-57-

341 48 16
                                    

Jimin"Ne? Hah. Bu da nereden çıktı Tae?"

Bilmemezlikten gelmek en iyisiydi.

Taehyung"Nereden çıktı derken? Az önce kuzenin seninle öpüşmeyi özleyeceğini söyledi."

Jimin"Onun kafası gidip geliyor. Bazen hayaller filan görüyor. Asosyallik kafasına vurmuş onun boşver sen onu."

Taehyung hiç inanmışa benzemiyordu. O yüzden konuyu değiştirdim.

Jimin"Gel Jennie'ye bakalım."

Taehyung"Jimin bazen senden korkuyorum."

Jimin"Neden aşkım?"

Taehyung"Jeongin'le öpüşmedin değil mi? Lütfen böyle bir saçmalık yapmadığını söyle."

Jimin"Aşkım dedim ya çocuk hayal filan görüyor işte."

Taehyung"Sence ben buna inanır mıyım?"

Jimin"İnanır mısın? İnanırsın bence çünkü ben senin kocanım bana inanman lazım."

Taehyung"Gerçeği anlatmazsan şimdi otobüs durağına gider Jihyo'dan her şeyi öğrenirim Jimin."

Öylece donmuş bir şekilde Taehyung'a baktım.

Taehyung"Peki."

Taehyung gerçekten gitmeye yeltenirken önüne geçtim.

Jimin"Tamam dur gitme. Anlatacağım gerçeği. Of çok utanıyorum lanet olsun."

Taehyung çiçek olmuş bir vaziyette anlatmamı bekliyordu.

Jimin"Şimdi... Nereden başlasam?"

Taehyung"Jimin? İnanamıyorum sana. Bir de Jeongin'le seviştim de oldu olacak. Penisine de dokundu mu?"

Taehyung'un alayla söylediği şey bir bakıma gerçekti. Yani Jeongin yanlışlıkla dokunmuş olabilirdi. Neyse bu kısmı anlatmasam iyi olacak.

Jimin"Bak öyle bir şey değil. Aslında biz Jeongin'le beraber büyüdük. Benim çocukluğumun bir kısmı Busan'da geçti. Ve biz sadece, çocuk aklı işte. Sadece denemek istedik. Nasıl bir şey olduğunu merak ettik. Yani öpüşmenin. Sadece öpüşmek. Evet. Bu işte olay."

Taehyung"Bu kadar mı?"

Jimin"Evet."

Taehyung"Eksik bir şeyler var sanki."

Müeccin misin be adam?

Jimin"Ne gibi eksik bir şey olabilir?"

Taehyung"Jeongin bir seferlik bir şeyi özleyecek değil Jimin. Bana bu öpüşmenin ne kadar süredir devam ettiğinden bahseder misin lütfen?"

Jimin"Neden bunu merak ediyorsun?"

Taehyung"Çünkü seni seviyorum. Hakkında her şeyi bilmek istiyorum."

Jimin"En son Busan'a taşındığımda öpüştük. Oldu mu?"

Taehyung"Ne!? Hani çocuk aklıydı? Hala çocuk musun Jimin!?"

Jimin"O zamanlar senin yüzünden depresyondaydım. Jeongin öpünce... ya bu konuyu kapatabilir miyiz artık?"

Taehyung"Çıldırtırsın adamı!"

Jimin"Aşkım çıldıracak ne var bu kadar?"

Taehyung"Bir en yakın arkadaşı ona aşık çıkar, bir diğer arkadaşı zaten ona aşık başımız belada. Bir kuzenin eksikti ya! Of! Jimin Jungkook'la da öpüştün mü? Gerçi başlarda onunla sevgili numarası yapıyordun değil mi? Niye soruyorsam? Başka kim var? Gerçi biri kalmadı."

Jimin"Beni böyle küçük gördüğüne inanmıyorum. Düğünümüzde senden boşanacağım sanırım."

Taehyung şaşkınca bana baktı. Gözlerimden yaşların süzülmesini umursamadan konuşmaya devam ettim. Ben de dolmuştum artık. Buraya kadardı.

Jimin"Ya sen? Sen çok mu temizsin? Jisoo! Jisoo'yla seviştin sen be! Ben bir şey dedim mi sana? Ara verelim dedin, partilere gittin. O kızlarla yiyişmene bir şey dedim mi!? Yeter! Tek masum sen misin Taehyung?"

Taehyung derin bir nefes alıp bahçede biraz dolandı.

Jimin"Sanırım evlenmeden önce daha çok düşünmeliydik."

Geriye dönüp dolu gözleriyle hızlıca bana doğru geldi ve sarıldı.

Taehyung"Seni ilk gördüğümden beri seviyorum. Seninle evlenmek hayatımda aldığım en önemli karardı."

Tae'yi ittim.

Jimin"Ben kuzenimle öpüştüm, Jungkook'la yakınlaştım, lisede Yoongi'ye aşıktım, Changbin... Changbin sadece arkadaşımdı her ne kadar o beni öyle görmese de. Bana ne dersen de artık umrumda değil. Duymak istemiyorum."

Taehyung"Jimin-"

Jimin"Duymak istemiyorum!"

Göz yaşlarımı silip eve girdim. Jennie uyanmıştı. Changbin'le konuşuyorlardı. Diğerleri ise oturup onları dinliyordu. Jungkook'un yanına oturdum.

Jungkook"Tae nerede?"

Jimin"Bahçede."

Jungkook"Bir şey mi oldu?"

Jungkook'a cevap vermedim.

Jennie"Ya düğününüz benim yüzümden yarım kaldı. Şuan iyi olduğuma göre gidip bitirelim hadi."

Jimin"Bitti."

Jennie"Bitmedi daha imzaları atmadınız unuttun mu?"

Jimin"Bitti Jennie. Biz evlenmekten vazgeçtik."

İmkansız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin