-28-

3.6K 226 34
                                    

Aaron'ı ağzından dökülen kelimelerin gerçeklikten uzaklığı ve şuan annemin bize olan bakışlarıyla kötü bir kabus ve güzel bir rüyanın birleşimiydi bu.

Sanırım yaklaşık 1 dakika boyunca annem bir bana bir de yatağımda boylu boyunca uzanmış haldeki Aaron'a baktı. Hiçbirimiz bir şey demiyoruk. Aaron'ın şuanda ne durumda olduğunu da bilmiyordum çünkü gözlerimi anneme sabitlemiş gelecek olan tepkiyi korkuyla bekliyordum. Bir saniye dahi olsa gözümü annemden ayırmadım. Sonunda annem konuştuğunda bu işkenceyi sonlandırdığı için mutlu, yeni bir işkencenin başlangıcı olduğu içinse üzgündüm. Annemin ağzından çıkan tek kelime benim adım oldu.

"Kumsal?"

Yutkundum.

"Anne?"

Sonunda olayı sindirebilen annemin -ki ben hala sindiremedim- kaşları hızla çatıldı. Aaron'ı kaşlarıyla işaret edip konuştu.

"Bu kim Kumsal? Odanda neden bir erkek var?"
"Anne açıklayabilirim."

Ne saçmalıyorum ben ya? Neyi açıklıycam. Odamdaki bir vampir az önce beni öptü ve ben kesinlikle karşı çıkmadım ardından bana -yani umarım banadır sadece aşık olduğunu söyledi herhangi birisini kastetmedi- ilanı aşk etti ama ben ne olduğunu öğrenmeden sen araya girdin.

Böyle olmazdı bir şekilde açıklamam lazımdı. Diyebileceğim şeyleri zihnimde toparlamaya çalıştım. O çok hasta ve şuan kalbi ağrıyor bu yüzden yatağımda yatıyor ve ahh odama nasıl girdi peki bu kadar hasta olan arkadaşım? Iı annem mutfaktayken almış olabilirim tabiki. Evet evet bunu söyleyebilirim. Peki neden hastaneye gitmek yerine burada? Ahh açıklayabilir miyim ki? Bir kez olsun Aaron'a bakmaya karar verdim. Ne durumda olduğuna bakmalıydım. Gözlerimin ona değdiği kısa bir anda hiçte kötü gözükmediğini fark ettim. Geçmişti sanırım. Yerinde doğrulup anneme baktı ve yüzündeki gülümsemeyi görmemle onu boğazlamamak için kendimi zor tuttum. Annemin karşısında, tam olarak şu durumda, bir de gülümsüyor muydu?! Yataktan kalkıp anneme doğru ilerledi. Harika reflekslerimlebonu kolundan yakalamaya çalıştım. Bu hareketim ancak ve ancak yataktan yüzüstü devrilip yeri kucaklamamla sonuçlandı. Aaron'ın kısa bir an duraksadığını gördüm. O sırada bana bakıp geri önünü dönmüş olmalı. Tekrar yürümeye devam edicekti ki bu kez de ayak bileğinden yakaladım. Annemin yanına gitmesine izin veremezdim. Yoksa annem onu alıp kellesini koparıp sonrada doğrama tahtasında bir güzel dilimler ve çiğ çiğ hepsini bana yedirir. Bunların olmasına izin veremem. Üstelik aşık olduğu kişinin kim olduğunu öğrenmeden asla olmaz. Annemin ya da Aaron'in bana olan bakışlarını umursayamazdım şuanda. Aaron ayağını kurtarmak için çeksede tüm gücümle sarılmıştım bir kere. Annemin ve Aaron'ın eş zamanlı olarak çıkan seslerini duydum. Uyarı tonu taşıyan kelime yine benim adım oldu.

"Kumsal!"

İkisine de bir bakış attım. Sonra şuanki halimin ne kadar rezil olduğunu anlayıp ayağını bıraktım. Üzerimi silkeleyerek yerden kalktım ama bununla birlikte her an yanabilecek olan benzine ateşi bırakmış da oldum. Birazdan bu ev de ben de patlayacaktık. Aaron benden uzaklaştıkça korkum üst seviyelere taşınıyordu.

"Sanırım benimle konuşmanız çok daha iyi olucak."

Anneme eliyle dışarıyı işaret etti. Annem ilk önce Aaron'a kaşları çatık bir bakış atıp gösterdiği yere doğru yürüdü. Hayır annemi götürüp tek başına konuşamaz. Benimde duymam lazım.

"ANNE!  Hayır onunla konuşma ben sana açıklıycam her şeyi. O gitsin buradan."

Annemin kaşları daha da çatıldı.

"Nedenmiş o? Sen ne anlatacaksan o da bana aynısını anlatabilir."

Ve kapı suratıma kapandı. Hemen kapıma koşup ne konuştuklarını dinlemeye çalıştım. İlk önce başka bir kapının açılma sesini sonra da kapanma sesini duydum. Aaron ben duymayım diye elinden geleni yapıyordu. Soğuk terler dökerek kapımı açtım. Mutfağın kapısının kapalı olduğunu görünce oraya yöneldim. Keşke yanımda bir bardak olsaydı diye düşünmeden edemedim. Kapıyı dinlemeyi kolaylaştırıyor mu bilmiyorum gerçi ama herkes öyle diyorsa öyledir büyük ihtimal. Kulağımı kapıya dayadım. İçerde sanki ölüm sessizliği vardı. Neden hiçbir şey duyamıyordum? Yoksa annem içeri girer girmez işini halletmiş miydi Aaron'ın? Kapı deliğine kulağımı yaslarsam bir şeyler duyabileceğimi düşünerekten biraz eğilip kulağımı bu kez de oraya yasladım. Hayır hala bir şey yoktu. Acaba Aaron onları duymayın diye büyü filan mı yapıyordu? Neden ama? Ne anlatıyor olabilir ki anneme? Birkaç dakikamı odaklanıp onları duymaya uğraşarak geçirdim. Kulak değiştirmeye karar verip yasladığım sağ kulağımı kapıdan ayırıp sol kulağımı yaslamak için başımı çevirdim. Ama başımı çevirmemle yaklaşık bir buçuk metre uzağımdaki annem ve Aaron'ın bana olan garip bakışlarıyla karşılaştım. İkisi de kollarını göğsünde bağlamış bana bakıyorlardı. Ağzım istemsiz olarak açıldı. Gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi büyüdü. Onlar mutfakta değil miydi ya? Çok değişik bir gülüşle beraber kapıdan ayrıldım. Gözlerimi onların üzerinde tutamadığım için başka her yere bakıyordum. Kafamı kaşıyarak biraz daha güldüm. Şuan ciddi ciddi terliyordum. İşte soğuk ter dökmek deyiminin tam örneği karşınızdaydı.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin