2.4

143K 2.7K 378
                                    

Kendimden başka bir ses duymamla telaşla yerimden doğrulmuş,oturur pozisyona gelmiştim. Tibetse" sikeyim ya" diyerek elini cebinde ki çalan telefonuna attı. O da benim gibi duruşunu düzeltmiş, oturmuştu. Nefesini düzenlemeye çalışırken konuştu

"Efendim anne?
Yok daha gitmedi mutfaktaydı en son
Tamam söylerim anne sen niye aradın?
Tamam getiririm bir ara " diyerek telefonu kapattı.

Kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapatarak konuştu "Annem ilaçlarını aşağıda unutmuş onları istiyormuş" diyerek aramızdaki cinsel gerginliğin etkisiyle de öfkeyle mırıldandı.

Benimse az önce olanlardan dolayı vucüdüm titriyor,aldığım nefes vucüdüma yetmiyordu. Sakinleşmeye çalışırken konuştum "Sen ilaçlarını ver öyleyse bende eve gideyim geç oldu zaten deyip ayaklanmaya çalıştım. Titreyen dizlerimse bana  hiç yardımcı olmuyordu. Ben yavaşça  harekete geçip   kapıya ulaştım. Titreyen elimle kilidini açmaya çalışırken arkamda hissettiğim bedenle   durdum "Bir dahakine kurtulamıyacağını biliyorsun değil mi?" diyerek ellerini belime yerleştirdi. Ne cevap vereceğimi bilmesem de  bir dahakine, beni bu gece yalvartışının bedelini ona bir şekilde ödeteceğime emindim.

Kısık bir sesle "Göreceğiz bakalım" diye mırıldandım. Tam kiliti açmış kapının kulpunu indiricektim ki beni omuzlarımdan tutup çevirerek hemen yanımızda ki duvarla arasına aldı. Neyse ki bedenini bedenime yapıştırmamış aramızda mesafe bırakmıştı.

"Ne o? Çok acelecisin bakıyorum" diyerek alaylı bir sesle konuştu. Evet hızlı hareket ediyordum çünkü bir an önce onun çekiminden kurtulmam gerekiyordu. Üstelik iç çamaşırım bu kadar ıslakken kendimi çok rahatsız hissediyordum. Acaba dokunduğunda o da ıslaklığı hissettmişmiydi? Şuan buradan koşarak uzaklaşmak istiyordum. "Geç oldu sadece ondan" diye çaresizce kendimi savunmaya çalıştım.

O ise aynı ses tonuyla konuşmayı sürdürüyodu"Git git de, bir şey unuttun sanki? "diyerek sırıtmasını saklamayarak konuştu. Ne dediğini anlamamıştım cebimi yokladığım da telefonum ve anahtarımın orada olduğunu hissettim. Soru işareti olan gözlerimle yüzüne bakınca o da gülerek gözleriyle göğüslerimi işaret etti.

Allahım bu kadar salak olmam normalmiydi benim ya? Bildiğin evlerinin salonunda sutyenimi bırakıp gidiyor, hatırlayamıyordum bile. Göğüslerime tekrar bakmasıyla az önceki anları hatırlamış bir an refleksle elimle göğüslerimi örtmeye çalıştım. Bu hareketimle beraber daha da keyiflenmiş kısık erkeksi bir kahkaha atmıştı.

"Hişşt, saklamaya çalışmana gerek yok. Hatırlarsan az önce biri avucumun içinde diğeride dudaklarımın arasındaydı" diye kısık bir sesle konuştu.

Bu sözleri gözümün içine bakarak söylemesi beni hem delicesine utandırıyor hem de içimde bir şeylerin hareketlenmesine neden oluyordu. O benimle böyle arsızca konuştukça kendimi etkilenmekten alıkoyamıyordum.

Sözlerine verecek bir cevabım olmadığı için elinde tuttuğu sutyenimi çekip avucumda top haline getirdim. Ardından kolundan  sıyrılarak kapıyı açıp hızlı adımlarla evden uzaklaştım. En son arkamdan "Kaç sen kaç" diye homurdandığını duydum.

Eve kendimi attığımda aslında saatin geç falan olmadığını gördüm. Daha annemgilin gelmesine çok vardı. Abim desen zaten ayrı bir kafaydı. Kimse ne zaman işe gidiyor işten geliyor,dışarı çıkıyor takip edemiyordu. Tek bildiğim en az haftada 2 kez Tibet le buluştukları ve takıldıklarıydı.

Hızlıca kendimi odama atıp üzerimde ki kıyafetleri çıkararak duşa girdim. Temizlendiğime emin olunca çıkmış, pamuklu pijamalarımla yatağıma girmiş yarım bıraktığım dizimi izlemeye başlamıştım.

Ansızın AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin