4.4

7.3K 507 165
                                    

ARKADAŞLAR SİZCE DE FAZLA YAVAŞ BÜYÜMÜYOR MUYUZ? OKUYAN HERKES OYLASA VE YORUM ATSA NE GÜZEL OLUR ❤❤❤
               
**

Bağzıları - zaten kırılmış bir kızsın
"büsbütün kaybettim, bana dokunmayın sakın."
                        
**

"N-ne diyorsun sen?" Toprak'ın kekelemesi karşısında dudaklarım aralandı hafifçe. Sanki Toprak kocaman bir dağdı. Ve az önce Atalay birkaç cümleyle o dağı devirmişti. Bazı kelimeler Toprak'ı bile devirebilecek güçteyti. Hem de gözlerimin önünde.

"Ne dediğimi duydun Toprak." Gözlerimi Toprak'ın o acı dolu  kahverengi gözlerinden çektim ve Kayla'ya baktım. Umut dolu gözlerle Toprak'a bakıyordu. Belki de affedilmek istiyordu, bilmiyorum. Ne yaptığını da bilmiyordum. Ama o gözlerdeki parıltılar gerçekten affedilmek isteyem birinin gözlerindeki parıltılardı. Atalay'a baktım. Yüzündeki o iğrenç gülüşle 'ben kazandım' der gibi bakıyordu Toprak'a.

Gözlerimi tekrar Toprak'a çevirdiğimde Kayla'ya bakıyordu. Göz gözeydiler. Gözlerini gökyüzü sanıp uğruna göğü kahverengiye boyadığım, büyüyememiş güzel oğlum... nedendir o yabancı gözlere gökyüzüymüş gibi bakışın?

"Kayla..." diye mırıldandığını duydum Toprak'ın. İsmi sanki daha önce hiç söylenmeyen, yasaklı bir kelime gibi çıkmıştı Toprak'ın dudaklarından arasından.

Kayla ayağa kalktı ve Toprak'ın tam karşısında durdu. Öyle güzel bakıyorladı ki birbirlerine o an yok olmak istedim. Fazlalıkmışım gibi eksilmek, yeryüzünde beyaz bir fırça darbesinin altında saklanmak istedim.

"Sanırım biraz konuşmamız gerekiyor Toprak." Kayla'nın gözleri dolmuştu ve nedenini anlamıyordum. Nedenini gerçekten bilmiyordum ve bu bilinmezlik beni tuvalden aşağı itiyordu.

Toprak başıyla onayladı. Gözleri, gözlerimi buldu bir anlığına. Gözlerim dolu muydu bilmiyorum ama yüzümdeki tebessümün farkındaydım yine. Gülümsedim. Ben iyiyim, sen devam et demek istedim bu gülümsemeyle. Bir şey demedi ve Kayla'yla birlikte ordan uzaklaştılar.

Ah benim uğruna tüm renkleri karıştırıp siyahı yarattığım güzel oğlum... attığın o fırça darbesi tuvali güzelleştirmedi. O tuvalden beni sildi...

"Yapmaya çalıştığın oyunun kaybedeni, ha?" Atalay'ın sesini duyduğumda bile gerçek dünyaya dönemedim. Hala Toprak'ın arkasından bakıyordum. Durdu bir anlığına. Geri dönecek sandım, dönmedi... Devam etti.

"Gördüğün gibi Masal Yaren Atay... bu oyun benim. Ve ben asla kaybetmem."

Ah benim uğruna sağanakta bile güneş doğmadan gökkuşağı açtırdığım... sen de bir gün açacak mısın benim zihnimde parlak renklerle? Sevecek misin yağmurları, bulutları? Sevecek misin... beni?

###

Sinm456

yaptığın kapak için çoook teşekkür ederim, bu bölüm senin için❤

*

toprak napıyorsun oğluşum, bazen sana çok kızıyorum :(





sen yağmurları sevdiğinde | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin