İmkansız 2

-18-

Aslında söylediklerinde haklı sayılırdı.

Jimin"Her neyse olan oldu bitti artık plan filan yok."

Yoongi"Evet. Artık plan başarılı mı oldu desem başarısız oldu mu desem bilemedim. Çünkü senin açından başarılı olabilir ama Tae ve Jisoo boşanıyorlar."

Jimin"Tamam Yoongi içimi bayılttın gelir gelmez."

Bir sessizlik oldu. Sessizliği Yoongi bozdu.

Yoongi"Jungkook da çok kötü durumda."

Jimin"Neden bir şey mi oldu?"

Yoongi"Changbin'in durumu kritik ya o yüzden."

Jimin"Changbin'in yanına gittim."

Yoongi"Nasıl? Ama almıyorlardı kimseyi."

Jimin"Ben çok ısrar ettim diye beş dakikalığına aldılar."

Yoongi"Nasıl peki? Yani ne bileyim."

Jimin"İyi iyi. Uyanacak eminim."

Yoongi"Umarım öyle olur."

Jimin"Kötüyü düşünmeyelim."

Yoongi"Haklısın."

Yoongi'yle akşama kadar sohbet ettik. Akşam olunca Taehyung gelmiş ve Yoongi evine gitmişti. Çevremizdeki herkes bizi yalnız bırakmaya çalışıyorlardı. Nedenini çözememiştim.

Taehyung yanıma uzandı.

Jimin"Napıyorsun Tae?"

Taehyung"Yanına uzanıyorum."

Gerçekten çok net bir cevap olmuştu.

Kollarımı Tae'ye sardım.

Taehyung"Jimin çok güzel kokuyorsun."

Jimin"Üç gündür hastanedeyiz banyo yapmadım ve sen güzel koktuğumu mu söylüyorsun?"

Taehyung bana doğru dönüp ellerini belime koydu.

Taehyung"Sen her halinle mükemmelsin bana göre."

Gülümsedim. Tae de gülümseyip televizyonu açtı. Uyuyana kadar Tae'nin göğsünde televizyon izledim.

Sabah

Bugün hastaneden taburcu oluyordum. Taehyung ve Jisoo işten izin almışlardı. Jennie'nin getirdiği kıyafetlerden favorilerimi giydim. Gitmeden önce son bir kez Changbin'i görmek istemiştim ama Tae korkunç bakışlarını bana atınca bu düşüncemden vazgeçtim. Yakında kendinden bile beni kıskanacaktı.

Hastaneden çıktığımızda kapıda Yoongi ve Jungkook vardı. Bizi görünce konuşmayı kestiler. Yoongi arka koltuklardan birine oturmam için kapıyı açtı. İlk Jisoo binmişti. Ardından ben bindim ve diğer yanımada Taehyung oturdu. Yoongi kapıyı kapatıp öndeki koltuğa oturdu. Jungkook'ta sürücü koltuğuna geçmişti.

Bu arada Yoongi polis Jungkook ise itfaiyeci olmuştu. Changbin'in öğretmen olduğundan size bahsetmiştim zaten. Neyse devam edelim.

Arabada sessiz sessiz otururken telefonum çalmıştı. Jihyo görüntülü arıyordu. Açtım.

Jihyo"Jimin. Nasılsın kuzum iyileştin mi?"

Yanında Tzuyu ve Jeongin vardı. Gülümsedim. Yüzümdeki yaralar artık kabuk bağlamıştı ve gülünce canım yanmıyordu.

Jimin"İyileştim sayılır Jihyo. Siz nasılsınız?"

Jihyo"Biz çok endişelendik sana bir şey olacak diye. Her neyse iyi olmana sevindim. Biz de aynı işte. Jeongin seni özlemiş söylenip duruyor."

Jeongin utangaçça güldü. Yanakları pembeleşmişti.

Jimin"Öyle mi ufaklık?"

Tae başını omzumun üzerinden uzatıp kameraya baktı.

Jeongin"Hayır! Yani evet... Neyse."

Güldüm.

Jimin"Tae çocuğu korkutuyorsun çek şu kafanı."

Taehyung çekilip camdan dışarıyı izlemeye başladı. Bu sefer Jisoo kafasını uzatmıştı.

Jisoo"Naber kuzi?"

Jihyo"Aa Jisoo. İyidir tatlım sen?"

Jisoo"Ben de iyiyim. Jungkook!"

Jungkook"Efendim noona?"

Jisoo"Bizim eve sür. Jimin bir süre bizde kalacak annem özlemiş."

Kendi özlememişti yani. Halbuki ben ablamı çok özlemiştim.

Jihyo"Oh valla Jimin yine iyisin. Jisoo affetmiş seni. Ben olsam hayatta yüzüne bakmam."

Jimin"Sağol ya çok yardımcı oldun."

Jihyo güldü.

Jisoo"Kardeş işte atsan atılmıyor satsan... Jimin sen kaç para edersin?"

Jimin"Yah!"

Taehyung"Aşkımla uğraşmayın."

Jisoo"Aşkımmış önceden bana diyordun aşkım aşkım diye. Dönek."

Jeongin"Fırıldak enişte."

Tzuyu güldü.

Jihyo"Hah bak kardeşim ilk defa doğru bir şey söyledi."

Jisoo saçını geriye attı. Güzel parfüm kokusu burnuma doldu.

Jimin"Noona beni istediğin gibi satabilirsin. Özür dilerim. Erkeğini çaldığım için."

Yoongi kahkaha attı.

Jungkook'un bir eli direksiyondayken diğer eliyle Yoongi'nin elini tuttu.

Kamerayı onlara çevirdim.

Jimin"Yoonkook çiftimize merhaba diyin."

Üçü bir ağızdan merhaba dediler. Yoongi elini Jungkook'un elinden çekip telefonumu itti. Gülüp kamerayı kendime çevirdim.

Jimin"Eee anlatın bakalım daha daha nasılsınız?"