1.9

7.9K 466 107
                                    

"Dün 1057 kere girdiğim profiline bugün 1000 kere girdim. Böyle unutulursun işte Burcu."  Baygın bakışlarımı Berkan'a yolladığımda bana tatlı tatlı sırıtarak baktı.

"Ulan sen en azından profiline girip unutuyorsun. Toprak'ın instagram hesabı bile yok." İsyanıma karşılık veren Erkan oldu.

"Ulan siz en azından unutuyorsunuz. Ben aşık bile olamıyorum."

"Tamam kesin boş yapmayı." Bu lafı Berkan'dan duyduğum sayılı anlardan birinde olduğum için devamında ne diyeceğini merak etmiştim. "Şu an yengeniz saat üç yönünde kantine giriş yaptı." Ve sonra hayran hayran bakarak konuşmasına devam etti. "KURBAN OLDUĞUM RABBİM YAZMAYA KALKSAK DAĞLAR OKYANUSLAR YETMEYECEK BU GÜZELLİĞİ NASIL 1.57 BOYA SIĞDIRMIŞ?"

"Sen git bu sözü Burcu'ya söyle, düşer bak valla."

"Erkan sana verecek bir cevabım var ama veremem."

"Niye?"

"Cahille sohbeti kestim."

İkisinin atışmasına gülerken gözüm kantine daha önce hiç görmediğim birine kaydı. Evet bu çocuğu daha önce okulda görmemiştim. Yeni gelmişti muhtemelen. Fazla umursamadan önüme döndüm. O sırada zil çalınca ikiz dingillerle aman civcivlerle vedalaşıp sınıfa gittim. Ders edebiyattı ve edebiyatçı zil çalar çalmaz sınıfta olurdu. Bu yüzden hızlıca ayrılmıştım yanlarından. Yok yazılmak istemezdim.

Sınıfa girdiğimde tahmin ettiğim gibi edebiyatçı sınıftaydı. Sırama geçmeden önce tam da tahmin ettiğiniz gibi Toprak'a baktım. Benim için alışkanlık gibi bir şey olmuştu bu artık.

Sırama oturdum ve edebiyatçının yoklama almasını beklemeye başladım. Şimdi uyursam, ismimi duyar duymaz uyanma gibi bir özelliğim olduğundan uyumamaya karar verdim. Çünkü uykumun bölünmesini istemezdim. Sonuçta uyku bir, yemek iki.

"Evet herkes burada olduğuna göre yoklamaya başlayalım. Hande Gürsoy?"

"Burda."

Devam edecekken sınıfın kapısı açıldı ve içeri o kantinde gördüğüm yeni çocuk girdi. Bizim sınıfta olduğunu düşünmemiştim.

"Kusura bakmayın hocam. Müdürün yanındaydım da."

"Yalancının..." diye istemsizce mırıldandığımda sıra arkadaşım Kübra'nın bakışlarını üzerimde hissettim. Kantinde kendine tost aldığını görmüştüm. Muhtemelen ondan geç kalmıştı. Yine de omuz silktim ve fazla umursamadım. Bananeydi sonuçta.

"Sen yeni misin?"

"Evet hocam."

"Tanıt kendini bakalım."

"İsmim Atalay Karatay. Ankara'dan geldim."

Gözlerimi Toprak'a çevirdim. Gergin gözüküyordu. Kaşlarını çatmış direkt yeni çocuğa bakıyordu. Atalay'ın da gözleri Toprak'ı bulduğunda alayla sırıttı.

İkisi birbirini tanıyor muydu?

##

Arkadaşlar bugün üzerimde kötü bir bulut var  nedensizce. Bu yüzden böyle saçma sapan bir şeyler yazabildim ama hazır olun çünkü en sevdiğim KAOS BAŞLIYORRR

YA YEMİN EDERİM EN SONUNDA TOPRAK'I VİNİ UEHERA YAPICAM HE  KAFAYI YEDİRTME BANA INSTAGRAM VE  ÖNERİLENLERE  YA DA KEŞFETE TOPRAK'A UYGUN ÇOCUK BULUP KOY



sen yağmurları sevdiğinde | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin