MELEZ

-14-

Multimedia: BULUT

"Sen...sen ona aşık olmuşsun."

Yok artık. İşte şuanda Bulut saçmaladı. Gülmemi tutamadım ve serbest bıraktım. Benim bu halime çok değişik bir bakışla karşılık verdi ama onu umursamadım. Çünkü gülmekle acayip meşgulüm.

"Bak dediğin gibi beni öldürebilecek birisi o. Ne kadar öyle düşünmesem de öyle. Hem o bir vampir bense bir insanım. Onu sevmem imkansız."

"Bu söylediklerinden kim olsa bunu çıkarır."

Söylediklerimi tekrar gözden geçirdim.. evet belki biraz öyle olabilirdi. Ama bunlar gerçekler.

"Hayır sadece artık onun hayatımda bir yeri olduğunu söyledim. Beni öldürecek birisi ama aynı zamanda ölmesini istemediğim biri o. Belki de sadece insan olduğum için sizden daha az caniyimdir. Ne dersin?"

"Saçmalıyorsun."

"Hiçte bile. Siz kolayca birilerini öldürebilecek kişilersiniz ve sizin için bu normalleşmiş bir şey. Ama benim için öyle değil."

"Peki senin dediğin gibi olsun. Onu öldürmeye çalışmıyacağım bir daha ama sende dikkatli ol ve onu olabildiğince kendinden uzak tut. Eğer seni çok sıkıştırırsa benden yardım isteyebilirsin. Tabii yardım çağırana kadar ölmezsen."

Oflayarak devam etti.

"İzin ver de öldüreyim işte. Hayatın tehlikede niye böyle ısrar ediyorsun. Eninde sonunda seni öldürmek isteyecek. Sonsuza kadar seninle oynamayacak."

"Bak ben sadece onu değil seni de düşünerek konuşuyorum. Sen onu öldürürken onun öylece buna izin vereceğini mi sanıyorsun. Sen de ölebilirsin."

"Hadi ama. Kavgamıza şahit oldum. Kimin kimden daha güçlü olduğu ortada. Onu hemen alt ettim."

Bu sözlerin altında yatan kendini beğenmiş Bulut'a göz devirdim. Bu konuyu daha fazla devam ettirmek istemediğinden Bulut'u odamdan kovmaya karar verdim.

"He he tamam sen daha güçlüsün. Hadi git artık odamdan. Uyumak istiyorum."

Yalan. Ben ve bu saatte uyumak. Neyse.

"Yani onu öldürebilir m... "
"Hayır."

Omuzlarını düşürdü ve bir çocuk gibi ayaklarını yere vurarak pencereye ilerledi. Gülümseyerek ona baktım. Pencereden atlıyacağı zaman bana bakıp el salladı ve benim ona karşılık vermemi beklemeden gitti. Kendimi yatağa attım. Merak etmeyin uyumuyorum sadece uzanıcam. Bulut'un söyledikleri kafamı karıştırdı. Beynimi biraz yorucak ama zahmet olmazsa biraz benim için bir şeyler düşünsün. Boşu boşuna kafamda taşımıyorum ben onu.

Rahat olabilmek için birkaç kez pozisyon değiştirdim ve en sonunda rahat olabildiğimde artık başlayabilirdim. Aaron.... Evet kafamı karıştıran konu tam olarak bu. Aaron. Ben onu sevemem. Biz birlikte olamayız. Nasıl bir av avcısını sevebilir ki? Doğa bile bana bunu yasaklamışken onu sevmem asla doğru olmaz. Vampirler insan avlar. O vampir bense insanım. Peki ya o da insan olsaydı?...ahh bilmiyorum. Ama neden onun ölümünü dahi düşünemiyorum. Ya da Aaron'un şuan hala daha yarasının olduğunu bilmek beni üzüyor. Ona yardım etmek istiyorum. Ne kadar o vampir olsada, bu tür yaralar onun umursamayacağı bir şey olsa da onun için üzülüyorum. Peki başka birisi yaralansaydı da böyle mi hissederdim? Bence bu sorunun cevabını bulursam otomatik olarak aklımı kurcalayan 'Sen Aaron'u seviyorsun' tarzı cümlelerden de kurtulabilirim. Düşünelim.. kim olabilir?.. Annem? Hayır annemi düşünmemeliyim. Çünkü kesinlikle annem için daha fazla endişelenirdim....Yapra..ah hayır o artık yok onu aklımdan çıkarmalıyım...sıradan bir insan düşünsem...hayır tanıdığım birisi olmalı başkaları için pek üzüleceğimi sanmıyorum. Tanıdığım biri kim olabilir? Kim olabiliiir?.... Bir dakika ya ben neden kimseyi tanımıyorum? Allah aşkına neden bu kadar asosyalim?
Ahh haklısın beynim. Bulut? Ona bir şey olsaydı üzülür müydüm? Bu da soru mu? Tabiki üzülürdüm. Onu da hayatımdan çıkarmak istemiyorum. Onun da hayatımda bir yeri var mesela. Biliyordum benim haklı olduğumu. Haha Bulut Bey demek Aaron'a aşıkmışım. Ben Aaron'u sevicem. Ben? İşte bu komikti. Şimdi rahatlıkla uyuyabilirim. Telefondan saate baktım. Saat daha 10 bile değilmiş.. Erken uyumayı da sevmem aslında.. ama uyumak istiyorum. Kafamı yastığa gömdüm. Uyuyamasam da böyle bekliycem. Burası fazla rahat da.