İmkansız 2

-22-

Sevinçle kollarımı Tae'nin boynuna sardım. Jisoo için üzülmem gerektiğinin farkındaydım, bunu her farkına varışımda aklıma Jisoo'nun depresyonu geliyordu ve vicdan azabı çekiyordum.

Sarılmamız bittikten sonra koltuklara oturduk.

Jimin"Peki ya Jisoo?"

Jennie"Jisoo'yu aradım açmıyor."

Taehyung"Ağlayarak dava yerini terk etti. Üzgünüm Jimin. Planının başarısız olduğu için gerçekten çok üzgünüm. Keşke o ormanda Jisoo'ya her şeyi anlatmasaydım da olaylar bu dereceye gelmeseydi."

Kaşlarımı çattım.

Jimin"Ne demek istiyorsun sen?"

Taehyung"Keşke planlarına beni de davet etseydin diyorum."

Jennie"Ao kaos alarmı. Ben Changbin'i ziyarete gideyim siz güzel güzel kavga edin burada."

Jennie evden çıktı.

Jimin"Tae sen şuan ne yaptığının farkında mısın?"

Taehyung"Hayır. Değilim. Tek isteğim geçmişe dönmek."

Jimin"Şuan suçlayacak birini arıyorsun. Ve beni seçtin."

Taehyung"Hayır Jimin hayır. Anlamıyorsun."

Jimin"Geçmişe dönmek neden istiyorsun?"

Taehyung"Aptal kafam. Anlamalıydım. Geçmişte planladığım her şeyin..."

Jimin"Ne planı Tae?"

Taehyung"Sana ulaşma planım. Biliyorsun. Ablanı kullandım. O plana o kadar dalmıştım ki senin benim planımı anlayıp beni elde etme planını göremedim. Salağım ben."

Jimin"Hah! Sana gerçekten inanamıyorum. Demek bu kadar derin düşünüyorsun."

Taehyung"Jimin... Öyle değil. Ben sadece..."

Jimin"Eğer bu kadar derin düşünebiliyorsan biraz da ablamı düşünmelisin!"

Taehyung şaşırarak yüzüme bakıyordu. Bu dediğime ben bile şaşırmıştım doğrusu. Ablamı en son düşünen insan bendim sanıyordum.

Taehyung"Sen düşündün mü?"

Jimin"Ne?"

Taehyung"Ondan ayrılmamı, boşanmamı deli gibi isteyen sen. Jisoo'yu biraz olsun düşündün mü?"

Düşünmüş müydüm?

Jimin"Konu bana patladı yani öyle mi? Ya sen... Sen ne utanmaz bir adamsın."

Taehyung"Ben mi utanmazım?"

Jimin"Bütün bu olayları başlatan sensin farkında mısın? Başlangıç noktası sensin Taehyung. Sakın beni suçlamaya kalkma."

Taehyung"Benim öyle mi? Ne yapmışım ben!?"

Jimin"Sen benimle tanışmak için ablamı kullandın. Sen masum bir kızın duygularıyla oynayacak kadar aşağılık bir herifsin. Duydun mu?"

Taehyung"Ya sen? Sen nesin?"

Jimin"Söyle neyim ben? Ben sadece-"

Taehyung"Sen öz ablanın duygularını hiçe sayıp benimle beraber oldun. İşte sende böyle bir aşağılıksın Jimin. Anladın mı?"

Bu söyledikleri... O kadar gerçekti ki... Ve bir o kadar da acımasız. Son muydu? Nasıl bir son istediğimize bağlı değil miydi? Bitmiş miydi? Gözlerindeki acımasız bakış... Bitecek miydi? Vmin. Bitmeli miydi?

Jimin"Anladım."

Taehyung"Güzel."

Jimin"Jennie nerede?"

Taehyung etrafa bakındı.

Taehyung"Evde yok. Biz tartışırken gitti sanırım."

Bugün bizim için mutlu bir gün olmalıydı. Tüm planlarımız işe yaramıştı. Jisoo ve Tae boşanmıştı. Ama bizim planımıza ters giden bir durum söz konusuydu. O da Jisoo'nun üzülmesi.

Jisoo'yu aradım. Cevaplamıştı.

Jimin"Noona?"

Jisoo"Jimin? Neden aradın?"

Jimin"İyi misin diye kontrol etmek ya-yani merak ettiğim için aradım."

Jisoo"Sağol ya. İyiyim Jimin. Sen o hoş kalbini ferah tut tamam mı? O kadar iyiyim ki havalara uçuyorum şuan. Aşırı iyiyim."

İstediğim cevap bu değildi. Yapmacık bir şekilde benimle konuşması canımı sıkmıştı. Evlatlıktan reddedilmiş olabilirdim ama kardeşlikten de reddedilmek istemiyordum.

Jimin"Biliyorum beni suçluyorsun. Haklısın da. Çok hata-"

Jisoo telefonu yüzüme kapattı. Tekrar aradığımda açmamıştı. Mesaj bıraktım.

MSJ: Hatalı olduğumun farkındayım ama seni kaybetmek istemiyorum abla. Lütfen yüz yüze bir kez olsun konuşalım. Seni seviyorum.

Jennie eve geldi.

Jennie"Barıştınız mı?"

Taehyung"Ne?"

Jennie"Ben giderken yüzünüz asıktı gerçi şimdi de bir fark yok."

Jimin"Her şeyimi kaybediyorum. Hepsi senin suçun Taehyung!"

Jennie"Kaoslu bölge daha geçmemiş ben odamdayım."

Jennie gitti.

Taehyung"Beni kazandın daha ne istiyorsun Jimin!? Amacın bu değil miydi?"

Amacım gayet de buydu ama nereden bilebilirdim ki sevdiğim adamı kazanmaya çalışırken ailemi kaybedeceğimi?