-10-

5.7K 319 54
                                    


Multimedia: BULUT

Etrafı sanki ölüm sessizliği kaplamıştı. Kapının diğer tarafından ayak sesleri duyunca yarı açık kapıya baktım. Kapının kulpuna doğru uzanmış elimi geri çektim. Açsa mıydım. Annem olabilirdi. Başka kim olacak ki evde? Kendimle bir süre tartıştım. Ayak sesleri kapının hemen arkasında durdu. Ama sonra kapının arkasında değil de hemen arkamda birinin varlığını hissettim.

Reflekslerimi kaybettiğim anlardan biriydi. Neden kıpırdayamıyordum. İnsanlar korkunca bedeni onlara istemsiz şeyler yaptırıyor diye biliyorum ama hayır ben kıpırdamak ne kelime gözlerimi bile kırpamıyorum. Arkamdakinin azrail olması için içimden dua ediyordum. Durumum o kadar ki vahimdi. Ya beni öldürmeye gelmiş başka bir vampirse? Azrail bana eğer vampirleri ögrenirsem beni öldürmek isteyeceklerini söylemişti. Ortam karanlık sayılırdı. Sadece penceremden gelen ay ışığı nesneleri ayırt etmemde yardımcı oluyordu. Omzumda bir el hissettim. Çığlığım boğazıma takılmış dışarı çıkmak için yalvarıyordu ama korkudan donmuş bedenim ağzımı açmama izin vermiyordu. Bedenim bir çelişki içindeydi. Omzumdaki el boynuma doğru yol aldı. Neden hala bir tepki veremiyordum. Bu şekilde ölümümü mü bekliycektim. Sonunda ışıklar açıldı ve ortamın korkutuculuğu kaçtı. İnsanın arkasında katilinin durması tabiki her zaman korkutucuydu ama ortam aydınlık olunca hareket de edebiliyordum anlaşılan. Arkamı dönme cesaretini kazanıp ani bir hareketle döndüm. Azraili görmemle rahatladım ama bunu ona belli etmemeliydim. Hemen ona kızmaya başladım.

"Ya sen deli misin? Niye böyle saçma sapan şeylerle uğraşıyorsun? Beni korkutmak çok mu hoşuna gidiyor anlamıyorum ki? Benden başka işin gücün yok mu senin? Bu saatte neden odamdasın? Artık seni azrail değil de sapık diye adlandırmalıyım bence."

Annem uyuduğu için sesimi kısık tutmaya özen göstermiştim.

"Evet benim tek işim sensin. Ve belki seni korkutmayı seviyor da olabilirim. Ama sapık olduğumu düşünmüyorum."
"Hadi canım. Odamda ne işin var o zaman. Bir kız uyurken bir erkeğin kızın odasında onu izlemesi o erkeği bir sapıktan başka ne yapar ha!"

Sinirlendiğim için ses tonum yükseliyordu.

"Avını izleyen bir avcıya ne dersin?"

Yutkundum. Av durumunda olmak ne kadar korkutucuydu. Ne diyebilirim ki. Korkmuştum. Ama susamazdım. Olmaz.

"Avcılar avını öldürmek için savunmasız bir anını bekler ve öldürür. Ben senin karşında her zaman savunmasının. Beni öldürmek için neyi bekliyorsun? Öldüreceksen öldür artık. Kendini de beni de bu işkenceden kurtar."

Ne dedim ben öyle. Resmen katilime gel beni öldür diye bağırdım.
Azrailin yüzüne bakınca yarım ağız güldüğünü gördüm.

"Biraz daha beklerim diye düşünmüştüm ama haklısın sanırım. Bu işi hemen bitirelim."

Üzerime doğru yürümeye başladı. Bende otomatik olarak arkaya doğru adım atmaya başladım. Çok uzun sürmemişti, bir iki adımdan sonra belimin soğuk duvara çarpmasıyla duvara sövmeye başladım. Ne yapmalıyım. Bağırsam annem duyardı beni. Ama ne diycektim ona. Bu çocuk bir vampir ve beni öldürmeye çalışıyor mu? Gerçi ben bağırırsam annem gelene kadar azrail beni çoktan öldürmüş olurdu. Üstüne bir de annemi tehlikeye atmış olurdum. Bu durumda susmak en iyisiydi. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Savunmasız olmak çok kötü bir duyguydu. Hele de karşınızdaki bir vampirse. Kendimi böyle durumlara düşürmekte bir harikaydım. Korkuyla ona bakarken o bana sırıtarak bakıyordu. Boynuma doğru eğilmeye başlayınca yana doğru kaymaya çalıştım ama kolu buna engel oldu. Kolunun altından kaçmayı planlamaya başlamıştım ki diğer kolunu belime sarıp vücutlarımızı birleştirdi.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin