Multimedya: Çağan Şengül & Yasin Miy- Seni Kaybettim; Gurur'un kısmını bence bu şarkıyla okuyabilirsiniz.
Tabi bir de Denef'imizin fotoğrafıSabah biraz mutsuz uyandım. Yanıma baktığımda Gurur çoktan oturduğu yerden kalkmıştı. Ege de yanımda değildi. Sonra bugün Ege'nin babaannesiyle kalmak istediği aklıma geldi. Büyük ihtimalle Gurur onu Pınar anneye bırakmış oradan da işe geçmişti. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sora mutfağa indim. Canımın ne istediğini düşünerek dolaba baktım. Kasenin içindeki incirleri görünce gülümsedim. Hemen alıp koltuğa kuruldum. İştahla onları yerken bir yandan da kızımın hareket edip etmediğini anlamak için karnıma dokunuyordum ama sanırım uyuyordu. Kapı çaldığında kalkıp açtım. Kübra gelmişti.
"Merhaba Denef abla." Gülümseyip onu içeri buyur ettim. Ellerini yıkayıp yanıma geldi. Biraz lafladık. Ne kadar yemek yemek istemiyorum desem de bana tost yapmıştı. Ben tostumu onun gözetimi altında yerken dünkü doğum günü partisi hakkında konuştuk. Her şeyin çok güzel olduğunu söyleyip içimi rahatlattı. Birden Kübra ile konuşurken Evren ile ikisinin çok yakışabileceğini düşündüm. Kübra bizden sadece 4-5 yaş küçüktü. Bir yandan okuyup bir yandan çalışıyordu. Aynı zamanda çok alımlı ve hanım hanımcık bir kızdı.
"Ay Kübra, bugün benim arkadaşım gelecekti. Unutmuşum bir kek yapalım mı hemen?" Kübra birden ayaklandı.
"Ay Denef abla niye daha önce söylemedin. Hemen yapalım." Birlikte mutfağa girip keki hazırladık ve fırına verdik.
"Denef abla ben çay koyayım." Gülümseyip kafa salladım.
"Tamam, canım ben de üstümü değiştirip geliyorum." Dedim ve yukarı çıktım. Ardından da hemen Evren'i aradım.
"Evren, hadi hemen bana oturmaya gel." Telefonu böyle açtığım için gülmüştü.
"Ben de iyiyim Denef. Hayırdır nereden çıktı?" hım diye beğeni sesi çıkardım.
"Bir kek yaptı Kübra. Bir yesen o kadar güzel oldu ki. Hem sen kek çok seversin." Onaylamayan bir cevap verdi.
"Ben kek sevmem." Şaşırarak sordum.
"Nasıl yani, eskiden ben kek yapınca bütün hepsini neredeyse sen yerdin." Kahkaha attı.
"Evet sen üzülme diye yerdim. Bizimkiler yemiyordu sen de üzülüyordun güzel olmadı diye. Ben de üzülme diye yiyordum işte." Gülümsedim. Tam Kübra'ya birbirlerine göreler, daha da şevklindim bu çöpçatanlık işi için.
"Ama Kübra'nın yaptığı süper oldu. Hem çay da demledik." Biraz mızırdansa da geleceğini söyledi ve kapattı. Bir şeylerden şüphelendiğini biliyordum. Gelince anlayacaktı zaten. Gülerek telefona baktım ve üstümü değiştirip aşağı indim. Kek pişince çıkarttık ve dilimledik tam o esnada kapı çaldı, ellerimi ovuşturup kapıya ilerledim.
"Hoş geldin." Dedim ve sarıldım Evren'e. Gülümseyip içeri ilerledi.
"Siz tanışmış mıydınız?" dedim hemen. Bir yandan da onları izliyordum ve tepkilerini ölçmeye çalışıyordum. İkisi de kafasını olumsuz anlamda salladı. Tanıştırdığımda el sıkıştılar ve o an aralarındaki elektriği hissettim.
"Hadi çaylarımızı içelim. Kek sıcakken güzel olur." İkisi ya sessizce oturuyordu ya da benimle sohbet ediyordu. Ben arada bir şeyler söyleyip ikisini de sohbete çekmeye çalışıyordum.
"Ne okuyorum demiştin Kübra?" dedi gülümseyerek Evren.
"Psikoloji." Kübra'nın utangaç tavırları onu çok daha sevimli yapıyordu. Evren iki üç soru daha soracaktı ki kapı açıldı ve Gurur eve geldi. Tam da birbirlerine ısınıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpek Dokunuşu
General FictionÇocukluk Aşkı Serisi-1 Kucağımda bana ait olmayan beş yaşındaki erkek çocuğu yanımda beni sevmeyen ilk ve tek aşkımla birkaç dakika sonra dünyaevine girecektim. Bu noktaya nasıl geldiğim önemli değil , önemli olan bu hikaye bitmeden yanımdaki ela gö...