Gönlü güzel insanı sevdanın en dertli hali bulurmuş...
Zümrüt arkama saklanmış gözlerini sıkıca yummuşken bir ona bir Yalçın abi'ye bakıyordum. Aradan çekilsem olmazdı sonuçta Zümrüt güvenmişti bana.
"Zümrüt bana bak." dediğimde açtı gözlerini yavaşça.
"Gitti mi o?" dedi bana bakarak. Fakat Yalçın abi bu sefer araya karıştı.
"Buradayım." sesinin sert tonunu duyan Zümrüt yavaşça bakışlarını ona çevirdi.
"Yenge hanım sen bize bir müsaade etsen?"
Der demez Zümrüt daha sıkı tuttu kolumu.
"Berva lütfen hayır..."
"Yemem seni! Konuşacağız sadece." Yalçın abi sert konuşunca ondan çekiniyordum ister istemez.
"Zümrüt sadece konuşacaksınız. Kapıda bekleyeceğim söz veriyorum kötü hissettiğin ilk anda tek bir defa seslenmen yeterli."
Başını onaylar anlamda sallayınca derin bir nefes verdim ve dışarı çıktım. Selim'i bulmam gerekiyordu ama buradan da ayrılamazdım. Biraz daha beklemeliydim.
Tam o anda Selim birden önüme çıkınca az kalsın çığlık atıyordum. Korksam bile kapının önünden ayrılmadığım için Selim gülerek bana baktı.
"Niye burada bekliyorsun gül yüzlüm?"
"Şey... Ben bir şey öğrendim daha şokunu atlatamadan Yalçın abi geldi ve..."
"Ne öğrendin?"dedi kaşlarını çatarak.
Sesimi kısarak ona yaklaştım. " Kimseye söylemek yok ama tamam mı?"
Neredeyse kahkaha atacaktı. "Tamam."
"Zümrüt Yalçın abi'den hoşlanıyormuş ya seviyormuş uf aşıkmış daha doğrusu sonra biz bu konuyu konuşurken Yalçın abi geldi. Bana dedi ki sen bize müsaade et falan tabi Zümrüt'te çok utanıyor. Söz verdim ona burada bekleyeceğim kötü hissettiği ilk anda yanına gideceğim çünkü."
Selim'in yüzü düşünce merakla sordum. "Ne oldu?"
"Zümrüt hâlâ mı seviyor abimi?"
"Sen biliyor muydun?"
Başını salladı ve beni kolumdan çekerek belime sardı kollarını bende şokla etrafa baktım. Ev misafir doluydu biri görse rezil olurduk.
"Selim ne yapıyorsun?"
"Karımın güzel gözlerine bakıyorum."
"Sonra bakarsın! Ayrıca etkilendim aferin romantik erkeğim benim."
Dediğimde ellerini çekti ve bu sefer gerçekten kahkaha attı. Elimle ağzını kapattım Yalçın abi ve Zümrüt duyup çıkarsa rezil olacaktık.
Tam o anda kapı açılıp Zümrüt yanakları kıpkırmızı bir halde çıkınca gülesim geldi onu utandıracak ne söylemişti acaba?
Selim yanağımdan öpüp direk abisinin odasına girdi. Ardından bende Zümrüt'ün peşinden gittim. Bahçede oturmuş ellerini izleyerek tebessüm ediyordu.
Yanına vardığımda yer açtı ve oturdum.
"Özel değilse eğer ne söyledi seni bu kadar sevindirecek?"
"Dedi ki..." duraksadı heyecanlıydı hem de çok. "Konuştuklarınızı duydum sen hâlâ bu hevesin peşinde misin? Diye sordu. Duymayayım dedi böyle şeyler. Ama bu heves olsa geçerdi geçmedi ki Berva. Bir de dedi ki büyümüşsün güzel de olmuşsun. Tenin hâlâ bembeyaz hemen de kızardı yüzün. Ve bunları derken tebessüm ediyordu. İlk defa gördüm tebessüm ettiğini."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERVA
General FictionÜç yıllık evliydi ancak kocası evlendiği günden beri istanbuldaydı. Kayınvalidesinin yanında konakta gelindi. ama kocasını üç yıldır görmeyen bir gelin! 2019'da yazılmaya başlanmıştır. ©tüm hakları saklıdır