Sabah kalktığımda Gurur'u bulmak için elimi uzattım ama kimse yoktu sağ gözümü aralayıp etrafı kolaçan ettim. Gurur yoktu. Yataktan doğruldum."Gurur." Diye seslendim tuvaletimize doğru yine ses yoktu. Tam yataktan kalkmıştım ki Gurur ve Ege ellerinde bir tepsiyle içeri girdiler.
"Günaydın hayatım." Dedi Gurur ve gelip başımın üstünü öptü.
"Günaydın dünyanın en güzel annesi." Deyip yanağımı öptü Ege de. Gülümsedim. Böyle bir güne uyandığım için çok şanslıydım.
"Günaydın evimin erkekleri." Gurur soluma Ege sağıma yattı.
"Babamla, sana ve kardeşime kahvaltı hazırladık anne." Dedi Ege bana iyice sokularak. O esnada Gurur elindeki kaymaklı ballı ekmeği ağzıma ittiriyordu. Ağzımı açıp yuttum hemen ve Ege'me çilek reçelli bir ekmek sürdüm. Çilek reçelini çok severdi. Afiyetle yedi.
"Ben burada seni besleyeyim, sen varsa yoksa oğlun." Burun kıvırdım.
"Ne yapabilirim ki? Şu sevimliliğe, şu yakışıklılığa bak." Yanaklarına milyonlarca öpücük kondurup sıkı sıkı sardım bana katmak istercesine.
"Benim aynım o Denef, bu saydıkların bende de var." Kafamı iki yana salladım.
"Oğlum daha yakışıklı ve sevimli Gurur bey kusura bakmayın." Yanağımı öpüp fısıldadı.
"Bu beni yine de yakışıklı ve sevimli bulduğunuz anlamına mı geliyor?" çapkın gülümsemesi suratındaydı.
"Yeni mi anladınız Gurur bey?" dudaklarıma uzandığında onu durdurdum. Çocuğumuzun yanında çok ileri gitmek istemiyordum.
Ege ağzına yeşil zeytin atıp ayaklandı.
"Benim servisim gelmek üzere, inşallah kardeşimin cinsiyetini doktor bugün söyler, gerçi ben Müge'nin geleceğinden çok eminim." Benim yanağımı kocaman öpüp yataktan kalktı. Ben de ayaklanırken Gurur sen yat ben yolcu ederim dedi.
"Kahvaltı ettin değil mi oğlum?" Kafasını salladı.
"Evet, babam bana yumurta ve tost yapmıştı." Yanıma çağırıp ben de öptüm ve iyi dersler diledim.
Dış kapının kapanma sesi geldikten beş dakika sonra Gurur odadaydı. Önümdeki tepsiyi yana koyup yatağa oturdu ve beni kucağına aldı.
"Şimdi yakışıklı kocanı baştan çıkardığın için yakışıklı kocan seni biraz öpüp koklayacak güzelim." Ellerimi boynuna doladım. Bu adama doyamıyordum.
"Gurur, niye seni sürekli özlüyorum? Uykumda bile seni özlüyorum." Gülüp dudaklarıma yanaştı ve küçücük öptü.
"Bir bilsem Denef, bir bilsem." Sıkıca sarıldı bana ve saçlarımı karıştırdı.
"Hadi kahvaltımıza devam edelim." Ağzıma bir tane yeşil zeytin atıp ona gülümsedim ve ona da siyah zeytin uzattım.
Kahvaltımız bittikten sonra duş aldım ve giyindim. İçim içime sığmıyordu, bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik.
"Gurur hadi bir an önce çıkalım." Dedim kapını önünde sabırsızca. Gurur gülümseyip ceketini aldı ve benim fularımı düzeltti. Yavaş yavaş sonbahar geliyordu. Yolda giderken dökülmüş yapraklara baktım. Nasıl hastaneye bu kadar hızlı vardık bilmiyorum ama kendimi o koltukta bulmuştum.
"Evet, güzel kızımız kendini belli etti. Hayırlı olsun çok sağlıklı bir kızınız olacak." Gözlerim dolu dolu Gurur'a döndüm. Onun ise tek ilgi odağı ekrandaki karartı şeklinde gözüken bebeğimizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpek Dokunuşu
Ficción GeneralÇocukluk Aşkı Serisi-1 Kucağımda bana ait olmayan beş yaşındaki erkek çocuğu yanımda beni sevmeyen ilk ve tek aşkımla birkaç dakika sonra dünyaevine girecektim. Bu noktaya nasıl geldiğim önemli değil , önemli olan bu hikaye bitmeden yanımdaki ela gö...