Şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Çok geçmeden ayrıldılar ve beni fark ettiler. Sanem zafer bakışı atarken, Alaz ifadesiz bakıyordu. Bende bakışlarımı ifadesizleştirip
"Lütfen bir dahakine başka yerde yiyişin uykumu böldünüz ve de çıkarken kapıyı kapatın. "
Onların şaşkın bakışlarına aldırmadan yatağa uzandım. Çok geçmeden Alaz'ın sesi duyuldu
"Senle sonra görüşecez." Ve ardından kapı sesi duyuldu.
Tavanı izlerken yatağın yan tarafı çöktü. Ve Alaz görüş alanıma girdi ifadesizce ona bakarken o da bana bakmaya başladı.
Uzun süre birbirimize baktıktan sonra konuştu:
"Güçlü olmaya çalışıyorsun. Üstesinden gelmeye... o yuzden di ifadesiz bakışların, içinde kopan fırtınayı saklamak için... Ama saklayamadın... Benden saklayamadın ... Saklayamazsın... Seni tahmininden daha iyi tanıyorum...Suan için içini yediğinide... Ama boşa endiselenme... Ben onu öpmedim... Bir anda oldu...
Ve sen şimdi kirlenen Dudaklarımı temizleyeceksin HELALİM...
Tepki veremeden dudaklarıma yapışmıştı. Dudaklarından kurtulmak için kafamı çevirecekken daha da hızlandı. Korkudan titremeye başladığımda son öpücüğünü kondurup geri çekildi.
Yatağın yanına yatıp beni göğsüne çekti. Kalkmaya çalışacakken konuştu.
"Lütfen sadece uyuyacaz çok uykum var."deyip sarıldı.
"Alaz Kahvaltıya inmemiz lazım annen kızabilir."
"Birşey olmaz."
Son sözlerimiz bu olmuştu. Çok geçmeden Alaz uyudu zaten. Gerçekten de uykusu varmış. Onu izlerken uykum geldi. Çok geçmeden Bende uyumuşum ..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uykumun en güzel yerinde telefon sesini duydum. Yavaşça yataktan kaltığımda aklıma Alaz geldi. Tekrar yatağa baktığımda Alaz'ın uyanık olduğunu fark ettim. Kollarını ensesinde birleştirmiş yatıyordu.
Tekrar çalan telefonumla bakışlarımı Alaz'dan ayırıp etrafı aramaya başladım. Çok geçmeden bulmuştum. Arayana baktığımda abimin aradığını fark ettim. Yüzümde oluşan gülümsemeyle telefonu açtım.
"Abicim, nasılsın?"
"İyiyim cadı akşama babaannemler gelecekmiş onun için aradım. Annem kesinlikle gelsin dedi. "
"Şey tamam Alaz'a söylerim Ben müsait olursak geliriz.
"Tamam peki, ıhmm pişman mısın Elif?"
"Hayır abi"
"Tamam canım görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonu kapattığımda Alaz'la göz göze geldim. Soru dolu bakışlarıyla bana bakıyordu.
"Şey abim aradı da akşama babaannemler gelecekmiş bizi de davet ettiler."
"Bu muydu İki saattir söyleyeceğin şey"
"Evet ."
"Akşam 6 ya hazır ol Ben seni almaya geleceğim."
"Sen nereye gidiyorsun ki?"
"İşe gideceğim zaten geç kaldım."
Tamam diyerek banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp Banyodan çıktım.
Alaz'a baktığımda hem sövüp hem de kravatlarla uğraşıyordu. Yanına gidip elindeki kravatları aldım ve en uygununu seçip diğerlerini dolaba geri koydum. Elimdeki kravatı boynuna takarken bakışlarını üstümde hissediyordum. Ona bakmadan yanından geçecekken elimden tutup beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı.
Allah'ım bugün kötü alıştı öpme işine. Çok geçmeden ayrıldı ve konuştu.
"Dudaklarının tadını seviyorum. En çokta benim olduklarını bilmek sevindiriyor "dedi ve tekrar küçük bir öpücük kondurup beni bıraktı.
Ceketini alıp aşağı inerken Bende yatağı topluyordum. Birden durup bağırdı:
"Kocanı uğurlmayacak mısın?"
Onunla aşağı inmeye başladım kapının önüne gelince sarılıp fısıldadı:
"Akşama hazır ol."
Tamam dedim. Ve Alaz arabaya binip gitti. Kimseye görünmeden odama çıkacakken karnımın guruldamasıyla mutfağa gitmeye karar verdim. Mutfağa girer girmez yardımcılardan biri Yanıma geldi
"Birşey mi istedin hanımım?"
"Yok şey Ben kahvaltılık Birşeyler alacaktım."
"Ben hazırlarım nerde yiyeceksiniz? "
"Odamda yiyeceğim."
"Tamam Hanımım. Ben odanıza getiririm."
Onaylayıp odama çıktım. Çok geçmeden kahvaltımı tepsiyle beraber getirmişlerdi. Kahvaltımı yaparken Alaz geldi aklıma. Sabah kahvaltı yapmadan gitmişti. İnşallah yemiştir...
Kahvaltıdan sonra akşama kadar odamda yattım. Yavaş yavaş alışıyordum artık. Bu odaya, hanımağa olmaya, hatta Alaz'a bile alışıyordum...
Saat 5' e doğru hazırlanmaya başladım. Üstüme diz kapağında günlük bir elbise giyip biraz makyaj yaptım. Düğün alışverişindeyken Alaz'ın aldığı ayakkabıyı giydim. Saate baktığımda 6 olduğunu fark ettim.
Tam o anda telefonum çaldı. Arayana baktığımda Alaz olduğunu gördüm. Gelmeyecek mi acaba. Gelse aramazdı yukarı çıkardı. Tabii bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktım.
İsteksizce telefonu açtığımda konuştu.
"Aşağıdayım hemen gel." Deyim telefonu kapattı.
Şuan hiç bir şey önemli değildi gelmişti ya o bana yeter.
Koşarak Dışarı çıktığımda arabada oturuyordu.Annemlere geldiğimizde babaannem ve dedem ordaydı. Ellerini öptükten sonra muhabbete daldık.
Evlendikten sonra ilk kez bu kadar mutlu bi gun geçirmiştim.
YAZARDAN:
Evet bugün mutlu gececekti. Yarın ve daha sonraki günlere bakarak tek mutlu olduğu gün bile olabilir
ARKADASLAR UZUN YAZMAYA CALİSTİM AMA BU KADAR OLDU .İNSALLAH BEĞENİRSİNİZ.... VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN:))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
General FictionElif ve Alaz... Berdelle hayatları birleşen iki yürek... Elif Hayatının baharında olan 18 yaşında bir genç kız... Alaz hayatın büyük darbelerine karşı hala yıkılmamış bir delikanlı... Berdelden sonraki hayatları nasil olacak? Elif Alaz'ın annesine...