jennie yatınca konuşalım. Lütfen gece onbire kadar uyanık kalabilir misin? Sadece bugünlük."

Jimin"Gece onbir? Zorlanacağımı sanmıyorum."

Gülümsedi.

Changbin benim gözümde melek gibi çocuktu. Taehyung'un anlamsız kıskançlıklarına anlam veremiyordum. Adı üstünde anlamsız. Sonuçta Changbin bizim kötü planlarımıza dahil olmuştu ve o benim için bir kara melekti. Bir de Taehyung geceyi Changbin'le geçireceğimi bilse ne yapardı acaba? Ama sorun ondaydı. Beni burada bırakıp çekip giden kendisiydi. Üstelik bir süre görüşmeyelim demişti. Kendi bilirdi. Yine dönüp dolaşıp bana gelecekti Jisoo'ya gidecek hali yok ya.

Jennie gelip oturdu. Yemek yemeye başladık.

Jimin"Çok güzel olmuş. Jenjen sen Yoon'la da yemek yapıp dururdun birden aklıma..."

Changbin'in donuk bakışlarını görünce susmuştum. Ne yapabilirdim? İkisinin sevgili olmasına henüz alışamamıştım. Hala Jennie'ye bakınca aklıma Yoongi geliyordu.

Jennie"Eski bir anı işte Jimincim. Neyse herkes yediyse topluyorum."

Changbin"Eline sağlık aşkım."

Jennie"Afiyet olsun balım."

Onları böyle görünce ağlayasım geliyordu. Neden mi? Çünkü Taehyung'u özlüyordum. Bana aşkım demesini özlüyordum. Üstelik daha ayrılalı yarım saat olmamıştı. Ne yapacaktım onsuz? Ya gidip tekrardan Jisoo ile evlenirse? Neden bunu daha önce düşünemedim?

Jimin"Şey. Benim bir arama yapmam gerek."

Ayağa kalktım.

Jennie"Keyfine bak ben çizgi film izleyeceğim."

Jennie gidip koltuğa oturdu. Changbin de yanına geçip oturmuştu. Televizyonu açıp izlemeye başlarlarken telefonumun yanımda olmadığını yeni fark etmiştim. Doğru ya. Taehyung'un arabasında kalmıştı. Onu arayacaktım ama telefonum ondaydı. Olsun. Jisoo ile evlenmeden önce onu durdurmalıydım.

Jimin"Jennie telefonunu kullanabilir miyim?"

Jennie"Tabii."

Jennie telefonunu uzattı.

Changbin"Al benden ara Jimin."

Evet sonra Taehyung ağzıma sıçsın.

Jimin"Yok Jennie'den arasam daha iyi sanki."

Changbin"Sen bilirsin."

Jennie'nin telefonunu alıp balkona çıktım. Boğazımı temizleyip arama tuşuna bastım. Nedense içimde bir gerginlik vardı. Yoksa... Aklıma saçma sapan görüntüler geliyordu.

Görüntü 1:

Jisoo"Böyle iyi mi?"

Taehyung"Ah evet tam orası."

Jisoo"Sana istediğin kadar masaj yapabilirim Taehyung."

Taehyung"Sonsuza kadar bana masaj yap Jisoo."

Görüntü 2:

Jisoo"Burası çok gürültülü değil mi esmer şey?"

Taehyung"Daha iyi bir yer mi biliyorsun?"

Jisoo"Evet. Mesela benim ev."

Taehyung"Ah güzelim neler diyorsun sen öyle? Kaçır beni."

Taehyung"Alo."

Taehyung"Jennie?"

Jimin"Jennie'ye nereden geçtik?"

Taehyung"Jimin?"

Jimin"Jimin mi? Lan ben barda mıyım?"

Taehyung"Alo? Jimin. Sen misin?"

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp etrafıma bakındım. Yok yok evdeyim. Her şeyin sadece bir düşünce olmasını umut ederek telefonu kulağıma yaklaştırdım.

Jimin"Tae. Evet benim. Neredesin?"

Taehyung"Sanki bilse gelecek."

Jimin"Efendim?"

Taehyung"Neden sordun?"

Jimin"Telefonum arabanda kalmış. E-Eğer nerede olduğunu söylersen gelip alabilirim."

Taehyung"Burası çok gürültülü."

Jimin"Ne!?"

Taehyung"Neden bu kadar şaşırdın?"

Jimin"Beni buraya bırakıp bara gittin yani? Haha. Çok iyi. Harikasın Taehyung."

Taehyung"Bara mı?"

Jimin"Evet. Dur tahmin edeyim. Şuanda yanında Jisoo var değil mi?"

Gülmüştü. Güldü. İnanamıyorum haklıyım galiba.

Taehyung"Ji-"

Jimin"Sus! Konum at hemen geliyorum."

Taehyung"Jimin bir dinle."

Telefonu yüzüne kapattım. Taehyung konum atmıştı. Koşarak odama gittim ve bara uygun bir şekilde giyindim. Aynaya baktım. Üzerimde bacaklarıma tamamen yapışan bir kot vardı. Onunda üzerinde üstüme bir beden büyük gelen beyaz gömleğimi giymiştim. Üç düğmesini açık bıraktım. Saçlarımı geriye tarayıp şekil verdikten sonra salona gittim. Altına spor ayakkabılarımı giydim. Changbin yanıma gelip beni süzdü.

Jennie"Nereye? Telefonumu geri ver."

Changbin"J-Jimin?"

Jimin"Telefonunu ödünç aldım. Beni bu gece beklemeyin merak da etmeyin hadi bay."