Medya: Eliz
Sabah Ege'yi okula bırakmıştım. Arkadaşları merakla beni incelemiş ve ben çıkarken fısır fısır konuşmuşlardı. Oğlumu üzecek bir şey söylerlerse onları öldürürdüm. Ardından eve dönmüş ve temizlik yapmaya başlamıştım.
"Denef" duyduğum sesle birlikte dengemi kaybettim. Kollarımdan sıkıca kavranıp arkaya doğru çekildim.
"Niye bağırıyorsun Allah aşkına?" ellimi kalbime götürdüm.
"Sen kafayı mı yedin?" gözleri sinirle parlıyordu.
"Ne yapmışım ki?" ellerini saçlarının arasına soktu.
"Camdan düşüyordun neredeyse." Dedi siniri soğumayarak.
"Cam siliyordum Gurur. Yasak mıydı?" kafasını iki yana salladı.
"Denef sen beni delirtmek mi istiyorsun? Ya düşseydin, niye inat ediyorsun anlamıyorum ki, birini tutalım hafta da bir iki gün gelsin." Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"İstemiyorum, hoşuma gidiyor temizlik yapmak benim." Kolumu tutup göğsüne çekti beni.
"Yap Denef nasıl istiyorsan yap ama beni korkutmadan yap, canını tehlikeye atmadan yap." Kafamı kaldırıp suratına baktım.
"Ne yani sen evi kendime göre çekip çevirmeme değil, bana bir şey olmasına mı sinirlendin?" kaşlarını çattı.
"Denef niye evde bir şeyler yapmana kızayım. Bu ikimizin evi, neyi nasıl istiyorsan yapabilirsin. Yeter ki tehlikeli olmasın." Kafamı sallayıp ondan birkaç adım uzaklaştım.
"Senin bu saate evde ne işin var?" bir kahkaha patlattı.
"Gideyim mi?" güldüm.
"İzin verdim kendime bugün, Ege dönene kadar birlikte kahve içmeye çıkalım ister misin?" olumlu anlamda kafamı salladım.
Hoş bir kafeye oturduğumuzda az şekerli türk kahvemi yudumlarken konuya girdim.
"Ben bir iş teklifi aldım Gurur ve çalışmak istiyorum." gözleri yüzümde dolaştı.
"Nasıl bir iş?"
"Özel matematik dersi." Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Evde oraya buraya çıkmandansa bu daha iyi bir seçenek tabi. Hem sıkılıyorsundur evde." Kafamı salladım.
"Hep çalışıyordum ya. Böyle evde oturmak beni sıkıyor." Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Ee eve de birini bulabiliriz o zaman." Kafamı iki yana salladım.
"Ben ikisini de yürütürüm."
"Kesinlikle olmaz. Bize de ilgi göstermen lazım. Yani daha çok Ege'ye tabi ama ben de seninle sohbet etmekten hoşlanıyorum." Tırnaklarımla oynamaya başladım. Elimi tuttu.
"Utandın mı sen?" gülerek bana bakıyordu. Elini yanağıma koydu. Ela gözlerinin içine bir kere daha düştüm.
"Gurur ve Denef Demircioğlu bu ne hoş bir tesadüf." Kafamı kardırdığımda gördüğüm kadın şaşırmama neden oldu. Gurur'un yanağımdaki eli kasıldı ve elaları öfke ile perçinlendi.
"Ne işin var senin burada?" Eliz gülümsedi.
"Sizi tebrik etmeye gelmiştim. Denef beni hatırladın mı canım? Beni Eliz Demircioğlu olarak tanımıştın gerçi. Gurur'un eski eşiyim." Şuh kahkahası kafeyi çınlattı.
"Evet, Eliz o zamana da memnun olmamıştım seninle tanıştığıma şimdi de görmekten memnun değilim."
Ee, o zaman aşık olduğun adamı elinden almıştım, şimdi de alma potansiyelim var." Ellerim masada yumruk halini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpek Dokunuşu
Ficción GeneralÇocukluk Aşkı Serisi-1 Kucağımda bana ait olmayan beş yaşındaki erkek çocuğu yanımda beni sevmeyen ilk ve tek aşkımla birkaç dakika sonra dünyaevine girecektim. Bu noktaya nasıl geldiğim önemli değil , önemli olan bu hikaye bitmeden yanımdaki ela gö...