Multimedya: Çağan Şengül- Eksik kaldım
yol yakınken dön geri, geri
çocukluğumuzda hatıran vardı.
Masadaki süsleri son defa kontrol ettim. Her şey kusursuz gözüküyordu. Yardımcımız Kübra da gelip masaya elindeki kurabiyeleri yerleştirdi.
"Çok güzel oldu Denef abla eline sağlık." Dedi gülümseyerek. Kübra'ya ilk gördüğüm günden beri ısınmıştım. Çok sıcakkanlı ve çocukları seven bir kızdı. Ege'yle de çok iyi anlaşıyorlar.
"Senin de eline sağlık Kübracığım çok yardım ettin." Deyip omzuna hafifçe dokundum. O sırada kapının açılma sesiyle oğlum koşarak içeri girdi.
"Annem!" belime sarılmaya çalışan Ege'mi kucakladım.
"Oğlum, hoş geldin. Beğendin mi masayı?" Ege hızla etrafa göz attı. En sevdiği renk olan turuncuyu kullanmıştım. Her yerde kaplan figürleri vardı.
"Sen yaparsın da beğenmez miyim annem? Teşekkür ederim. Seni çok ama çok seviyorum." Saçlarını okşadım ve düşmüş dişleriyle bana gülümseyen oğlumun alnını öptüm. Onun için bu dünyada yapamayacağım hiçbir şey, karşıma alamayacağım hiç kimse yoktu. O sırada Ege'nin arkasında Gurur belirmişti.
"Her şey çok güzel olmuş." Dedi gözlerini bizden ayırmadan. Ege ve beni birlikte görmek onu mutlu ediyordu. Telefonundaki fotoğrafımızdan bunu çıkarmıştım. Gurur iyi bir eş olamasa bile, çok iyi bir babaydı. Sadece gülümseyerek kafa salladım. O tuhaf geçen gecenin ardından köşe kapmaca oynuyordum. O gün kızımla konuşurken çok fazla itirafta bulunmuştum, ardındansa adam yataktan kalkarken bile üstüne saldırmıştım neredeyse. Kafamı bu gereksiz düşüncelerden uzaklaştırmak için iki yana salladım. Çalan kapıyla ilk misafirimizi karşılamak için kapıya yöneldim. Gurur'un da benim de ailelerimiz aynı anda gelmişti.
"Hoş geldiniz." Dedim kocaman gülümsememle. Hepsi sırayla bana sarılıp içeri geçtiler.
"Ooo, benim torunum şimdi 6 yaşında mı oldu?" Dedi babam Ege'ye sıkıca sarılarak.
"Evet, dede. Yakında evin erkeği ben olacağım." Dedi Ege babama gülerek. Babam ona dede demesine bayılıyordu.
"Babandan daha ilgili bir adam olacağın kesin." Dedi sinirli bir şekilde Gurur'a bakarak. Gurur her zamanki gibi sadece kafasını eğmiş hiçbir tepki vermemişti. Babamın ona olan sinirini biliyordu. Kemal baba hemen olaya el attı.
"Bize sarılmak yok mu?" Ege hemen koşup diğer dedesine de sarıldı ve hararetli bir sohbet içine girdi. İki dedesinin arasında koltuğa konumlanmıştı bile.
"Denef, biliyorsun babanın ne kadar kızgın olduğunu kızım. Asma suratını." Kafamı iki yana salladım.
"Babamın söyledikleriyle alakalı değil anne. Biliyorum zaten babamın ne kadar haklı olduğunu." Annem yavaşça kolumu okşayıp karnıma dokundu.
"Torunum nasıl?" gülerek elimi karnıma koydum. Kızım bugün aşırı hareketliydi. Sanki abisinin doğum gününü kendi kendine kutluyor gibiydi.
"Gayet iyi anneannesi, fazla mutlu bugün hiç durmuyor. Abisinin doğum günü partisi için fazla heyecanlı." Gülerek saçımı öptü ve babamların yanına ilerledi.
"Nerde o eşek sıpası?" dedi Pınar anne sakin bir şekilde ama gözleri oğlunu arıyordu. Ne olursa olsun oğluna kıyamıyordu ve ona da hak veriyordum. Ben de Ege'me kıyamazdım çünkü.
"Bilmem yukarı çıktı herhalde. Ben bir gidip bakayım." Bunu demem kalmadan kapı tekrar çaldı. İki adımda kapıya yaklaşıp açtığımda karşımda o uğursuz suratı gördüm. Burçin bütün itici gülümsemesi ve sahte sevinciyle verandamızda dikiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpek Dokunuşu
Aktuelle LiteraturÇocukluk Aşkı Serisi-1 Kucağımda bana ait olmayan beş yaşındaki erkek çocuğu yanımda beni sevmeyen ilk ve tek aşkımla birkaç dakika sonra dünyaevine girecektim. Bu noktaya nasıl geldiğim önemli değil , önemli olan bu hikaye bitmeden yanımdaki ela gö...