MELEZ

-18-

Mültimedia: YEŞİM VE BATIN

Bulut'un ağzından;

Her zamanki gibi erken uyanmıştım tabiki. Gözlerimi açar açmaz karşımda Kumsal'ı görmek içimi tarifsiz bir duyguyla kapladı. Hala uyuyordu. Uyurkenki o masum görüntüsü beni benden almıştı. Yanaklarını sıkmak istedim ama bunu yapmadım tabiki. Dudakları hafif aralanmıştı ve uykudan dolayı biraz da şişmişlerdi. Onları öpmenin nasıl bir duygu olduğunu bilmemek beni yiyip bitirirken o dudaklara dokunmamak için kendimle savaştım. Yüzüne düşmüş olan birkaç tutam saçı nazik hareketlerle kulağının arkasına sıkıştırdım. Onu uyandırmamak için büyük çaba sarf ederken onunla birlikte uyumuş olduğum düşüncesi aklıma geldikçe gülmek istiyordum. Fakat Kumsal'ı uyandırmamak için sadece büyükçe gülümseyebiliyordum. Ellerimi saçlarından ayırmak istemedim ve orada biraz daha oyalanmalarına izin verdim. Düzenli nefes alış verişlerini dinlerken bende rahatlıyordum. Sadece 1 saat boyunca uyuduğum için olsa gerek bu düzenli ve sakin nefes benim tekrar uykumu getirmişti.

Gece Kumsal'ı uyuttuktan sonra her ihtimale karşı kurda dönüşüp hava aydınlanana kadar ormanda koşmuştum. Tüm gece Kumsal'ın anlattığı vampiri aradığım halde kokusunu bile duyamamıştım. Hava aydınlanıncaysa tekrar Kumsal'ın yanına dönmüştüm. Gece onu izlemeye fırsat bulamadan göz kapaklarım kapanmıştı. Şimdi bu fırsatı tekrar yakaladığım için kendimi dünyanın en şanslı insanı listesinde 3. Sıraya yerleştirdim. Çünkü ilk sırayı kapabilmem için onun da beni sevmesi lazımdı. İkinci sıraysa onu öpebilmekti sanırım. Ama onlar için hala zaman var diyerek şimdilik 3. Sıranın mutluluğunu yaşamak istedim.

Gözlerim Kumsal'ın yüzünde daha fazla gezinmek isterken uykumu boşverdim. Böyle yakınımdayken ve karşımda masumca uyuyorken Kumsal'ın yüzünün her santimini ezberlemektense uyumak çok saçmaydı. Ellerimi sonunda o çok sevdiğim saçlarından ayırabildiğimde ellerim yanaklarını da okşamak istemişti. Elim öylece yüzünün hizasında dururken tereddüt ediyordum. Fakat sonra bu fırsatı bir daha ne zaman yakalayabileceğim aklıma gelince elimin aşık olduğum yanaklarıyla buluşturdum. Başımı kaldırıp sol elimi başımın altına koyup onu o şekilde izlemeye devam ettim. Sanki her an kırılacak hassas bir şeye dokunuyormuşcasına yanağını okşamaya başladım. O yanakları öpme isteği içimde gittikçe büyümeye başlayınca kendimi bundan vaz geçirmem gerektiğini bildiğimden istemeye istemeye elimi o yanaklardan da ayırdım. Bunu yaparken serçe parmağım hafiften dudağına sürtününce o yumuşak ve sıcak dolgun dudakları ölesiye öpmek istedim ama ne varki en yakın arkadaşı olarak gördüğü ben bunu asla yapamazdım.

Kıpırdanmaya başladığında uyanacağını anlayıp kolumu başımın altindan indirdim. Ve hemen gözlerimi kapattım. Onu izlediğimi bilmesini istemedim. Yataktan doğrulduğunu hissettim. Nefesimi düzenli tutmaya özen göstererek uyuyormuş gibi yapmaya devam ediyordum. Kumsal bir süre oturur pozisyonda durduktan sonra tekrar yatağa yattı. Ne tarafa dönüktü bilmiyordum. Ama sonra saçıma değen ellerle benden tarafa dönük olduğunu anladım. Önce ben onu izliyorken şimdi o beni izliyordu. Ama tabiki aramızda önemli bir fark vardı. Ben sevdiğim kızı izlerken o en yakın arkadaşını izliyordu. Saçlarıma dokunması beni heyecanlandırmıştı. Aptal aşıklar gibiydim. Ama Kumsal'a aşık olmamak elde değildi ki.

Elleri saçlarımda dolanırken gerçekten normal bir insanın duyamayacağı bir ses tonunda konuştu.

"Saçlarını seviyorum."

Kurtadam olduğum için mutlu oldum. Başka birisi onun ne dediğini anlayamazdı çünkü. O an kalkıp ona onu sevdiğimi haykırmak istedim. Onun şuanda bu söylediği yine mi arkadaşcaydı. Kumsal... eğer öyleyse bana böyle davranmayı kes. Beni umutlandırıyorsun. Onunla tanışmaya karar vermeden önce sürekli umudum kırılıp kırılıp yeniden doğuyordu. Fakat onunla arkadaş olduktan sonra 4 ay boyunca hiç umudumu kaybetmedim. Neden mi? Onun bu samimi hareketleri sürekli umutla dolmama neden oluyordu. Ama malesef biliyorum ki sadece arkadaşıydım onun. Arkadaşının saçlarına dokunuyordu, çünkü onları seviyordu. Burukça gülümsemek istedim. Ama bunu yapmadım şu durumda. Ellerini saçlarımdan çektiğinde hafifçe güldüğünü duydum.