-13-

606 58 60
                                    

  Hastanenin önünde durduk.

Changbin"Sen bilgilerini ver gel. Seni bekliyorum."

Jimin"Tamam."

Hastanenin Psikiyatri Bölümü'ne bilgilerimin olduğu dosyayı verip çıktım. Birkaç hastaneye daha aynısını uygulayınca, Changbin yorulduğunu söyleyip bir kafede durmuştu. İçeri girip limonata söyledik. Bu sıcaklarda limonata iyi giderdi.

Changbin"Çoktan yedi tane hastaneye gittik. Eminim birisi geri dönecektir."

Jimin"Umarım."

Changbin'in telefonu çaldı. Açıp hoparlöre almıştı.

Jungkook"Biz geldik sen neredesin?"

Changbin"Olamaz. Kook ben sizi almayı unuttum."

Güldüm.

Yoongi"Jimin'in gülüşü kulaklarımda çınlıyor."

Changbin"Aptal. Zaten Jimin şuan yanımda."

Yoongi"Jimin affettin mi bizi?"

Jimin"Buraya gelip bana sarıldığınızda karar vereceğim affedip affetmediğimi."

Jungkook"Changbin bizi Jimin yüzünden mi havaalanında boynu bükük bıraktın?"

Changbin"Eee şey.. Evet."

Jungkook"Adamsın. Neyse biz taksiye atlar geliriz."

Yoongi"Jimin biz Kook'un yani aynı zamanda Tae'nin evine gidiyoruz gel istersen."

Jimin"Biliyorum zaten Tae'yle barıştık gelirim yani."

Yoongi"Barıştık derken?"

Jungkook"Yaa Yoongiii. Bunlar bizden habersiz barışmışlarr."

Yoongi"Ağlama bee. Neyse konuşuruz yüz yüze."

Jungkook"Baayy."

Telefon konuşmamız bitince arabaya binip Tae gile doğru yol aldık.

Jimin"Changbin bu sokak demin geçtiğimiz sokağa çok benziyor."

Changbin"Yok ya ne alaka? Şey.. Jimin ben de şimdi benzettim. Aynı yörüngede mi dolanıyoruz?"

Jimin"Navigasyonu açmadın mı?"

Changbin"Ha-hayır."

Jimin"Bir orman macerasına daha katlanamayacağım Changbin!"

Changbin arabayı durdurup indi. Ben de indim. Hava karardığı için nerede olduğumuz belli olmuyordu. Ayrıca burada sokak lambası bile yanmıyordu.

Changbin topraklı bir yolda adım attı.

Changbin"Aish! Ödüm koptu. Jimin. Sanırım uçuruma çıkmışız."

Changbin'e wtf bakışı atıp ben de yanına geldim. Dikkatli dinleyince dalga sesini duymuştum. Tahminimce şuan bir uçurumun kenarındaydık ve deniz altımızdaydı.

Jimin"Hava çok güzel değil mi?"

Kollarımı açıp havayı içime çektim. Deniz kokusu.

Changbin yanlışlıkla koluma çarpınca dengesini kaybetmişti. Düşmesin diye beline sıkıca sarıldım. Evet şuan titanik yapıyorduk. Bir tek Only You fon müziği eksikti.

Changbin"Jimin."

Jimin"Hm?"

Changbin"Ba-bana böyle y-yakın dur-durursan eğer."

Jimin"Hm.."

Changbin"Hm. Y-yani."

Gülerek geri çekildim.

Jimin"Jennie'den hoşlanmıyorsun değil mi?"

Changbin"Ne alakası var?"

Jimin"Alakası yok. Soruma cevap ver."

Changbin"Hoşlanıyorum."

Jimin"Hiç inandırıcı değilsin. Nesinden hoşlanıyorsun?"

Changbin"Güzel bir kız."

Jimin"Neresi güzel?"

Changbin"Ten rengi, gözleri, saçları."

Jimin"Tamam işte hoşlanmıyorsun."

Changbin"Ne demek istiyorsun Jimin açıkça söyle."

Jimin"Tamam seninki hoşlanmak olabilir. Ama gerçek sevgi bunlar değil. Yani sen Jennie'yi fiziksel olarak beğeniyorsun."

Changbin"Daha yeni sevgili olduk. Onu tanıdıkça seveceğim."

Jimin"Sen bu dediğine inanıyor musun?"

Changbin"Jimin."

Jimin"Neyse ne. Bir insanı gerçekten sevmek demek; onu sevmek için hiçbir nedene ihtiyaç duymamak demektir. Neden sevdiğini bilmemek demektir."

Changbin"Üzgünüm ben bunları hissedemeyeceğim galiba."

Jimin"Hissedeceksin. Belki doğru kişi henüz karşına çıkmamıştır."

Changbin"Ne var biliyor musun?"

Changbin bana doğru bir adım attı. Geriye doğru bir adım attım. Şuan bir adım daha geriye gitsem denize düşecektim.

Jimin"N-ne?"

Changbin"O kişi şuan tam karşımda duruyor."

Ne yani...?

Jimin"Ha-hangi kişi?"

Changbin bir adım daha attı. Eğer geriye gidersem düşerdim o yüzden olduğum yerde durdum. Nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.

Changbin"Nedensizce sevdiğim kişi. Yani sen. Gay değildim ben. Hatta eşcinsellerden nefret ediyordum. Ama sen... Sen çok başkasın."

Jimin"C-Changbin."

Changbin"Adımı söyleme."

Jimin"Özür dilerim Tae'yle ben-"

Changbin sertçe kolumu kavradı.

Changbin"Tae'yle sen ne!?"

Jimin"Yapma böyle lütfen. Kolumu acıtıyorsun."

Gözlerim dolmuştu. Changbin gözlerime bakınca kolumu bırakmıştı. O sırada dengemi kaybedip düşmemek için Changbin'in boynuna sarıldım. Ama kurtulamamıştım çünkü Changbin de dengesini kaybetmişti. O da beni kendine doğru çekmek için belime sarılsa da ikimiz de o derin sulara uçmuştuk. 

İmkansız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin